Karaman Devlet Hastanesi Hekimlerinden Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Aslıhan Gülel güneş ışınlarının insan ve insan derisi için  birçok faydalarının  yanında  zararlarının  da olduğunu belirtti.  Özellikle,  fotosentez,  görme duyusu, vitamin D sentezi, patojenlerin yok edilmesi, sağlıklı bir bronzlaşma sonucu derideki melaninin koruma fonksiyonu gibi etkilerinin insanın yaşamı için olmazsa olmazları arasında yer aldığını ifade etti.

Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Aslıhan Gülel yaptığı açıklamada şunlara yer verdi:

Yaşam için vazgeçilmez olan bu ışınımın fazlası oldukça zararlıdır. İnsan sağlığı açısından belli başlı zararları güneş yanığı, deri kanseri oluşumu, fototoksik ve fotoallerjik reaksiyonlar, ışığa bağlı deri yaşlanmasıdır. Güneş ışınlarının zararlı etkileri, maruz kalma süresine ve sıklığına, bulunan yerin ekvatora olan uzaklığına, güneş ışınlarının yoğunluğuna, genetik olarak belirlenen deri tipine bağlıdır.

Güneşin En Sıklıkla Görülen Kötü Etkisi Güneş Yanığıdır.

Ani yoğun güneşlenmeyle, 2 yahut 6 saat içinde gelişir. Birinci ve de üçüncü günlerde şiddetlenir ve 5-6 gün içinde gerileyerek sonlanır. Kızarıklık, yanma, sızı ve bununla birlikte ileri durumlarda da sulu kabarcıklar görülebilir. Baş ağrısı, bulantı ve ayrıca halsizliğe sebep olabilir.

Güneşten Yayılan Ultraviyole (UV) Işınları Farklıdır Ve Her birinin Farklı Etkileri Vardır:

Ultraviyole B (UVB), yeni melaninin yapımını uyarır ve cilde salınımını sağlar. DNA bantlarına ciddi hasar verir. Ben oluşmasına ve bazı cilt kanseri tiplerine  neden olur.Cildin yaşlanmasına neden olur .  D Vitamininin oluşumunu uyarır.  UVA'dan daha kolay güneş yanığına yol açar, ancak ölçülü dozu sağlıklı olabilir.

 Ultraviyole A (UVA), Melanositlerde daha önceden üretilmiş olan melaninin salınımını sağlar. Cildin hızlı yaşlanmasına neden olur.UVB'ye kıyasla daha az kansere neden olduğu düşünülmekle birlikte melanoma neden olur. Birçok güneş koruyucu tarafından engellenememektedir ancak giysi ile bir miktar engellenebilir. UVB'ye kıyasla sezon ve gün boyu daha istikrarlı bir seviyede bulunur.

Ultraviyole ışınları ile sık ve tekrarlayıcı karşılaşma sonucunda deride foto yaşlanmaya bağlı değişiklikler oluşur. Foto yaşlanma sürecinde ilk belirtiler deride kuruluk, kabalaşma, pigment ve ince kırışıklıklar  şeklinde  görülür. Hasar ilerledikçe  derin  kırışıklıklar,  deride  sarımsı  renk  değişikliği, vasküler  lezyonlar,  elastisite  kaybı  ortaya  çıkar. Ultraviyole etkisiyle oluşan deri hasarı şiddetli ise aktinik keratozlar ve deri kanserleri oluşur.

Cilt Rengi De Güneş Kaynaklı Hastalıklar Için Bir Faktör Olarak Kabul Edilebilir.

 Çünkü cilt rengine göre güneşten etkilenme oranı değişmektedir. Cildin ten rengine göre 6 tipi vardır. Açık tenlilerin cilt kanserine yakalanma ihtimalleri daha yüksektir.

 Tip 1: Kolay yanar, asla bronzlaşmaz. Açık renk gözler, sarı ya da kızıl saçlar, süt beyaz tene sahip olup
kolay çillenenler bu gruptadır.
Tip 2: Genellikle yanar, çok az bronzlaşır, kolay açılır. Kumral saçlara, ela gözlere ve açık tene sahip olup çillenmeye meyillidir.
Tip 3:Hafif yanar, genellikle bronzlaşır ve uzun süre kalıcı değildir. Açık kahverengi gözlü, koyu kumral veya kahverengi saçlı, kumral tenli, çok az çillenir.
Tip 4: Çok nadiren yanar, her zaman iyi bronzlaşır. Kahverengi göz ve saç rengine sahip olup esmer tenli olurlar. Kısa zamanda bronzlaşırlar ancak bronzlaşmaları kalıcı değildir.
Tip 5: Çok nadiren yanarlar, çok koyu bronzlaşırlar. Koyu kahve veya siyah gözlü, buğday tenli olurlar. Tip 6: Yanmazlar, tenleri ve gözleri siyahtır. Zenciler ve koyu tenli ırklar bu gruba girerler.

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunmak İçin,

Güneşten uzak durulmalıdır. Özellikle güneş ışınlarının en kuvvetli olduğu saatler olan 10-16 arasında mümkünse güneşe çıkılmamalıdır. Güneşe çıkılacaksa, en az 30 dakika öncesinde güneş kremi kullanılmalıdır. Güneş koruyucu ürünlerin UVB korumasını SPF2 ile SPF50+ arasında değerlendirmiştir. Güneş koruyucular cilt tipine göre seçilmelidir. İdeal bir güneş koruyucu ürün UVA ve UVB’ye karşı eşit etkide koruma sağlayabilmeli, iyi  tolore edilebilmeli, kozmetik açıdan kabul edilebilir olmalı, toksik olmamalı, fototipe uygun, ışığa ve suya dayanıklı olmalıdır. Güneş kremi 2 saatte bir yeniden sürülmelidir. Eğer çok fazla terleniyorsa veya denize veya havuza girilip çıkılıyorsa daha sık aralıklarla uygulanmalıdır.

 Ultraviyole ışınları bulutlardan geçebildiği için bulutlu günlerde de güneş yakıcıdır. Bu sebeple, bulutlu günlerde de, güneşli günler gibi koruyucu önlemler alınmalıdır. Geniş kenarlı şapka ve güneş gözlüğü takılmalıdır. Pamuklu (sentetik karışık giysiler su kaybını engeller) beyaz veya açık renkli, ince ve hafif giysiler giyilmeli, gözlerin korunması için güneş gözlüğü takılmalıdır. İnce, pamuklu kumaşlar, tişörtler ve suni ipekten yapılmış ürünler ışığı daha fazla geçirir. Bu giysiler giyilmeden önce güneş koruyucular kullanılmalıdır. Vücudunuzu mümkün olduğu kadar çok örtebilen bol ve açık renkli, uzun kollu tişört, pantolon ve elbiseleri tercih edilmelidir.