Türkiye’de kamuya ait 20‘ye yakın sağlık merkezinde hizmet vermeye başlayan Palyatif Bakım Hizmetleri Servisi hem hastalara hem de hasta yakınlarına huzur veriyor.

Trabzon’un Kaşüstü mevkiinde bulunan Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de bir süre önce faaliyete giren servis verdiği hizmet ile hasta yakınlarının takdirini topluyor.

Palyatif Bakım Hizmetleri Merkezi’nin amacını yaşamı tehdit eden hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan sorunları hafifletmek olarak özetleyen Kaşüstü Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastane Yöneticisi Uzman Dr. Abdullah Cantürk, Sağlık Bakanlığı’nın son dönemlerde palyatif bakım merkezlerine büyük önem verdiğini söyledi.

Dr. Abdullah Cantürk, “2004 yılından beri ülkemizde sağlık alanında büyük bir değişim dönüşüm gerçekleştirilmektedir. Bakanlığımız bu anlamda hasta ve hasta yakınlarının ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında çalışmalar içerisindedir. Çalışmalarımızı bu doğrultuda devam ettirmekteyiz. Hastanemizde yeni yeni birimler oluşturmaktayız. Bunlardan biri Palyatif Bakım Merkezi’dir. Bakanlığımız bu palyatif bakım merkezlerine son dönemde büyük önem vermektedir. Türkiye’de 20 yakın merkez bulunmaktadır. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde ilk ve tek merkeziz. Şu an 16 yataklı bir merkezimiz mevcuttur. Bu merkezin amacı yaşamı tehdit eden hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan sorunlarla karşılaşan hastaların ağrı ve diğer semptomlarını erken tanımlamak ve değerlendirerek bu kişilerin aile bireylerine tıbbı, psikolojik, sosyal ve manevi destek vererek acılarını hafifletmektir. Merkezimizde ayrıca isteyen hastalara din adamı hizmeti de sağlıyoruz” dedi.

" ’ARTIK YAPILACAK BİR ŞEY YOK’ DENİLDİĞİNDE BİZ DEVREYE GİRİYORUZ"

Palyatif Bakım Hizmetleri Servis Sorumlusu Dahiliye Uzmanı Dr. Tuğba Kaplan ise söz konusu merkezin asla son nokta olmadığının altını çizerek, “Normalde son dönem hastalara hizmet vermekteyiz. Aslında burası hasta ve hasta yakınlarının ölüm merkezi yada son nokta değil. Hasta ve hasta yakınları, genelde ’yapılacak bir şey yok’ dedikleri zaman biz ’hayır, yapılacak çok şey var’ diyoruz. Hastaya ve hasta yakınlarına hizmet veriyoruz. Hastamızın ağrısını kesiyoruz, beslenmesini düzenliyoruz. Hasta yakınlarına da bu noktada destek oluyoruz. Birimimizde psikoloğumuz, din adamımız, fizik tedavi uzmanımız, ağrı uzmanımız var. Bir çok noktada hasta ve hasta yakınlarına yardımcı oluyoruz. Sonuçta buraya gelen hasta ve hasta yakını bir çok tedaviden geçmiş çok yorgun, bitmiş, gergin olarak geliyor. Artık ’daha yapılacak bir şey yok’ diye geliyorlar. Bu noktada biz devreye giriyoruz” şeklinde konuştu.

Mide kanseri terminal dönemine girdiği için bu servise yatırılan ve burada son günlerini geçirerek hayata veda eden bir hastanın yakını olan Ahmet Öztürk, Palyatif Servis ile ilgili yaptığı açıklamada "Babamızı bir süre önce mide kanserinden kaybettik. Kendisi 13 gün boyunca bu serviste tedavi gördü. Son ana kadar hastalığına bağlı tüm şikayetlerinin giderilmesi ve son günlerini huzur içinde geçirmesi için doktor ve hemşireler adeta seferber oldu. Mide kanseri kanser türleri içinde en ağır hastalıklardan biridir. Bu tür hastalar genelde son günlerini hep yoğun bakımda geçirir ve yakınları ile görüşme şansı çok olmaz. Fakat bu servisteki özel odalarda yoğun bakım tedavisi uygulanırken, bizler yakınları olarak son anına kadar yanında olma şansımız oldu. Hastamızın başında Kuran-ı Kerim okuyarak helalleşip vedalaşarak babamızı son yolculuğuna uğurladık. Böyle bir hizmete vesile olan herkesten Allah razı olsun" dedi.

Bir başka hasta yakını Fatma Haşıl da verilen hizmetten memnuniyetini dile getirirken hizmeti sunanlara teşekkür etti.