Koronavirüsün yayılma ihtimalinin en çok olduğu yerlerden biri üniversiteler... Hal böyle olunca, virüs sebebiyle öğrencilerin eğitimden geri kalmamaları için uzaktan eğitime geçildi.

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) kademeli olarak yüz yüze eğitime geçmesiyle son günlerde üniversitelerde "açılsın - açılmasın" tartışmaları başladı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ülkemizdeki global kovid-19 salgını sürecinde yükseköğretim kurumlarındaki salgına yönelik bütün verileri üniversitelerden toplayarak ilgili kurumlarla paylaşıyor.

Bu süreçte bir koordinasyon görevi gören YÖK bu verileri üniversitelerden çekerek, ilgili kurumlarla ve daha sıhhatli karar almalarını kolaylaştırmak için üniversite rektörlükleri ile de paylaşıyor. YÖK'ün bu kapsamda son olarak geçtiğimiz hafta ilgili kurumlarla paylaştığı rakamlarda ülkemizdeki salgına yönelik akademideki ciddi durumu gösteriyor. Buna göre:

TESTİ POZİTİF ÇIKAN VE TEDAVİ GÖRENLER (EV-HASTANE)

Öğretim üyesi sayısı:1.474

Öğretim eleman sayısı: 3.988

İdari personel sayısı: 9.849

KARANTİNADA OLAN (TEMAS-YAKININDAN TEMAS)

Öğretim üyesi sayısı: 1.394

Öğretim eleman sayısı: 3.873

İdari personel sayısı: 13.015

Koronavirüs tedavisi gören ve karantinadaki toplam akademisyen ve idari personel sayısı 30,725.

MEB'İN DURUMU FARKLI

Uzmanlar, ilkokul ve ortaokulların açılmasının sıkıntısız olduğunu, öğrencilerinin çoğunun kendi mahallelerinde eğitim gördüğü için karar alma sürecinin daha kolay olduğunu ifade ettiler. Üniversitelerin açılması durumunda ise farklı şehirlerde oturan öğrencilerin kendi üniversitelerine gidişi esnasında aynı günler içerisinde yoğun bir hareketlilik, trafik yaşanacağını belirttiler. Mesela üniversitelerin açılması halinde "sadece Ankara'daki üniversiteler için yaklaşık 500 bin öğrenci" şehre geliş için aynı günlerde birlikte hareketlilik olacak.

YÖK, üniversitelerin açılmasına yönelik düzenleyici bir karar almamıştı. YÖK bu süreçte salgına yönelik verileri üniversite yönetimleri ile paylaşıp; bu verileri ve Sağlık Bakanlığının tavsiyelerini dikkate alın diyerek bu husustaki son kararı üniversitelere bırakmıştı... Bu konuda daha önce açıklama yapan YÖK yetkilileri, ülkemizdeki örneğin Hakkari şehrindeki pandemi süreciyle Ankara'daki sürecin çok farklı seyrettiğini, üniversitelerin kapasitelerinin ve şartlarının değişiklik gösterdiğini, aynı tip tek bir kararla bunun yürütülmesinin doğru olmadığını, üniversitelerin bunun için Sağlık Bakanlığının ve il pandemi kurullarının da görüşlerini dikkate alarak karar vermelerini daha sağlıklı olacağını ifade etmişlerdi.

KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ