Karaman Devlet Hastanesi Acil Servisine son 10 gün içerisinde başvuruda bulunan hastaların yaklaşık 4’te biri olan, 6 bin 185 kişi üst solunum yolu enfeksiyonu teşhisiyle tedavi altına alındı. 
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Karabıçak özellikle 65 yaş üstü kişilerin, kronik akciğer ve kalp damar hastalığı olanlar, diyabet hastaları ile böbrek fonksiyon bozukluğu olan kişilerin mutlaka aşı yaptırmalarını önerdiklerini  belirtti. 
Uzm. Dr. Çiğdem Karabışak yaygın olarak görülen viral üst solunum yolu enfeksiyonlarını;  grip ve soğuk algınlığı olmak üzere ikiye ayırarak incelediklerini belirterek bu hastalıklar hakkında ayrıntılı bilgi verdi:
“Grip hastalığının etkeni influenza ( grip)  virüsüdür. İnflüenza virüsü hasta kişiden duyarlı kişiye solunum yolu salgıları aracılığı ile aktarılır. Virüs solunum yolu mukazaI hücrelerinde çoğalır. Hastalığın başlama süresi, alınan virüs miktarına bağlı olarak 18 ve 72 saat arasında değişir. 
Belirtileri; Grip, çoğu kimsede klasik grip biçiminde seyreder. 1-2 gün içinde ortaya çıkan yüksek ateş, üşüme-titreme, baş ağrısı, şiddetli kas ağrısı, halsizlik, iştahsızlık vardır. Ateş 40 C’ ye kadar yükselebilir. Kas ağrısı ve baş ağrısı hastaları en çok rahatsız eden belirtilerdir. Kollarda, bacaklarda, sırt kaslarında ve eklemlerde yaygın ağrı görülür. Gözlerde ağrı, yanma ve sulanma olabilir. Ateş, kas ağrısı gibi sistemik belirtiler yaklaşık 3 gün süreyle şiddetli bir şekilde devam eder. Sistemik belirtiler gerilerken, solunum sistemi ile ilgili belirtiler ön plana çıkar. Hastalar bu evrede en çok öksürükten yakınırlar. Öksürükle birlikte göğüste ağrı ve yanma da görülebilir. Gripte, burun akıntısı ve tıkanıklığı, soğuk algınlığındaki veya nezlede görüldüğü gibi ön planda değildir.
Gribin en önemli komplikasyonu, hastalığın ölümcül olmasına yol açabilen zatürredir. Kronik  akciğer ve kardiyovasküler sistem hastalığı ve kronik metabolik hastalığı olanlar , ile  gebeler viral zatürree bakımından daha yüksek risk taşırlar. Zatürree gelişenlerde, tipik gribal enfeksiyonun ardından hızlı ilerleyen öksürük, balgam, ateş ve nefes darlığı ortaya çıkar. Grip salgınları sırasında kronik akciğer hastalıkları ve astım alevlenmeleri görülür. Grip tedavisinde antiviral ajanlar kullanılır.
Grip (influenza)’ dan korunma ilaçla korunma veya bağışıklama ile olur.Gripten korunmak için  grip aşısı kullanılır. Aşının bileşimi her yıl yenilenir. Her yılki aşı, önceki yıllarda görülen toplumlarda görülen grip virüsünün antijenik yapısı esas alınarak hazırlanır. Aşı, risk grubundaki kişilere ve risk grubuna hizmet veren sağlık personeli veya bakımevi görevlilerine uygulanır. Risk grubundaki kişiler kronik akciğer hastalığı, kronik kardiyovasküler hastalığı olanlar, 65 yaş üstü kişiler,  diyabet, böbrek fonksiyon bozukluğu ve bir başka nedenden dolayı uzun süre aspirin tedavisi olan çocuklara Reye sendromundan dolayı aşı önerilir.
Soğuk Algınlığı; Klinik olarak hafif seyreden, kendiliğinden iyileşen nezle belirtileri ile uyumlu, gripten farklı olarak sistemik belirtilerin bulunmadığı bir hastalıktır. Kolay bulaşması ve etken olan virüs sayısının çok olması nedeniyle sık görülen bir enfeksiyondur. 
Soğuk algınlığında, hastalığın başlama süresi ortalama olarak 48 saattir. Soğuk algınlığının belirtileri, bireylerin kendi kendilerine tanı koyabilecekleri kadar belirgindir. 
Soğuk algınlığının başlıca belirtileri, burun akıntısı ve tıkanıklığı, boğazda yanma, hapşırma, ses kısıklığı, kuru öksürük, tat ve koku duyusunda azalma, kulaklarda ve sinüslerde dolgunluk hissi olarak sayılabilir. Ateş yoktur veya hafiftir. Belirtiler ortalama 1-2 hafta devam eder.
Soğuk algınlığında rahatsızlık veren belirtilerin hafifletilmesine yönelik semptomatik tedavi uygulanır. Burundaki tıkanıklığını hafifletmeye yönelik kısa süreli ilaç tedavisi uygulanır. Boğazdaki yanma ve ağrıyı gidermek için ılık su veya uygun antiseptik çözelti ile gargara yapılabilir. Ağrı ve diğer yaygın şikâyetleri geçirmek için ağrı kesiciler ve istirahat önerilir.
Viral bir hastalık olan soğuk algınlığı tedavisinde bakteriyel bir enfeksiyon olmadığı sürece antibiyotik tedavisi uygulanmaz.
Soğuk algınlığının etkeni olan virüsler doğrudan temasla kolayca bulaşabilir. Bu nedenle soğuk algınlığının insandan insana bulaşmasının önlenmesinde el yıkama ayrı bir önem taşır. Hasta bir kişinin burun akıntısına bulaşmış olan elleriyle temas eden bireyler, ellerini kendi  burun mukozası veya gözlerine dokundurduklarında hastalığı kendilerine bulaştırmış olurlar. Bu nedenle hastalığın bulaşmasını engellemek için ellerin sık sık yıkanması büyük önem taşır.”