Düzce Üniversitesi Sağlık, Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde “KOAH ve Hava Kirliliği” konulu hastalara yönelik eğitim toplantısı düzenlendi.

Akademik ve idari personeller ile hasta ve hasta yakınlarının katıldığı toplantıda Düzce Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden; Doç. Dr. Ege Güleç Balbay “KOAH Nedir ve Nasıl Tanı Konulur?”, Yrd. Doç. Dr. Pınar Yıldız Gülhan “KOAH Nasıl Tedavi Edilir?” ve Prof. Dr. Peri Meram Arbak ise “Hava Kirliliği KOAH’a Neden Olur mu, Hastalığınızı Etkiler mi?” başlıklı sunumlarıyla katılımcıları bilgilendirdiler.

Programın ilk konuşmacısı olan Doç. Dr. Ege Güleç Balbay, KOAH isminin Kronik (müzmin), Obstrüktif (tıkayıcı) Akciğer Hastalığının kısaltılmış şeklinden geldiğini belirterek bu hastalığa; zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunması sonucu hava yollarında ve akciğerlerde gelişen mikrobik olmayan iltihabın neden olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Balbay, hastalığın insandaki hava yollarının daralması ve tıkanması ile sonuçlandığını ve genellikle ilerleyici özellikte olduğunu dile getirdi.

Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH olmasına karşın, 10 KOAH hastasından sadece birinin doktora başvurarak doğru tanı alabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Balbay, KOAH’ın ilerleyici olmasına karşın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Hastalığın uzun süreli nefes darlığı, öksürük ve balgam ile kendini gösterdiğini söyleyen Doç. Dr. Ege Güleç Balbay, belirtilerin hastalık ilerledikçe arttığına işaret ederek KOAH’ın spirometri diye adlandırılan basit bir “nefes ölçüm testi” ile kolayca teşhis edilebileceğini sözlerine ekledi.

Programın diğer konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. Pınar Yıldız Gülhan, bulaşıcı bir hastalık olmayan KOAH’la mücadele etmek için atılması gereken adımlar hakkında bilgiler verdi. Tedavide; sigaradan uzak durulması, grip ve zatüre aşılarının yapılması ile KOAH ilaçlarının doğru şekilde kullanılması konularının önemine değinen Gülhan, hareketli yaşamın, iyi ve doğru beslenmenin, stresten uzak durmanın ve oksijen tedavisinin de yararlı olacağı değerlendirmesinde bulundu. Hastaların yüzde 90’ında sigara kullanımının önemli bir etken olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Pınar Yıldız Gülhan, odun-kömür sobası yakmanın, endüstride yoğun dumana maruz kalınacak işlerde çalışmanın ve pasif sigaraya maruz kalmanın da diğer olumsuz etkenler olduğunu ifade etti.

Programın bir diğer konuşmacısı Prof. Dr. Peri Meram Arbak, hava kirliliğinin normal hava içine fazla miktarda gaz, sıvı veya katı parçacıkların karışmasıyla meydana geldiğini dile getirerek hava kirliliğinin insanlara zarar verdiği kadar, hayvanlara ve bitkilere de zarar verdiğine ve gelişmelerini engellediğine dikkat çekti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı ile internet ortamından günlük hava kalitesinin izlenebildiği bilgisini paylaşan Prof. Dr. Arbak; Düzce’de özellikle Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında hava kalitesinin hassas ve sağlıksız duruma geçtiği için KOAH ve astım hastalarının daha dikkatli olmaları uyarısında bulundu. Hava kirliliğinin sigara kullanımı kadar zararlı olduğunu belirten Prof. Dr. Arbak, hastalara; hava kirliliğini izlemeyi öğrenmeleri, kirli havalarda dış ortamdaki aktivitelerini kısıtlamaları, dış ortamda koşu gibi zorlayıcı bir spor yerine yürüyüş gibi daha sakin aktiviteler yapmaları, iç ortamı temizleyen filtreler kullanmaları, ev içinde sigara içmemeleri, mum ve şömine kullanımını azaltmaları tavsiyesinde bulundu.

Programa katılan Düzce Üniversitesi Sağlık, Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Öner Abidin Balbay, göğüs hastalıklarının oluşmasındaki en büyük kaynağın sigara kullanımı ve hava kirliliği olduğuna dikkat çekti. Düzce’de doğalgaz kullanımının yaygınlaştırılması ve bireylerin sigara kullanım alışkanlığını değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Balbay, etkinlikte emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.

“KOAH ve Hava Kirliliği” başlıklı toplantı, katılımcıların hastalıkla ilgili deneyimlerini paylaşması ve merak edilen soruların yanıtlamasının ardından sona erdi.