Karaman Devlet Hastanesi’nde görev yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Abdullah Burak Uykur, kış ve sonbahar dönemlerinde mevsimsel duygu durum bozukluklarının sıkça görüldüğü ancak diğer bilinen depresyonlardan farklı seyrettiğini belirtti.
Mevsimsel depresyonun diğer depresyon türlerinden biraz farklı başladığını ve seyrettiğini vurgulayan Psikiyatrist Dr. Abdullah Burak Uykur, “Örneğin çoğu depresyonda gördüğümüz ve beklediğimiz iştah azalması mevsimsel depresyonda daha çok; aşırı yeme ve karbonhidrat grubu besinlere daha fazla ilgi gösterme şeklinde görülmektedir.” Dedi.
Psikiyatri Uzmanı Dr. Abdullah Burak Uykur açıklamasında şunlara değindi:
“Depresyon hastalarının çoğu uykusuzluk çekerken bu hastalarda aşırı uyku veya uykuya eğilim görülmektedir. Enerji kaybı da bu tür depresyonun en önemli belirtisidir. Çökkünlük, sosyal geri çekilme, sıkıntı, bedensel şikâyetler hastalığın daha sonraki dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Çoğu zaman bu durumlarda rahatsızlığın farkına ne biz, ne de doktorumuz varamamaktadır. Genelde bu kişiler uyuşuk hissettiklerini, iştahlarının arttığını, sürekli karbonhidratlı gıdalar tükettiklerini, hep uyumak istediklerini ifade etmektedirler. Ve bunu normal yaşamın bir rutini olarak görmekteler."
KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR
Depresyonun genel olarak kadınlarda daha sık görülmekle birlikte mevsimsel depresyonun diğer depresyon türlerine göre kadınlarda görülme oranının erkeklerden çok daha fazla olduğu belirlenmiştir.
MEVSİMSEL DEPRESYONUN NEDENLERİ
Bu rahatsızlığın sonbahar ve kış dönemlerinde azalan güneş ışığı seviyesine bağlı ortaya çıktığını gösterilmiştir. Yapılan araştırmalar mevsimsel özellik gösteren bu tür depresyonu olan hastalarda gözde retina dokusunun güneş ışığına olan duyarlılığında azalma olduğunu göstermiştir.
Yine yapılan araştırmalar bu tür rahatsızlıkların ekvatordan kuzey ve güney enlemlerine doğru uzaklaştıkça arttığını gösteriyor. Yani ekvatordan uzaklaştıkça ve güneş ışığının etkisi azaldıkça rahatsızlığın görülme sıklığı artmaktadır.
DÜZENLİ VE ETKİLİ TEDAVİ GEREKTİRİYOR
Dünya genelinde yapılan araştırmalarda olduğu gibi ülkemizdeki araştırmalarda da insanların yüzde 5'inin bu rahatsızlığı hastalık boyutunda yaşamakta ve tedavi gerektirmektedir. Nüfusun yüzde 30-40'ının ise hastalık düzeyine erişmeden sıkıntı veren ruhsal bir durum olarak bu dönemi geçirmektedir.”