Mide ülserlerinin yüzde 80’inden, 12 parmak ülserlerin de yüzde 90’nından sorumlu olan Helicobacterpylori adlı bakterinin, tedavi edilmediği takdirde, kanser dahil ömür boyu sürecek bir dizi rahatsızlığa sebep olabileceği belirtildi.

Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Görevlisi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. A. Ferit Erdoğan, “Helicobacterpylori”nin, mide ve on iki parmak bağırsağı (duodenum), ülserleri yerleşen ve yerleştiği yerde müzmin yangıya neden olan bir bakteri (mikrop) olduğunu belirtti. Bu bakterinin yaptığı yangının başta ülser, gastrit, mide kanseri olmak üzere bazı hastalıklar geliştirebileceğine dikkat çeken Erdoğan, dünya nüfusunun yarısından fazlasının üst sindirim organlarında bu bakteriyi taşıdığını ancak sadece yüzde 20 oranında şikayet yarattığını söyledi.

BULANLARA NOBEL ALDIRDI

Dışkı yoluyla bulaşan bakterinin, 1982 yılında ülsere ve gastrite neden olduğunu kanıtlayan Avusturalyalı iki bilim insanı RobinWarren ve BarryMarshall’in bu başarılarıyla Nobel Barış Ödülü’nü aldığını hatırlatan Dr.Erdoğan, “Bu buluştan sonra ‘asit yoksa ülser yok’ anlayışı terk edildi. Ve tedavilerle tam iyileşme sağlandı” dedi.

BU BELİRTİLERE DİKKAT

Başlıca belirtileri üst karın bölgesinde ağrı, şişkinlik, erken doyma, iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma olan Helicobacterpylori enfeksiyonunun, hijyen olmayan koşullarda daha kolay bulaştığını belirten Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Görevlisi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. A. Ferit Erdoğan, bakterinin dünyadaki en yaygın enfeksiyona neden olduğunu kaydetti.

Çalışmalarında üst sindirim sistemi şikayeti olanların dörtte üçünde bu bakteriye rastladıklarını bildiren Dr. A. Ferit Erdoğan, bakterinin varlığına bazı testlerle tanı konulabildiğini söyledi.

NASIL TEDAVİ EDİLİR ?

Helicobacterpylori ile ilişkili olan duodenal ülser, mide ülseri, gastrit gibi hastalıkların antibiyotiklerle tedavi edilebildiğini vurgulayan Dr.Erdoğan, “ Başarılı bir tedavi sonucu bu mikrop ortadan kaldırıldığında tam iyileşme sağlanabilmektedir” dedi.

Tüm üst sindirim sistemi şikayetlerinin Helicobacterpylori ile ilişkili olmadığını kaydeden Dr.Ferit Erdoğan, şöyle devam etti:

“Helicobacterpylorinin üst sindirim sistemi hastalıkları ile ilişkisinin önemi maalesef yeteri kadar bilinmemektedir. Bazı hekimlerde ülserin asit fazlalığı nedeniyle oluştuğu görüşü hakimdir. Bu nedenle üst sindirim sistemi şikayetlerinde mide asidini baskılayan ilaçlar kullanılmaktadır. Bu nedenle tam bir iyileşme sağlanamamakta, hastaların hayat kalitesi düzelmemektedir.” diye konuştu.

AĞIZ KOKUSUNA DA YOL AÇAR

Gereksiz ilaç kullanımı nedeniyle bakterinin antibiyotiklere karşı direnç gelişimi olduğunu, bu durumun da tedaviyi güçleştirdiğini kaydeden Erdoğan, sözlerini, “ Helicobacterpylori midenin bir çeşit lenf kanserine de yol açabilir. Ayrıca ağız kokusunun en sık nedenlerindendir. Ancak bu bakteri ile ilişkili olan ağız kokusu tedavi edildiğinde düzelebilmektedir” diyerek tamamladı.