Yaklaşık sekiz yıl göğüs kafesindeki kitle ile yaşayan ve son iki yıldır nefes almakta güçlük çeken 68 yaşındaki Hüseyin Şanlı, doktorların ‘masada kalırsınız’ sözleriyle girdiği ameliyattan gülerek çıktı. Doktorlara teşekkür eden Şanlı’nın ameliyatın ardından ilk sözü “yeniden doğdum” oldu.

Sekiz yıl önce doktora gittiğinde guatr olduğunu öğrenen Hüseyin Şanlı, boynu kısa olduğu için son iki yıldır günden güne göğüs kafesinin içinde büyüyen tiroit bezleri yüzünden nefes almakta zorlanıyordu. Şanlı’nın daha önce kalp krizi geçirmiş olması da olası bir operasyonu riskli hale getirdi. Çevre illerdeki hastanelerin ‘Ameliyata alırsak ölürsün, böyle yaşayabildiğin yere kadar yaşa’ diyerek ameliyatını yapmaktan çekindiği Şanlı’yı, Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi cerrahlarından oluşan bir ekip ameliyata aldı. Zor nefes aldığı için yürümekte dahi zorluk çeken Hüseyin Şanlı, ‘masada kalırsınız’ sözleriyle girdiği ve yaklaşık 5 saat süren ameliyattan gülerek çıktı. Şanlı’nın ilk sözleri ‘yeniden doğdum’ oldu.

Ekip ruhu içerisinde başarılı bir operasyon gerçekleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Fehmi Çelebi de, şöyle konuştu: “Bu hastamızın özelliği boynunun çok kısa olması münasebetiyle bu zamana kadar büyümüş ve hastalık tablosu oluşturmuş tiroit bezi tamamı göğüs kafesi içerisine yerleşerek yaklaşık 15 santim üzerinde olacak şekilde büyümüş olmasıydı. Kalp rahatsızlığı, akciğer rahatsızlıkları tarzında şikayetleri nedeni ile sürekli hekimleri dolaşıyordu. Yapılan tetkik ve incelemeler sonucu içerisinde göğüs kafesi içerisinde büyümüş olan bu tiroit bezinin çevre organlara yaptığı baskı sonucu ciddi sıkıntılar yarattığı ortaya konmuş oldu. Bize müracaatı etmesiyle gerekli incelemeler ve değerlendirmeler yapılıp, ameliyat hazırlıklarını tamamladık. Ve ekip ruhu içerisinde, ekibimizle birlikte dün cerrahisini gerçekleştirdik. Doğrusu ciddi sıkıntılar yaşayacağımızı biliyorduk, o yüzden gerek anestezi gerek diğer klinikleri ilgilendiren bölümler ile irtibatımız sık oldu. Ekibimizde buna iyi hazırlandı. Ve başarıyla bu işi tamamladık, bu başarı ekibimizin başarısıdır. Sakarya’da yapılmış olması, zeminde tıp fakültesinin mevcudiyeti, akademik kadronun mevcudiyeti ve bu ruhla çalışıyor olmamızdan cesaret aldık.”

İki senedir nefes almakta zorluk çeken Hüseyin Şanlı, şunları söyledi: “Daha önce de vardı ama bu kadar fazla değildi. Ben, tedavi için İstanbul’da Yedikule’ye gittim orada yapamayız dediler, ama git dedi anesteziye ben ölümü kabul ediyorum o zaman onlarda yapmazlar. Sonrasında biz oradan geldik, Ankara’ya gittik. Orada da dediler, müdahale edersek seni öldürürüz, bırakalım 1-2 sene yaşasın. Sonra Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelerek, doktor arkadaşımla görüştüm o da konu hakkında hocayla görüştüğünü söyledi, beni burada ameliyat edebileceklerini söylediler. Beni çağırdılar geldim, doktorlarla görüştük, doktorlar bana çok güven verdi. Ben, Allah’a sığınarak, doktorların sebep olacağını söyleyerek ameliyata girmeyi kabul ettim. Ameliyata girdim gayet başarılı geçti, ameliyattan sonra beni iki gün uyutacaklardı hiç uyutmadılar, yoğun bakımdan hemen servise çıkardılar. Onlara Türkiye’nin bir numarası diyebilirsiniz. Böyle zor bir ameliyatı bu ekip başardı. Onun için onlara çok teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Şimdi çok iyiyim, sağlığıma da kavuştum.”

Doktorlara çok teşekkür eden Hüseyin Şanlı’nın eşi Nejla Şanlı ise, “Nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz, kocamı yeniden dünyaya getirdiler, yeniden doğmuş gibi oldu. Çünkü kocamın çekilecek hastalığı yoktu, zor nefes alıyordu, iki adım dahi yürüyemiyordu. Kalp yetmezliği vardı ama doktorlar, kocamı bu halde bu ameliyattan başarılı bir şekilde çıkardıkları için onlara teşekkür ediyoruz” dedi.