Parkinson hastalığına bağlı olarak 11 yıldır yaklaşık 90 derece düzeyinde kamburluk çeken Neriman Şengül, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde iki aşamalı olarak yapılan operasyon ile takılan beyin piliyle sağlığına kavuştu.

Parkinsonun kamburluğa neden olduğunun pek bilinmediğini belirten Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülagu Kaptan, “Vaka dünyada nadir, Türkiye’de ise ilk görüldüğü için aslında riskli bir operasyon gerçekleştirdik. Ancak başarılı geçen müdahalenin ardından hastamız neredeyse tamamen günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilecek bir hale kavuştu. Hastamız yeşil kart sahibi idi ve en önemlisi de bu ameliyatları yaparken devlet bütün masraflarını karşılıyor. Yani hasta hiçbir ücret ödemeden neredeyse eski sağlığına kavuşuyor. Ancak hastalarımız bunu bilmediği için özel sektörde tedavi yolunu seçebiliyor ve bu da son derece pahalıya mal oluyor” dedi

11 YILDA GÜNLÜK AKTİVİTELERİNİ KAYBETTİ

Konya’nın Hadim ilçesine bağlı Beğreli köyünde yaşayan 53 yaşındaki 3 çocuk annesi Neriman Şengül’ün 11 yıl önce kolunda, bacaklarında ve belinde ağrılar meydana geldi. Hareketlerindeki yavaşlama nedeniyle günlük işlerini dahi yapamaz duruma gelen Şengül, ağrıların şiddetlenmesine bağlı olarak giderek kamburlaşmaya başladı. Şengül, 2008 yılında bel fıtığı ameliyatı geçirdi. Buna rağmen ağrıları kesilmeyen kadının kamburlaşması da giderek arttı. Rutin işlerini yapamayan ve ailesine her geçen gün bağımlı hale gelen Şengül, beldeki bükülmesinin yaklaşık 90 dereceye kadar ilerlemesiyle çevresindekilerle iletişim kurmakta dahi zorlandı. 2013 yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda Şengül’e parkinson teşhisi konuldu. Parkinsona bağlı kamburluk nedeniyle Şengül’e beyin pili takıldı. Ameliyatının ardından neredeyse tamamen günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilecek hale kavuşan hastanın 11 yıllık çilesi sona erdi.

“İLETİŞİM KURMAKTA ZORLANIYORDUM”

11 yıldır kamburluğu nedeniyle oldukça sıkıntılı günler yaşadığını ifade eden Neriman Şengül, “Eskiden gündelik işlerimi dahi yapamazdım. Eşimin ve çocuklarını yardımıyla işlerimi hallediyordum. Yatakta sağdan sola dönmekte dahi zorlanıyordum. Temizlik, beslenme gibi günlük yaşam aktivitelerimde bağımsızlığımı neredeyse kaybetmiştim. Aileme bağımlı bir haldeydim. Bel bükülmesinden dolayı insanlarla iletişim kurmakta dahi zorlanıyordum. Şimdi ise belimdeki bükülme neredeyse düzeldi. Ağrılarım var ama doktorlarım bu ağrıların normal olduğunu ve zamanla ortadan kalkacağını söylüyor. Şimdi oldukça mutluyum. Kendimi çok daha iyi hissediyorum. Bu duruma gelmemde bana çok destek olan başta Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hakan Ekmekçi ve Doç. Dr. Hülagu Kaptan hocalarım olmak üzere tüm hastane personeline çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“AMELİYAT CİDDİ TEKNOLOJİ GEREKTİRİYOR”

Bu tip ameliyatların Türkiye’de sayılı merkezlerde yapılabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Hülagu Kaptan, “Bu ameliyat uyanık beyin ameliyatı, halk arasında beyin pili uygulaması olarak biliniyor. Konya’da ilk kez Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hakan Ekmekçi’yle biz başladık. Her şeyden önce bu ameliyat multidisipliner bir ameliyat. Beyin cerrahi, nöroloji ve radyolojinin ortak çalışması var. Ciddi teknoloji gerektiren bir ameliyat” şeklinde konuştu.

“İKİ AYRI NOKTADAN BEYNE ELEKTROT GÖNDERİLİYOR”

Bu ameliyatı gerçekleştirirken milimetrik hesaplamalar yapıldığını ifade eden Kaptan, “Ameliyat sabahı hastaya lokal anesteziyle bir başlık (frame) takılıyor. Bunu yapmamızdaki amacımız militetrik bir alana etki etmek istiyoruz. Bununla birlikte hastayı önce tomagrafiye alıyoruz. Ardından bir gün önce çekilen MR görüntülerini özel bir bilgisayarda üst üste koyarak füzyon yapıyoruz ve detaylı radyolojik çalışmalardan sonra hedeflediğimiz bölgeyi tespit ediyoruz. Hasta uyanıkken beyne açılan küçük bir delikten genellikle 2 ayrı noktadan derine inen ve ömür boyu kalacak elektrotları sorumlu bölgelere yerleştiriyoruz. Kafatasının içinde ancak beynin dış kısmında olan elektrotun göğüs kafesinde bir bağlantısı bulunuyor. İkinci aşamada göğse de özel bir pil yerleştiriyoruz ve cilt altında geçirilen uzatma bağlantılarıyla elektrotları pile bağlıyoruz. Daha sonra bilgisayar aracılığıyla hastaya iyi gelecek parametreleri ayarlıyoruz. Bu parametreler beyne gidiyor ve beyindeki olumsuz harekete yola açan hücreleri disipline ediyor” ifadelerini kullandı.

PARKİNSONUN BİLİNMEYEN ETKİSİ KAMBURLUK

Parkinson hastalığının kendi içinde hareket bozuklukları olarak kendini gösteren bazı etkileri olduğuna da dikkat çeken Kaptan, “Parkinsonun bilinmeyen bir etkisi de tıpta kamptokormie adıyla bilinen belden aşağı 90 dereceye kadar öne eğilme halidir. Tıp tarihinde parkinsonun bu gibi etkilerine çok nadir olarak rastlanmaktadır. Tüm dünyada bildirilen rakamlar yaklaşık 30’un altındadır. Bu her parkisonlu hastada görmediğimiz bir vakadır. Yine bu rahatsızlığı olan hastamıza da beyin pili yerleştirerek tedavi ediyoruz. Bu hastamızda oldukça başarılı sonuçlar aldık. Hastamızın ameliyat öncesi belden eğilmesi 90 dereceye kadar ilerlerken beyin pili ameliyatı sonrasında bu oran 15-20 dereceye kadar çekildi. Yani hasta yere adeta paralel vaziyette iken yukarı dikleşerek normal bir pozisyona geldi ve hastanın yaşam kalitesi oldukça yükseldi. Böylelikle Selçuk Tıp Fakültesi Hastanesi’nde parkinsona bağlı olarak oluşan kamburluk nedeniyle Türkiye’de ilk kez beyin pili operasyonu gerçekleştirilmiş oldu” dedi.

“HASTA GİDEREK BAĞIMSIZLAŞTI”

Hastanın kamburluğunun önemli ölçüde düzeltildiğini ifade eden Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hakan Ekmekçi ise, “1 yıl önce hastamız bize geldiğinde parkinson ve bel fıtığının üstüne binmiş ve yaşam kalitesini alt üst eden bükülme hastalığı diyebileceğimiz kamptokormi olduğunu gördük. Hastamızın detaylı olarak beyin çekirdeklerini inceledik. Uzun araştırma ve incelemeler sonucunda hastamıza beyin pili yerleştirmeye karar verdik ve beyne iki taraflı pil yerleştirdik. Pili yerleştirir yerleştirmez hastamızda parkinsonun etkisi olan tutukluk, tuvalete gidememe, yürüyememe gibi işlevlerde düzelme, tama yakın bağımsızlık hali ve en önemlisi de kamptokormi dediğimiz bel bükülme olayında önemli ölçüde düzelme oldu” diye konuştu.

“PİL AYARLARINI AKSATMAMAK ÖNEMLİ”

Hastanın rutin kontrollerinin periyodik olarak yapılması gerektiğini söyleyen Ekmekçi, “Yurtdışından getirilen özel bir cihaz yardımıyla hastamızın belli periyotlarda kontrollerini ve pil ayarlarını yapıyoruz. Bu cihaz hastanın ne zaman ameliyat edildiği, beyine giden akımların nerede olduğunu tespit ediyor ve böylelikle kısa bir sürede pil ayarını ve kontrollerini yapıyoruz. Elbette ki hastamızın belli aralıklarla bize gelmesi gerekiyor. Çünkü bu hastalık ilerleyici bir hastalıktır ve hastalık ilerledikçe bulgular da ilerlemektedir. Bu nedenle pil ayarlarını ve kontrollerini aksatmaması gerekmektedir” dedi.