Altunsoy yayınladığı basın açıklamasında her yıl kutlanmakta olan 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Gününün toplum bilincini uyandırabilmek adına kutlandığını belirtti. Yayınlan basın açıklamasında şunlara yer verildi: “Maalesef toplumda ruh sağılığı ile ilgili problemler yaşayan veya belirli bir yaşın üstünde olan bireyler kendilerini toplumdan soyutlamakta ya da toplum tarafından dışlanmaktadırlar. Bu kişilerin sosyal hayata adaptasyonu ve psikolojik dengelerini sağlamaları zorlaşmakta bu durum da kısır bir döngüye dönüşmektedir.

Ruh sağlığı, değişmez bir durum değildir. Dış etkenler ve baskılar belli bir ölçüyü aşınca, her insanın ruhsal dengesi sarsılabilir ve bazı ruhsal bozukluklar görülebilir. Bu bozukluklar davranışsal ve duygusal olabileceği gibi alışkanlıklara has bozukluklar ve ağır ruhsal bozukluklar şeklinde de görülebilir. Bu nedenle her birey ruhsal hastalıklar açısından bir potansiyele sahiptir.

Önyargılar nedeniyle birçok kişi doğrudan ruh sağlığı hizmeti alma ve tedavi konusunda kararsız kalmaktadır. Ruhsal sorunu olan bireylerin, ne yazık ki çok azı tedavi için bir sağlık kurumuna başvurmaktadır. Toplumun yaklaşımı, ruhsal rahatsızlığı olan bireyi ve ailesini ziyadesiyle etkilemektedir. Ruhsal bozukluklar sık görülmesine karşın, toplumda yeterince bilinmemektedir. Çoğu zaman bu bilinmezlik, eksik-yanlış bilgiler, toplumsal önyargılar ve dışlanma korkusu birey ve ailelerin ruhsal sorunlara yönelik sağlık hizmeti talep etmesini engellemektedir. Ruhsal rahatsızlığın başkaları tarafından öğrenilmesi sonucu dışlanma ve damgalanma korkusu ile bireyler ve aileler tedavi konusunda çekingen davranmaktadır.

Bu amaçla Sağlık Bakanlığı tarafından Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri kurulmuştur. Bu merkezlerin amacı ağır ruhsal bozukluğu olan hastalara, toplum temelli ruh sağlığı modeli çerçevesinde psiko-sosyal destek hizmetlerinin verilmesi, takip ve tedavilerinin gerektiğinde evde sağlık hizmetleri uygulamasıyla bütünleşmiş bir şekilde yaşadıkları ortamda sunulabilmesini sağlamaktır.

Bu merkezlerin hedefine ulaşabilmesi için, birey olarak bizlerin de ön yargılarımızdan kurtulup sorumluluk almamız gerekmektedir.”