Dr. Erdoğan, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“Havaların soğuması, özellikle kalp ve yüksek tansiyon hastalıklarını tetikliyor. Göğüs ağrısı, ritim bozuklukları, hipertansiyon atakları, kalp krizi ve ani ölümlerin görülme riski soğuk havalarda artıyor.

Soğuk havalarda vücutta fizyolojik ve davranışsal olarak bir takım değişiklikler oluşmaktadır. Sıcaklığın azalmasıyla deri damarları ısı kaybını azaltmak için fizyolojik olarak büzüşür.  Kaslar istemsiz olarak titreyerek ısı oluşumunu artırır. Vücut sıcaklığını koruyabilmek için kalbin daha fazla kan pompalaması gerekir. Neticede kalbin daha fazla oksijen ihtiyacı olur. Ayrıca soğuk havalarda kanın pıhtılaşma özelliğinde artma, nabız sayısında ve kan basıncında yükselme meydana gelmektedir. Göğüs ağrısı, ritim bozuklukları, hipertansiyon atakları, kalp krizi ve ani ölümlerin görülme riski de yine bu dönemlerde artmaktadır.

Her insan vücudunun soğuk havaya verdiği cevap farklı olabilir. Yaşın, fiziksel durumun, altta yatan kronik hastalıkların sayısı ve ciddiyeti, soğuğa karşı vücudun verdiği yanıtı etkilemektedir. Hipertansiyon, damar tıkanıklığı, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, obezite, ailede kalp hastalığı öyküsü gibi risk faktörlerine sahip kişilerin kalp krizi riskinden korunmak için daha dikkatli olması ve kışa girmeden önce mutlaka yeni bir sağlık kontrolünden geçmesi uygun olacaktır.

SOĞUK HAVALARDA RÜZGARA KARŞI YÜRÜMEYİN

Kalp ve tansiyon hastalığı olanların kış mevsiminde fiziksel kondisyonunu iyileştirmek için yürüyüş yapması gerekir. Ancak açık havada spor yapmak yerine evde veya spor salonlarında egzersiz tercih edilmelidir. Soğuk havalarda yapılan fiziksel aktivitelerde ortam ısısı ve nemi, rüzgar, soğuğa maruz kalınan süre, fiziksel aktivitenin şiddeti kalbimiz için büyük önem taşımaktadır.

Soğuk havalarda rüzgara karşı değil; rüzgarı arkaya alarak yürümek gerekir. Özellikle kalp krizi geçirenlerin dumanlı, kirli, rüzgarlı soğuk havalarda olabildiğince dışarı çıkmamasında fayda vardır. Göğüs kafesinde baskı, ağırlık, yanma ve sıkışma gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden hastaneye başvurulmalıdır. Ayrıca tek veya her iki kolda, sırtta, midede ağrı, nefes darlığı, soğuk terleme, bulantı, baş dönmesi gibi belirtiler de kalp krizinin işareti olabilir. Bu belirtiler görüldüğü takdirde de acilen hastaneye gidilmelidir. 

Tok karnına egzersiz yapılmamalı, yemeklerden sonra en az 2 saat geçmiş ve midedeki dolgunluk hissinin azalmış veya kaybolmuş olmasına dikkat edilmelidir. Özellikle soğuk havalarda yemeklerden hemen sonra mide doluyken egzersiz yapıp yediklerini eritme düşüncesi bilinen en büyük yanlışlardandır. Açık havada spor yapmak isteyenler, sabah erken saatler yerine havanın nispeten daha ılık olacağı öğlen saatlerini tercih etmeliler.

AŞIRI KALIN GİYSİLER YERİNE VÜCUDU ISITACAK GİYSİLER

Düzenli olarak egzersiz yapmıyorsanız; orta yaş ve üzerindeyseniz, bu dönemde egzersize başlayacaksanız öncesinde doktorunuza başvurmanızda fayda var. Öte yandan kış aylarında aşırı kalın giysiler giymek yerine, vücudu ısıtacak giysiler tercih etmek gerekir. Isı kaybının büyük kısmı baş bölgesinden olduğu için soğuk havada uzun süre kalacak olan kişilerin bere veya şapka kullanması uygun olacaktır.

ALKOL VE SİGARADAN UZAK DURUN

Soğuktan korunmak amacıyla sigara da içilmemelidir. Çünkü sigara, sempatik sinir sistemi uyarılmasına bağlı olarak kalp hızını, kan basıncını, kalp debisini arttırır ve neticede kalp kasının oksijen ihtiyacını da fazlalaştırır. Ayrıca kalpte düzensiz atışlara, kalp krizine ve ani ölümlere yol açabilir. Isınmak için alkol alınmamalıdır. Alkol başlangıçta damarlarda genişlemeye neden olarak ısı artışı sağlasa da bu durum kalp, beyin, böbrek gibi hayati organlarda ısı kaybına yol açar.

GRİP VE ZATÜRRE AŞILARINI MUTLAKA YAPTIRIN

Enfeksiyonlar özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları, kalp hastalarında oldukça ağır seyredebilmekte, kalp krizini ve kalp yetmezliğini tetikleyebilmektedir. Kalp veya akciğer hastalığı gibi kronik hastalığı olanların havalar iyice soğumadan sonbahar mevsiminde grip ve zatürre aşısını yaptırmaları gerekir. Öte yandan kalp hastalarının grip ilaçları kullanırken de dikkatli olması gerekir. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı şikayetleri için kış aylarında sıklıkla reçete edilen ilaçların çoğu tansiyon yükselmesine, ritim problemlerine ve kalp krizine yol açabilmektedir. Kalple ilişkili yan etkilerinin fazla olması nedeniyle, kalp hastalarının soğuk algınlığı ilaçlarını mutlaka bir doktor onayıyla alması gerekir.

DÜZENLİ VE DENGELİ BESLENME ÖNEMLİ

Dengeli ve sağlıklı beslenme kalp sağlığı açısından büyük önem taşır. Kalp hastalığı olanların beslenme şekillerini kış mevsimine göre düzenlemeleri gerekir. Hastalar kendileri için uygun dozu aşmayacak şekilde her çeşit besin tüketebilir. Ancak kış aylarında yeterli miktarda C vitamini alınmalı ve bolca kış meyveleri yemeliler. Soğuk havalarda kilo almamaya da özen göstermek gerekir. Karbonhidratlar bakımından zengin bir diyet yerine; protein, yağ ve karbonhidrat oranları dengeli bir beslenme şeklinin benimsenmesi gerekir.”