Antalya’da düzenlenen 50. Türkiye Psikiyatri Kongresi’nde facia sonrası Soma’da yaşanan travmaya dair hazırlanan rapor açıklandı. Derneğin Başkanı Prof.Dr. Simavi Vahip’in de hazır bulunduğu basın toplantısında Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birim Koordinötörü Uzman Dr. Feyza Çelik tarafından açıklanan raporda, ekim sonu itibarı ile 233 gönüllü uzmanın faciadan etkilenen yetişkin, çocuk ve gençlerle bireysel görüşme ve grup çalışmalarının yapıldığı ve bugüne kadar yürütülen çalışmalarda 1269 kişiyle bireysel görüşme ya da grup çalışması, 228 hane ve 54 köy ziyaretinin gerçekleştirildiği kaydedildi.

11 BİN KİŞİ DOĞRUDAN ETKİLENDİ

13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’da Soma Kömür İşletmeleri’ne bağlı Eynez bölgesi maden ocağında meydana gelen faciada resmi makamlardan yapılan açıklamaya göre, 301 maden işçisinin hayatını yitirdiği, 487 kişinin sağ kurtulduğu hatırlatılırken, faciadan, yaşamını kaybeden 301 madencinin eşleri, çocuk, anne, baba, kardeş, akrabaları ve yakınları, kazadan kurtulan 487 madenci ve eş, çocuk, anne, baba, kardeş ve akrabaları, kaza sonrasında arama, kurtarma ve destek işlerinde görev alan kişiler ve aynı madende görev yapan ancak farklı vardiyalarda, görevlerde bulunan çalışanları içeren yaklaşık 11.000 kişinin doğrudan ya da dolaylı yoldan etkilendiği bildirildi.

233 GÖNÜLLÜ UZMAN ÇALIŞMA YAPTI

Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatristi Çalışma Birim Koordinötörü Uzman Dr. Feyza Çelik, "Derneğimiz Türkiye Psikiyatri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği ve Türk Kızılayı olmak üzere ruh alanında çalışan altı derneğin bir araya gelerek oluşturduğu Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği bünyesinde faciadan hemen sonra Soma’ya giderek faciadan etkilenen kişilere psikososyal destek vermeye başlamış ve değerlendirmelerde bulunmuştur. Yapılan değerlendirmeler sonucu yardımların daha etkin yapılabilmesi için diğer dernek, sivil toplum örgütleri, şirket, kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılması kararlaştırılmış ve SomaDa (Soma Dayanışma Ağı) projesi hayata geçirilmiştir. APHB, Türk Kızılayı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Borusan ve Allianz işbirliği ile Soma ve Dursunbey’de olmak üzere iki merkez açılmıştır. Merkezlerdeki psikososyal destek hizmetleri Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği bünyesindeki derneklerden dönüşümlü olarak gelen gönüllü psikolog, psikolojik danışman, psikiyatrist ve sosyal hizmet uzmanları tarafından yürütülmektedir.Ekim sonu itibarı ile 233 gönüllü uzman faciadan etkilenen yetişkin, çocuk ve gençlerle bireysel görüşme ve grup çalışmaları yapmıştır. Bugüne kadar yürütülen çalışmalarda 1269 kişiyle bireysel görüşme ya da grup çalışması, 228 hane ve 54 köy ziyareti yapılmıştır" dedi.

DEVLETE VE ŞİRKETE ÖFKE, GELECEK KAYGISI, DEĞERSİZLİK ÖNE ÇIKAN PROBLEMLER

Çelik, bugüne kadar yapılan değerlendirmelerde yakınlarını kaybedenler ve maden işçilerinde yas, üzüntü, devlete ve şirkete karşı duyulan öfke, gelecek kaygısı, işsizlik ve maddi konularla ilgili endişeler, yaşanılan facianın yeniden yaşatılması, madene girmekten korkma, sinirlilik, uykusuzluk, mutsuzluk, üzüntü, özkıyım düşünceleri, çaresizlik, değersizlik düşünceleri ortaya çıktığının gözlendiğini söyledi

Feyza Çelik tarafından hazırlanan raporda şu görüşlere yer verildi:

"İnsan kaynaklı afetlerin doğal afetlere göre daha örseleyici olduğu bilinmektedir. Soma faciasından sonra yapılan değerlendirmeler; facia öncesinde gerekli önlemlerin alınmadığını, iş güvenliğinin yeterli düzeyde sağlanmadığını ve facianın hemen sonrasında dar ihmallerin devam ettiğini göstermiştir. Soma faciasından kısa bir süre sonra Zonguldak’ta meydana gelen göçük ve arama kurtarma ekiplerine haber verilmemesi, 28 Ekim tarihinde meydana gelen Ermenek maden faciası halen gerekli önlemlerin alınmadığını, iş güvenliğinin sağlanmadığını göstermektedir. Diğer taraftan madencilerin ekonomik güçlükler ve işten çıkarılma korkusu ile güvensiz koşullarda çalışmaya devam etmek zorunda kalması hem maden işçilerinde hem de yakınlarında sürekli bir ölüm kaygısına neden olmaktadır. Buna ek olarak çalışma koşullarının güçlüğü, üslerinin olumsuz tutumları madencilerde tükenmişlik ve çeşitli ruhsal sorunlara yol açmaktadır. Soma faciasından sonra toplum büyük bir duyarlılık göstermiş ve faciadan etkilenen kişilere elinden gelen maddi ve manevi yardımı yapmıştır. Ancak, yardımların eşit ve adil dağıtılmaması nedeniyle faciada yakınlarını kaybeden kişiler mağdur olduklarını hissetmişlerdir. Diğer taraftan yardımlar sadece olayda yakınlarını kaybeden kişilere verilmiştir. Oysaki madenden yaralı kurtulanlar, arama-kurtarma çalışmalarına katılan ve tanık oldukları facia nedeniyle kaygı bozuklukları ortaya çıkan ve madene girmekten korktuğu için çalışamayan kişilere yardım ulaştırılmamıştır. Bu durum kişilerin değersizlik, çaresizlik ve öfke hissetmelerine neden olmuştur. Travmatik olaylar sonrasında sosyal desteğin ruh sağlığı açısından koruyucu olduğu bilinmektedir. Gerek insan kaynaklı gerek doğal afetler sonrasında yardımların olaydan etkilenen kişilere eşit ve adil dağıtılması önem taşımaktadır."

SUÇLU OLANLARIN CEZALANDIRILMAMASI RUHSAL BOZUKLUKLARIN ORTAYA ÇIKMA RİSKİNİ ARTIRIYOR

İnsan kaynaklı travmalardan sonra olaydan sorumlu olan kişilerin ceza almamaları, adaletin yerini bulmaması ruhsal bozuklukların ortaya çıkma riskini artırdığına dikkat çeken Uzman Dr. Feyza Çelik, "Bu nedenle bundan sonraki adli süreçlerin yakından takip edilmesi, adaletin kamu vicdanında da yerini bulması için olayda suçu olanların cezalandırılması ve kanunlarda iş güvenliğine yönelik gerekli düzenlemelerin acilen yapılması büyük önem taşımaktadır. Facianın hemen sonrasında devlet tarafından çok sayıda ruh sağlığı çalışanı görevlendirilmiştir. Yapılan görevlendirmeler gerek olaydan etkilenen kişiler gerekse Soma’da görev yapan ruh sağlığı çalışanlarının desteklenmesi açısından olumlu olmakla birlikte; organizasyonda eksiklikler olduğu ve bu nedenle hedeflenen amaca ulaşılamadığı görülmüştür. Uzun dönemde ise faciadan etkilenen kişilere gönüllü ruh sağlığı çalışanları aracılığıyla ruh sağlığı hizmetleri sunulmaya devam etmektedir. Soma’da görev yapan ruh sağlığı çalışanlarında tükenme ve ikincil travmatizasyon belirtileri gözlenmektedir. Soma’da acilen ruh sağlığı çalışanlarının sayısının artırılması gerekmektedir" dedi.