Kış aylarının soğuk günlerinin başladığı bugünlerde uzmanlar, özellikle çocuklu aileleri soba ve diğer ısıtıcı yanıklarına karşı uyarıyor. Yanıkların kişilerin ölümüne, şekillerinin bozulmasına veya sakat kalmasına neden olabileceğini belirten uzmanlar, yanık vakalarının yüzde 70’inin evlerde oluştuğuna dikkat çekti.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Melahat Kızıl, derinin, dokuları yaralanmalardan koruyan vücudun en geniş organı olduğunu söyledi. Yanığın deri ve deri altı dokularında ısı, ışın, elektrik veya kimyasal maddelere maruz kalması sonucu oluşan yaralanma olduğuna işaret eden Kızıl, tedavide yanığın tipi, derinliği ve genişliğinin büyük önem taşıdığını aktardı. Birinci derece yanıkların kişilerde hassasiyet, ağrı, ödem oluşturabileceğini, yaklaşık 7 günde iyileşmenin oluşacağını ifade eden Kızıl, “2. derece yanıklar, nemli parlak görünür, renk kırmızı ve somon pembesidir. Ağrı hissedilir. İkinci derece yanıkta içi su toplanmış kabarcıklar olmak zorunda değildir. 7 ile 21 gün içerisinde iyileşme görülür. Üçüncü derece yanıkta, yanık yağ hücrelerine ulaşmıştır. Küçük kanamalar olabilir. İyileşme olmaz, deri nakli gerektirir” dedi.

"YANIKLARA YOĞURT DİŞ MACUNU SÜRMEYİN"

Birinci derece yanıklara tedavi amaçlı yoğurt, salça, diş macunu, zeytinyağı gibi maddelerin sürülmemesi gerektiğini anlatan Kızıl, yanık bölgeye en az 10 -15 dakika veya ağrı geçene kadar çok soğuk olmayan su tutulmasının yararlı olacağını söyledi. Geniş yanıklarda bol sıvı tüketilmesini isteyen Kızıl, şu tavsiyelerde bulundu:

“Yanıkların yüzde 70’i evde gerçekleşen kazalar sonucu oluşuyor. İlk yardım aşamasında da evlerde çok sayıda yanlış uygulama yapılıyor. Yanık üzerine asla buz koymayın. İki yaşın üzerindekilere ağrı kesici verilebilir.Genellikle kendiliğinden iyileşirler. İkinci derece yanıklarda tedavi birinci derece yanıklarla aynıdır. İlave olarak, kabarcıklar asla patlatılmaz. Gerekiyorsa hastaneye götürülerek, steril koşullarda pansuman yaptırılır. Kabarcıklar geniş bir alanı kapsıyorsa, üstteki deri asla soyulmamalı. Eğer patlamışsa, o zaman içindeki sıvı boşaldıktan sonra o kısım antiseptikle silinip üzeri steril gazlı bezle kapatılıp sargı beziyle sarılır. Üçüncü derecede, hastanın mutlaka bir yanık merkezine veya hastaneye götürülmesi gerekir. Açık yanık yarası hava ile temas ettiği sürece ağrıya neden olacağından, yaranın hemen hava ile teması kesilmelidir. Bunun için yara nemli steril gazlı bezle kapatılmalıdır.”

“HAŞLANARAK YANIYORUZ”

Evdeki yanıkların büyük çoğunun çocuklar üzerinde oluştuğunu vurgulayan Kızıl, özellikle 5 yaş altı çocukların her şeye dokunarak öğrenmeye çalıştığını, bu nedenle banyo, prizler, sıcak soba, sıcak yiyecekler gibi maddelerin onlar için tehlike oluşturduğunu kaydetti.

Türkiye’de haşlanma ile yanmanın ilk sırada olduğunu aktaran Kızıl, şunları söyledi:

“Banyo öncesi sıcak su kontrol edilmeli. Prizlere koruyucu kapaklar yerleştirilmeli. Elektrik kabloları açıkta olmamalı. Tezgâh üzerinde sıcak yiyecek bırakılmamalı. Yemek yapılırken dikkatli olunmalı, çocuk mutfakta yalnız kalmamalı. Masa örtüsü kullanılmamalı. Soba ve şöminelerin etrafı çocukların yaklaşamayacağı şekilde düzenlenmeli. Ütü prizde kalmamalı. Biberon asla mikrodalgaya konulmamalı. Yanıcı giysi ve ev tekstili kullanmamalı.”