Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, “Bu kentin belediye başkanlığını tercih edip vekillikten ayrıldıktan sonra bir yargı kıskacına mahkum oldum. Her gün Türkiye’nin dört bir tarafından gelen fezlekeler yetmiyor gibi buradaki savcılarda sağolsun söylediğim her sözcüğü evire çevire ters düz ederek hakkımda davalar açıyor” dedi.Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, kentte görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileriyle bir araya geldi. Bir otelde gazetecilere açıklama yapan Belediye Başkanı Sırrı Sakık, kente belediye başkanlığını tercih edip vekillikten ayrıldıktan sonra bir yargı kıskacına mahkum olduğunu söyledi.Türkiye’nin dört bir tarafından her gün fezlekeler geldiğini anlatan Sakık, şöyle konuştu: "Buradaki savcılar sağolsun söylediğim her sözcüğü evire çevire ters düz ederek hakkımda dava açıyor. Ben bu topraklara geldiğimde şunu söylemiştim. ’Ben, bu topraklarda barış hayat bulsun diye geldim. Kürtlerin isyanı dağlar değil, demokratik siyaset olsun için geldim’. Ama halen benden 30 Mart’ın, 1 Haziran seçimlerinin rövanşını almaya çalışanlar, içindeki kini bir iman gibi büyütenler var, bunların adı yargıç olmaz. O zaman yargıç kimliğinden arınıp benimle geleceksiniz alanlarda öyle hesaplaşacağız. Siyaset mi yapmak istiyorsunuz hodri meydan. Benim söylediklerimi ters düz etmeyin, yargı size böyle bir görev vermez, böyle bir yetki de vermez. Biz yargıyı tanırız, nasıl yargılandığımızı da biliriz. Yani bize dünün güneşiyle bugünün çamaşırlarını kurutmayın. Yıllarca bize sanık muamelesi yapıldı. Sözleri evirerek çevirerek bizim hakkımızda itibarımızı düşüreceğinizi düşünüyorsanız siz yanılırsınız. Biz sözümüzün arkasındayız. Eğer siz halen benimle diyalog kuramıyorsanız, beni yargılıyorsanız, bu topraklarda konuşabileceğiniz tek bir insan bulamazsınız.”“BU TOPRAKLARA BARIŞI GETİRMEK İÇİN BEDENİMİ ÖLÜME YATIRMAYA HAZIRIM”Vekillikten ayrılarak barışa katkı sunmaya geldiğini ifade eden Sakık, şunları söyledi: “Bu topraklarda barışın nasıl hayat bulacağına dair kendimi risk ederek gelmişim, vekillikten ayrılmışım, barışa katkı sunmaya, ama siz benden rövanş almaya çalışıyorsanız, yanılırsınız. Yani cürmünüz kadar yer yakarsınız. Ölümden öte bir yol yoktur. Her gün bu topraklarda insanlar ölüyor, bize yeni hayatlar sunmak adına kendi bedenlerini ölüme yatırıyorlar. Bende o insanlardan biriyim. Bu topraklara barışı getirmek için gerekirse bedenimi de ölüme yatırmaya hazırım. Siz bizi tanıyamıyorsanız bize bu muameleyi yapıyorsanız, siz bu ülkeye yazık edersiniz, günah edersiniz. Hele hele böyle müzakerelerin, barışın, kardeşliğin yaşadığı bir süreçten bahsederken, böyle başta da belirttiğim gibi yüreğinizdeki kini, nefreti bir iman gibi büyüterek bunun adına da hukuk diyemezsiniz.”“ÜÇ MAAŞIMI KOBANİ VE ŞENGAL’E GÖNDERDİM”Ağrı halkına teşekkür ettiğini belirten Sakık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şengal ve Kobani’deki olaylarda müthiş bir dayanışma içerisinde oldular. Halk birbirine kenetlendi. Onlarca TIR buradan yiyecek, giyecek, canlı hayvanı Kobani ve Şengal’e gönderdik. Herkes karınca kararınca büyük bir katkı sundu. Gerçekten Kobani’de yaşayanlarda kendi bedenlerini ortaya koyarak birer devrim oluşturdu. Her ülkenin bir aziz ve azizesi vardır, tarih yazanları vardır. Gidin Viyana’da görürsünüz, gidin İngiltere’de görürsünüz, gidin İspanya’da görürsünüz. Kendi halkına tarih yazanların adları aziz ve azizelerdir. Benim aziz ve azizelerim orada bu mücadeleyi sürdürenlerdir. Onlar kahramanlık yapmışlardır. Onlar bu halka hayatlarını feda ederek, bu halka yeni hayatlar sunmuşlardır. İşte Ağrı halkı da bu dayanışma içerisinde olmuştur. Onları yalnız bırakmamıştır ve üzerine düşen sorumlulukları yapmıştır. Biz de belediye olarak üzerimize düşen tüm sorumlulukları yaptık, üç maaşımı Kobani ve Şengal’e gönderdim.”