Milliyetçi Hareket Partisi Karaman İl Başkanı İsmet İlmi Hatipoğlu 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı.
Tüm öğretmelerin sevgi ve hürmetle anıldığı anlamlı bir yıl dönümünün içinde bulunulduğunu ifade eden Hatipoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verilmesinin üzerinden 86 yıl geçtiğini hatırlattı. Hatipoğlu, bu tarihi günün 33 yıldır Öğretmenler Günü olarak kutlandığını anımsatarak, mesajında şunları kaydetti: ‘’Üzerimizde hiçbir şeyle ölçülemeyecek büyüklükte emekleri bulunan öğretmenlerimizin elbette haklarını ödeyebilmemiz mümkün değildir. Bu ve benzeri müstesna günlerin, bir nebze de olsa öğretmenlerimizin artan ve genişleyen meseleleri üzerine dikkatleri çekmesi en büyük dileğimdir. Gelecek nesillerin yetişmesinde, olgunlaşmasında, fikir ve kanaat sahibi olmalarında hayati bir rolü olan öğretmenlerimizin, aziz millet varlığı açısından taşıdığı önem hiçbir şeyle kıyaslanamayacaktır. Sahip oldukları ilmi ve irfanı, cömertçe ve içtenlikle öğrencilerine aktarmaları, yarınların tablosuna şekil ve renk vermeleri Türk milletinin devamlılığında tayin edici bir etkileri olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Evlatlarımızın küçük yaşlarda başladıkları eğitim ve öğretim sürecinin her aşamasında öğretmenlerimizin göz nuru, şefkati, merhameti ve öğütleri belirleyici bir niteliktedir. Örnek davranışlarıyla bilgi pınarlarından içirdikleri öğrencilerinin zihniyetini ve kişiliğinin oluşmasını temin eden bu güzide mesleğin mensuplarını gözümüz gibi sakınmamız gerekmektedir. Ancak öğretmenlerimizin özverili ve gayretli çaba ve çalışmalarına rağmen, hala sorunlarının altında ezildiklerini görmek bizim için son derece üzüntü vericidir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; yüksek idealleri kafasında taşıyan, belirlediği kutlu hedeflere ulaşmak için çok mücadele veren bir yönetim anlayışının her şeyden önce geleceğin mimarı öğretmenlerini memnun ve mutlu etmesi lazımdır. Bu keyfilikten ziyade bir zorunluluk, tercihten daha çok seçeneksiz bir husustur. Şayet geleceğin riske atılması veya çıkmaza sürüklenmesi istenmiyorsa, öğretmenlerin imkân ya da kaynak kısıtlamaları gibi bahanelerle oyalanmaması icap edecektir. Millet olarak belirlediğimiz amaçlara gidebilmemizin yolu, hızı ve kalitesi doğal olarak öğretim kadrosunun niteliği ve huzuru ile yakından alakalıdır. Bu kutsal mesleğin mensuplarının biriken sorunları çözülemediği sürece gelecek kuşakların iyi yetişmeleri ve donanımlı olmaları sağlanamayacak, bu kapsamda ortaya çıkacak külfetler maalesef telafi edilemeyecektir. Hangi gerekçelerle olursa olsun, öğretmenlerimizin mahrum bırakıldığı hak ve imkânlar, bir zaman sonra karşımıza ağır maliyetler çıkaracak; 'huzursuz öğretmen, eğitimsiz öğrenci ve gerileyen ülke olmaktan başka bir seçeneğimiz kalmayacaktır.''
Ak Parti İl Başkanı Kerim Dereli
"Öğretmenlerin daha huzurlu bir eğitim-öğretim süreci yaşayabilmeleri ve gelecek nesillerin temsilcileri olan çocukların çağdaş standartlarda yetişebilmelerini sağlamak amacıyla AK Parti iktidarı döneminde 'önce eğitime' önem veriyoruz.
Yüksek duygularla donatılmış insanın, gerçek ve güzel insan olabilmesi, akıl, zeka, irade gibi güzelliklerini doğru ve faydalı kullanabilmesi için eğitim ve öğretime ihtiyacı vardır. İlk eğitimini ailede alan insan, ilim tahsilini de öğretmenden alır, geleceğin Türkiye'sini öğretmenlerin süzgecinden geçiren metanetli yürekler, güçlü omuzlar, kuvvetli kafalar inşa edecektir. İnsanın şekil almasında en önemli unsurlardan biri de, ruh ve gönül mimarları olan öğretmenlerdir.
Onların emeklerine kadirşinaslık gayesiyle belirlenen, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Başöğretmen oluşunu kutladığımız bir '24 Kasım Öğretmenler Günü'nü daha yaşarken, Eğitim sistemimizin can suyu, geçip gittikleri yerleri yeşerten öğretmenlerimizin, daha nice mutlu Öğretmenler Günü'ne kavuşmalarını diliyor, onlara hayatta daima başarılar temenni ediyoruz. Ebediyete irtihal eden ve şehit olan öğretmenlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, emekli öğretmenlerimize de minnet, saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz,geleceğin Türkiye'sine daha çok huzur, düzen ve gelişmişlik getirmesini diliyoruz."
Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Ahmet AKÇA
"Öğretmenler, insanlığı aydınlık yarınlara taşıyan adsız kahramanlardır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitilerek geleceğe hazırlanmasını sağlayan öğretmenler, ülkemizin de bu vesileyle geleceğine yön vermektedir. Tüm meslek grupları sizlerin elinde şekillenmektedir. Özgürlüğü, bağımsızlığı, ulusal egemenliği, cumhuriyeti ve demokrasiyi koruyan bu değerleri koruyup yüceltecek kuşakları yetiştiren değerli öğretmenler, sizlerin varlığıyla gelecekten en ufak kaygımız ve endişemiz yoktur
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” özdeyişinde belirttiği gibi, öğretmenlerimizin üstlendiği misyon toplumsal, bireysel ve kuramsal anlamda bütün önem ve özeni hak etmektedir. Bizlere düşen görev bu hakkı teslim etmek, öğretmenlerimizi sadece 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hatırlamak hatasına düşmemek, sorunlarını çözmede yardımcı olmak, onlara gereken saygıyı göstermek ve hak ettikleri değeri vermek olmalıdır.
İstikbalimizin mimarları olan öğretmenler, tarih boyunca ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar bilginin, çağdaşlığın, sevginin, barışın ve aydınlanmanın öncüleri, toplumun bütün kesimlerine yol gösteren önder ve örnek insanlar olmuşlardır. Doğruyu, güzeli, iyiyi, her alanda yeniliği ve yenileşmeyi savunan gerçekleri anlatan, milli birlik ve beraberliğimizin teminatı, geleceğin ışık saçan aydınlık nesillerini büyük bir sabır ve özveri ile yetiştiren öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, görevini ifa ederken şehit olan tüm öğretmenlerimize Allah’tan rahmet dileriz."
Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı M.Gökhan ALKAN ve Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa TOKTAY;
"En zor şartlarda bile ülkemizin her köşesine ulaşarak ışık olan, fedakarlıkların en büyüğünü gösteren, eğitmeyi ve öğretmeyi bir ideal olarak benimseyen ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine çıkartmak için gerektiğinde hayatını feda etmekten çekinmeyen öğretmenlerimiz, dünden bugüne bizleri taşıdılar, bugün ise çocuklarımızı yarınlara hazırlayarak ülkemizin geleceğinin şekillenmesinde önemli görevler üstlenmektedirler.
Bu vesile ile; Başta demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin mimarı ve kurucusu Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, neslimizi aydınlatmak uğruna şehit düşen bütün öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, ülkemize ve Milli Eğitime uzun yıllar hizmet etmiş emekli öğretmenlerimiz ile halen görevleri başında olan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü yürekten kutlar sevgi ve saygılarımızı sunarız."
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi - Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı Ziya HOTAMIŞLI'nın mesajı
Hotamışlı mesajında;''Evet maalesef bundan böyle herhalde öğretmen deyince hangi öğretmen diyeceğiz !
Kadrolu mu , ücretli mi, ücretli ise hangi üniversite mezunu, öğretmen mi, açık öğretim ön lisans’ın ( 2 yıllık ) hangi bölümünden mezun, ya da hala okuyor mu?
Tüm Türkiye bir zamanlar Karaman’daki eğitim başarısını konuşuyordu... Değişik illerden pek çok kişi ve basın ‘’ Karaman Modelini ‘’ başarının sırrını öğrenmek, araştırmak için geliyordu... Ya şimdi ? Çoğu okulda eğitim ve öğretim ; öğretmenlik formasyonu almamış kişilerce yürütülüyor. Sınavlarda yüksek puanlarla kazanılan merkez liselerde bile ücretli öğretmenler görev yapabiliyor. M.E. B. , İş ve İşçi Bulma Kurumu mu ki herkes okullara gönderiliyor ? Öğrencilerimiz nasıl yetişecek, sınavlarda hangi başarıyı gösterecek ? 300 bini aşkın atama bekleyen gencecik öğretmenlerimiz varken , niçin ücretli öğretmen istihdamına gidiliyor ?
Bu genç öğretmenlerin onlarcası intahar etti , binlercesi şu an kanser tedavisi görüyor. Hatta kömür ocaklarından atanamayan öğretmenlerimizin cenazeleri çıkıyor.
Karaman’ı Türkiye birincisi yapan İl Milli Eğitim kadrolarından şu an hangisi görevinin başında ?! O deneyimli kadrolar niçin tırpanlandı, dışlandı, adam yerine konmadı ? O efsanevi başarıda pay sahibi olan okul müdürlerinden hiçbirine görev verilmedi. Madem dönemin il idarecileri ve okul müdürleri liyakatsız, ehliyetsiz, yetersiz ve başarısız idiler o halde başarıya kim imza attı ? O zaman öğretmenlik de, idarecilik de sınav, ehliyet, adalet, liyakat ve çalışmayla ölçülüyordu...
Şimdi ise kıstaslar değişti... Bunlar gitti yeni kıstaslar getirildi...
21 Ağustos 2014 tarihi , Türk milli eğitimine kara bir leke olarak geçmiştir. Yeni M.E.B. yasasıyla Türk milli eğitimi temelden çökertilmiştir.
İlimizde 2014-2015 Eğitim-öğretim yılı için şu ana kadar 500’e yakın ücretli öğretmen görevlendirilmiştir. Demekki ilimize en az 300 öğretmen ataması şartken, Eylülde atanan öğretmen sayısı sadece 56’dır. Niçin okulları ve öğrencileri öğretmensiz bırakıyorsunuz ?
Pek çok branşa, branş dışı kişiler ücretli görevlendirilmiştir. Eskiden ücretli öğretmenlik çok istisnai zaruri durumlarda eğitim-öğretimi aksatmamak için acil bir çözüm olarak uygulanıyordu... Şimdi neredeyse kadrolu öğretmenlik istisnai duruma geldi... Böyle eğitim mi olur ? Çocuklarımızın , gençlerimizin ve ülkemizin geleceği ne olacak ? Ücretli öğretmenlik , taşeron sisteminin eğitimdeki adıdır.
Özel okullara öğrenci başına 3 – 4 bin destek yapılırken; devlet okullarına ödenek ayrılmamakta ya da çok az ayrılmaktadır. Bu ne biçim anlayıştır ? Devlet okullarının ihtiyacı öğrenci ve velilerden karşılanmaktadır. Öğretmen eğitimci mi , tahsildar mı, dilenci mi ? Öğretmeni itibarsızlaştırmak için daha neler yapacaksınız ?
İlimizde bir lisede kopya çeken öğrenciyi yakalayan öğretmen, karakolda ifade veriyor. Öğrenci şikayetçi oluyor, öğretmen karakola çağrılıyor ! Evet ibretlik durumlara şahit oluyoruz. Bu haber hepimize bir şeyler çağrıştırıyor her halde...Tıpkı hırsızların değil hırsızları yakalayan polislerin tutuklanıp , yargılanması gibi...
Türk Eğitim- Sen’in yaptığı anketten bazı çarpıcı sonuçlar şunlardır :
Ankete katılanların ;
% 82 ‘si mesleğini AB ülkesinde yapmak istiyor,
% 97’si yönetici atamalarının hakkaniyete uygun yapılmadığını,
% 85’i okullardaki kurslarda görev almak istemediğini,
% 93’ü TEOG’u başarılı bulmadığını,
% 77’si can güvenliğinden endişe ettiğini,
% 0,3’ü MEB’i başarılı bulduğunu,
% 95’i Bakan Nabi AVCI’yı başarısız bulduğunu,
Türkiye için en büyük tehlike nedir ? Sorusuna ise ;
% 43’ü adam kayırma ve kadrolaşma,
% 26’sı PKK’nın bölücü faaliyetlerini,
%14’ü işsizlik,
%10’u yolsuzluk,
Öğretmenlerin toplumdaki itibarını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna ise ;
% 1,6 iyi , % 27 iyi değil , % 71 hiç iyi değil cevabını vermişlerdir.
Evet öğretmenin itibarını da sıfırlayanların başarısını kutluyoruz !. Nasıl becerdiniz, bu ne maharet ?
Büyük avelayla, vaveylayla tanıtılan dünya keşfi diye takdim edilen ‘’FATİH Projesi’ne ‘’ yapılan milyarlarca dolarlık harcama ne oldu ? O milyar dolarlar kimlerin cebine gitti ? Tabletleri almak için kime danışıldı ? Eğitimcilere hiç soruldu mu ? Sonuç ne ; Tabletlere zamanın en tehlikeli -iman, ahlak ve kültürel yozlaşmaya sebep olan- oyunlar yüklenerek gençliğimiz mahvedildi... Oyunu kaldıramayan teknoloji harikası tabletler çöpe gitti... Tablet alımı niçin devlet ihale kanununun dışında tutuldu ? Kitapsız eğitim modelini , öğretmensiz okul modelini de keşfetti zamane kaşiflerimiz...
4+4+4 ucube dayatması Türk Milli Eğitimi’ni temelden çökertti. Türk Milli Eğitimi’ne en büyük en ağır darbeyi bu 4+4+4 saçmalığı vurdu. Bunun da mucidi yandaş, türedi birsen dikadır . .. Aslında bu türedi sendika yokken , şu anki yaşadığımız pek çok mesele yoktu... Ne zamanki bu zihniyet Türk Milli Eğitimi’nin üzerine bir karabasan gibi çöktü; okullar, üniversiteler yeni yeni devasa sorunlarla tanıştı . Oysa ki “ Orta okulları açtım ” cümlesi yaşadığımız pek çok sorunu halletmeye yetecekti.
Nasıl taşeron sistemi kömür ocaklarında tüm çıplaklığıyla ortada ise, bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum ki ; ücretli öğretmenlik sistemi de taşeronluğun Milli Eğitim’deki adıdır!
Çocuklarımız, gençlerimiz sahipsiz, okullar sahipsiz ... Uyuşturucu, alkol, fuhuş, bölücü terör, mafya v.s. gençliğimizi zehirlerken, tuzaklar kurarken bazılarının tek derdi ; okullardaki huzur ortamını bozmak, fitne sokmak ve bir avuç zümreye koltuk, mevki, makam pazarı kurmaktır.
Türk Milli Eğitimi şu an tamamen vesayet altındadır. ‘’ V ’’ vesayeti , tüm idareciler asil değil artık vekildir. “ V ” vesayeti altında kimse elini taşın altına koyamayacaktır, kanun yasa ve yönetmelikler onu koruyamayacaktır ...
Türk Milli Eğitimi, içine çöreklenmiş, onu esir almış, adı sendika ama kendisi bir yeraltı örgütü gibi yapılanmış mahfillerin eline geçmiştir... En büyük tehdit ve tehlike, bu örgütlü yapının devletin her kademesine sızıp ağ örmesidir.
24 Kasım Atatürk’e Başöğretmen ünvanı verilmesinden dolayıdır... Ama, Atatürk kendi topraklarında 10 Kasım’da anılamıyor. Bir müfettiş kimlerden cesaret ve emir aldı da Atatürk’ü anmayı engelledi ? Sözde ‘’Çözüm sürecinin ‘’ yürütüldüğü vatan topraklarında Atatürk heykelleri yıkılırken, bayrağımız yakılırken, haçlı tohumlarının ayakları altında çiğnenip tekmelenirken, ilimizde şimdilik engelleniyor...
Bütün bu olumsuzluklara , engellemelere , adaletsiz uygulamalara , öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırma çabalarına , eğitim sistemini yap-boz oyununa çevirmelere, dışlayıcı , horlayıcı, ötekileştirici muamelelere, tek tipleştirici, vesayetçi, yandaş kadrolaşma hırsına rağmen öğretmen ve eğitim çalışanları olarak canla, başla büyük bir sabır ve metanetle çalışmaya devam edecektir. Hiç bir şeyden korkmadan, yılmadan kendini yetiştiren ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne akademisyen, öğretmen, memur,hizmetli olarak kutsal vazifesinin bilinciyle gayret edecektir.
Bu vesileyle başta Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğreten Gazi Mustafa Kemal Atatürk , silah arkadaşları, şehit ve gaziler , ebediyete irtihal etmiş tüm eğitim camiası mensuplarını rahmet, minnet ve şükranla yadediyoruz. Ruhları şad olsun . Halen çalışan ve emekliye ayrılmış eğitim camiası mensuplarına sağlık, huzur ve başarılar diliyoruz.
En içten dileklerimizle tüm eğitim çalışanlarının gününü kutluyor sevgi,saygı ve selamlarımızı sunuyoruz,''dedi.