Uluslararası Altın Portakal Film Festivali’nde; ‘Kusursuzlar’ ve ‘Canavarlar Sofrası’ filmleriyle, ‘En İyi Yönetmen Ödülü ile En İyi Film Ödülü"nü alan Ramin Matin, Sivas’ta Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle bir araya geldi.

Fakültenin konferans salonundaki söyleşiye öğrencilerin ilgisi yoğun olurken İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Erol, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ümit Arklan ve öğretim üyeleri de söyleşiyi takip etti.

CÜ İletişim Fakültesi Sinema Kulübünce düzenlenen söyleşi öncesinde konuşan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Erol, başarılı yönetmen Ramin Matin’i fakültelerinde ağırlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Bireylerin topluma, olaylara ve daha genelde dünyaya farklı pencerelerden baktığını vurgulayan Erol “Ama eğer bir bilim adamı, sanatçı, gazeteci ve yönetmenseniz bu pencereniz çok daha büyük ve çok daha farklı olacaktır. Bu durumda sizin dar bir pencereden bakma şansınız yok. Hatta bir yönetmen başkalarının bakmaya cesaret edemediği pencereden baktığı zaman başarı kazanır.”dedi.

Yönetmen Ramin Matin, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Sinemaya annesinin etkisiyle çocukluğundan itibaren bir ilgisinin hatta tutkusunun olduğunu anlatan Matin, ilerleyen yaşlarda bu tutkunun artarak devam ettiğini ve fotoğrafla ilgilenmeye başladıktan sonra da sinemanın kamera arkasının ilgisini çektiğini söyledi.

Eğitimine sinema alanında devam eden Matin, yönetmenliğin okulda öğretilecek bir şey olmadığını belirterek “Okulda belki teknik anlamda bir şeyler öğretilir ama yönetmenlik okulda nasıl öğretilir bilemiyorum. İyi bir yönetmen nasıl olur derseniz. Bir yönetmen çok daha farklı bir pencereden bakmalı. Sonuçta her filmde katmanlar yaratıyorsunuz. Bu sizin getirdiğiniz bir şey yani senaryoyu siz yazmasanız dahi siz kendinizden bir şey katıyorsunuz. Bu nedenle anlattığınız neyse onun hakkında çok derin bir bilgiye sahip olmanız lazım, düşünmeniz lazım, araştırmanız lazım, çok okumanız lazım. Mümkün mertebe çok detaylı çalışmanız lazım.” diye konuştu.

Türkiye’de yönetmenlerin karşılaştığı sorunlardan bahseden Matin en büyük sorunun finansman olduğunu dile getirdi. Türkiye’de maddi destek anlamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklerinin yeterli olmadığını bunun sonucunda da Avrupa’yla ortak proje yapma yoluna gidildiğini kaydeden Matin bu durumda da Avrupa’nın Türkiye’ye bakış açısının yönetmenleri zorladığını belirterek şunları söyledi:

“Avrupalıların Türkiye’ye bakışı üzerinden film yapmanız lazım. Mesela benim filmlerin onların bakışına hiç uymuyor. Avrupalılar Türkiye’den bunalıma girmiş, köyde boşluğa bakan adam stereotipte insanları bekliyorlar. Aksini yaptığınız zaman ‘bunlardan bizde de var, bu Türk filmi değil’ diyorlar. Kusursuzlar’da bunu çok yaşadım bunu ben mesela. Dolayısıyla finansman film çekmenin önündeki en büyük engel çünkü film çekmek için para lazım, zaman lazım. Zamanı da para satın alıyor.”

Öğrencilerin yönetmenin filmleri ve Türk sinemasına ilişkin sorularıyla devam eden söyleşinin sonunda İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Erol, Ramin Matin’e teşekkür belgesi takdim etti.