HEYET BAŞKANI ÜNVER

Cumhuriyet Halk Partisi, tüm illerde milletvekilleri, parti meclisi üyeleri ve il başkanlarından oluşan birer heyet görevlendirerek ekonomik krizin nedenlerini ve krizden çıkışın yollarını anlattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Karaman’da heyet başkanı olarak görevlendirilen Karaman Milletvekili Av. İsmail Atakan Ünver ve beraberindeki heyet; CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 13 maddelik çözüm önerisi ile Erdoğan’a yönelttiği 9 soru ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’ın ekonomi raporunu; Sanayi ve Ticaret Odası, Ticaret Borsası, sivil toplum kuruluşları, üretici birlikleri, Esnaf ve Sanatkârlar ile Meslek Odaları Başkan ve Yöneticileri ile vatandaşa aktardı.

ODA, BORSA VE STK'LAR ZİYARET EDİLDİ

CHP Karaman Milletvekili Av. İsmail Atakan Ünver, başkanlığını yaptığı heyet ile birlikte, Karaman iş dünyası ve sivil toplum örgütlerine ekonomik krizden çıkışın yollarını içeren raporu anlattı. Oda ve sendikalar ile esnaf ve sivil toplum örgütlerini ziyaret eden CHP heyeti, sorun ve talepleri de dinledi. Ünver’in başkanlığındaki CHP heyeti Sanayi ve Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkâr Odaları, üretici ve yetiştirici birlikleri, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları ile vatandaşları ziyaret etti.

“TÜRKİYE KADERİNE TERK EDİLDİ”

Ziyaretlerinde CHP’nin krizden çıkış için hazırlamış olduğu çözüm önerilerini anlatan heyet, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 13 maddelik çözüm önerisi ile Erdoğan’a yönelttiği 9 soruyu da paylaştı. Heyet başkanı ve Karaman Milletvekili Av. İsmail Atakan Ünver, toplantılarda, AKP’nin Türkiye’yi iyi yönetmediğini ve yanlış politikalar nedeniyle ülkemizin dışa bağımlı hale geldiğini söyledi. Ünver; “Kendi eserleri olan ekonomik krizi bile mağduriyet olarak kullanmaya çalışan AKP, ciddiyetten ve liyakatten uzaklaşarak, adeta halkımızla alay eder tarzdaki söz ve eylemlerle Türkiye’yi kaderine terk etmiştir.” dedi.

ÜNVER: BİRÇOK GÖSTERGE VERİ, 2002'NİN GERİSİNDE

CHP Ekonomi Heyeti olarak yapılan ziyaretleri değerlendiren CHP Karaman Milletvekili Ünver; Genel Başkan Yardımcımız Faik Öztrak tarafından hazırlanan rapordaki veriler ışığında, bugünkü ekonomik göstergelerin birçoğunda AKP'nin iktidara geldiği 2002'nin gerisine düşüldüğünü görüyoruz. Örneğin; 2002'de %30 olan ÜFE(TEFE) nin %32'nin üzerine çıktığı, 2002'de 100 TL'lik borca karşılık Merkez Bankası'nda 169 TL'lik döviz ve altın rezervi bulunurken bugün 100 TL'lik borca karşılık 82 TL'lik rezerv bulunduğu, yine 2002'de GSYH’nin %40'ı düzeyinde olan kamu borçlarının yeniden %55'lerin üzerine çıkarak %60'lara yaklaştığını görüyoruz. Bu verilere baktığımızda iktidarın 'IMF’ye borç verecek durumdayız' söyleminin tam bir aldatmacadan ibaret olduğunu, bırakın birilerine borç vermeyi, kısa vadeli borçlarımızı ödemek için yıl sonuna kadar 40 milyar dolar, önümüzdeki bir yıl içinde de 235 milyar dolar para bulmak zorunda olduğumuzu söyledi.

CHP’NİN SUNDUĞU RAPORUN ANA HATLARI İSE ŞU ŞEKİLDE

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın hazırlayıp tüm milletvekilleri ve Parti Meclis üyelerinin yurdun dört bir yanında iş dünyası ile sivil toplum örgütlerine anlattığı ‘Ekonomide Neler Oluyor?’ adlı rapor, AKP’nin ekonomideki yanlışları sonucunda ortaya çıkan ekonomik kriz durumuna ilişkin rakamsal verileri ve CHP’nin çözüm önerilerini içeriyor. Raporda; “İktidar, ’Mesele Türkiye meselesi, mesele İslam meselesi’ diyerek hamaset söyleminin arkasına sığınıp ekonomide olan bitenin sorumluluğunu Trump yönetimine fatura etmeye çalışıyor. Ciddi bir program uygulamaktan kaçıyor.” deniyor.

Ayrıca 2014 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana TL’nin dolar karşısında yüzde 68 değer kaybettiğinin altı çizilen raporda; Türkiye ekonomisin AKP eliyle kırılgan bir hale getirildiği, ABD’nin en ufak hamlesinde bile TL’nin değer kaybı konusunda yeni rekorlar kırdığı belirtildi. Yaşanan bu durum ise, iktidarın söyleminin aksine ekonomimizin temellerinin sağlam olmadığını göstermektedir denildi. Raporda, “Kayırmacılık, kaynak israfı, yolsuzluk ve 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası OHAL ile gelen sivil darbe sonucu Türkiye’ye olan son güven kırıntılarının da yok edildiği” tespiti yapıldı.

BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENDİK

Raporda, AKP döneminde dış borcun 3 kattan fazla arttığı ve borçların devletin sırtından alınarak şirketlerin ve vatandaşın sırtına yüklendiği, Türkiye’nin dünyanın en kırılgan ekonomileri liginin ilk 5 sırasının değişmez üyesi olduğu, cari açığın geçen yıla oranla yüzde 64 arttığı, ithalatın her geçen yıl katlanarak arttığı ve bu yılki artışın yüzde 33 olduğu, Merkez Bankası’nın rezervlerinin hızla eridiği ve döviz rezervlerinin yükümlülükleri karşılama gücünün düştüğü, işsizliğin geçen yıla oranla arttığı ve artma eğiliminin sürdüğü gibi konularda rakamlar sunuldu.

Dikkat çeken diğer veriler işe şu şekilde sıralandı: “Üretim yerine tüketim ekonomisi egemen oldu. Son 7 yılda betona 551 milyar dolar para yatırıldı. Buna karşın, son 14 yılda 171 milyar dolar tarım ithalatı yapıldı. Görece yüksek büyüme yüksek cari açıkla sağlandı, ayda ortalama 20 milyar dolarlık ithalat yaptık çünkü ihraç ürünü üretmek için gereken ham madde ve ara malı hep ithalat yoluyla temin edildi. Üst üste seçimlerle kamu harcama disiplini yok edilerek seçim kazanma uğruna mali disiplin feda edildi. İlk 7 ayda bütçe açığı 45 milyar TL oldu, geçen yılın iki katına çıktı. Devlet 460 milyar TL harcadı, 415 milyar TL gelir elde etti. 2003’ten beri 19 kat artan hesapsız örtülü ödenek harcamaları, adrese teslim ihaleler, dövize endeksli yap-işlet-devret modelleri, kamuda israf saltanatı, Kamu İhale Kanununda yandaşa özel istisnalar, ihale yasası dışına çıkarılarak yapılan alımlar, Sayıştay’ın işlevsiz kalması, piyasa rekabetini bozan siyasi kararlar, 25 milyar doları geçen hazine garantili uçuk projeler ekonomimizin bu durumda olmasının en önemli sebeplerindendir.”

2018’in ilk 4 ayında toplam borcumuzun 3 trilyon 460 milyar TL olduğunun belirtildiği raporda, toplam milli gelirimizin ise borcumuzun bile altında kalarak 3 trilyon 247 milyar TL olduğu belirtildi. Son 16 yılda kamunun borcunun 3.9 kat, reel sektörün borcunun 25.6 kat, hane halkı borcunun 75.5 kat, toplam borcun ise 9 kat arttığının altı çizildi.