Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin; Sağlık Bakanlığınca kurulmak istenen Anne Sütü Bankacılı’ğını ‘Yumuşak Lokma Yapma’ projesi olarak değerlendirdi ve Dindar Maneviyatçı kesimi nafile ibadetlerini azaltmasını, ‘Anne sütü bankacı’lığı’ ifsadı’nı önleme; fiili duasına davet etti. 
Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin yaptığı yazılı açıklamada; “Halkın gündemi, geçim sıkıntısı; Günümüzdeki sömürü sisteminin işleyişi, parayı kısıtlı duruma düşürerek, para bulabilmek için bankalara kredi talebinde bulunanları, bankalara esir hale getirmektir. İnsanları köleleştirmeye dayalı yeni sömürü sistemi, geçmişteki sömürü modeline göre algıların tersi olduğu için, iyiye gidiş gibi gözükse de, insanlar fakirleştikçe bir bit yeniğinin farkındalığı kendini ısrarla fark ettirmektedir. 

Saadet Partisi, halkın farkındalığını yeni sömürü sistemine dikkat çekmektedir. Bunun yanında gerçek çözüm önerileriyle Hakk’ın hakim olması yolunda uğraşmaktadır. Diğer taraftan sömürüyü devam ettirmek isteyenler, Maalesef AKP’yi kullanarak halkın farkındalığını yok etme ve ‘yumuşak lokma yapma’ projesini ısrarla sürdürmektedirler.

‘Yumuşak lokma yapma’ projesinin bir parçası olsa gerek Domuzu kasaplık et statüsüne getirdiler. Toplumun dinamiğini oluşturan aileyi bitirmek için ellerinden geleni yapıyorlar; bu yüzden televizyondaki dizilerde milli-manevi değerlerimize uymayan diziler yapılıyor. Zinayı suç kapsamından çıkardılar. 
Şimdilerde ise, Anne Süt’ü Bankası kurmak istiyorlar. Gerekçe olarak; ‘’Bebekler için en önemli gıda anne sütü, bazı annelerde süt yetersiz, bebek sağlığı açısından, bebek ölümlerini düşürmek için’’  …..deniliyor.
Gerekçeye kimse karşı çıkamaz; ama sunduğunuz, sunulan çözüm önerisine karşı çıkmak ve Aziz Milletimizi uyarmak bizim görevimizdir, Saadet Partisi’nin görevidir; görevi olduğu gibi her Müslüman’ında görevidir.
Hepimizin bildiği gibi; toplumumuzda sütanneliği, sütkardeşliği vardır. Bu da dinimizden yani İslam’dan gelmektedir. Eğer bir bebek iki yaşına kadar bir kadından, anneden süt emmiş ise o kadın, çocuğun annesi hükmündedir. O kadının doğurduğu çocuklarla kesinlikle evlenemez, haramdır…. Bunu biz söylemiyoruz, dinimiz İslam söylüyor…
Kurulmak istenen Anne Sütü Bankasıyla, Bağışçı olan kadından süt sağılacak, süt alınacak biberonla  bebeğe verilecek, yani dolaylı olarak bebeğe verilecekmiş. Buradan doğrudan emdirme olayı olmadığı için Anne sütü bankası deniliyor, sütlerin karıştırılması durumu olacağından sakıncalıdır. Efendim karıştırılmayacak, bağışçı annenin kaydı tutulacak falan-filan söylemleri hepsi aldatmacadır. Nesli bozmak gayesiyle ‘yumuşak lokma yapma’ projesinin bir parçasıdır.
Denilebilir ki; kaydı küreği tutulacaksa neden böyle bir şey yapılmasın? Türkiye’de yirmi yaşına gelmiş bayana yanlışlıkla asker celp kağıdı geliyor… kaldı ki süt bankasında çalışanların bir tanesi sütü bozukluk yaparsa ne olacak? Bu ihtimal bile bu işin olmayacağını bize gösteriyor. Yine denilebilir ki kaza yapma ihtimali yüzünden araba üretilmesin mi? Arabaya binilmesin mi? Her türlü önlemlere karşı, kaza oluyorsa Allah’ın takdiridir, bizim inancımızda kaza ve kadere iman vardır. Anne sütü bankası zaten doğrudan doğruya kazanın kendisidir. Bunu önlemek en büyük vazifedir. 

Birileri, birilerini faytonla gezdirince, faytona binmeyi hak-bayram zanneden; Biz Avrupa Birliği’ne girecez, bu bizim ana gayemiz, Avrupa Birliği müktesabatınca ev ödevleri veriliyorsa, Yani Avrupa Birliği istiyor diye bu projeyle neslimiz bozulmak isteniyorsa elbette buna karşı oluruz.   

Kaldı ki; Süt Bankası’na Diyanet İşleri Başkanlığı böyle bir şeye cevaz vermiyor, birçok ilahiyatçılar da ‘Müslüman, Süt Bankasın’a süt veremez ve alamaz’ diyor. Süt Bankası olayını yürüten Sağlık Bakan’ı Mehmet Müezzinoğlu; Hristiyan ve Yahudi din adamlarından süt bankası konusunda dinlerinin görüşünü alıyor, Süt bankası kurulması hususunda sakınca yok cevabını alıyor…. Acaba Mehmet Müezzinoğlu, aklından şöyle bir şey mi, geçirerek ısrarla süt bankası kurmak istiyor? Üç tane din mensubu, din adamlarının görüşü alındı ‘ikisi olur’ dedi, ‘biri olmaz’ dedi. Çoğunluk ne dediyse o olur şeklinde mi hareket ediyor acaba? 

Şöylede akıl yürütebiliriz yakın zaman içinde; Sağlık bakanları değiştirildi önceki Sağlık Bakanı bu işe karşı çıktı da, yerine bu sağlık bakanı mı getirildi? 

Dememiz o dur ki; Bir Annenin sütü yetersizdir. Bir başka Anne, o Annenin Bebeğini doğrudan doğruya emdirirse, sakınca yoktur, dinimiz buna müsaade etmektedir. Böyle olması yolunda çalışmalar yapılırsa kimse karşı çıkmaz…. Lakin işin içine Süt Bankası girerse kusura bakılmasın bu işte art niyet vardır… Saadet Partisi olarak bütün Müslümanları bu konuda göreve çağırıyoruz, Özellikle dindar maneviyatçı kesimi göreve çağırıyoruz.
Dindar-Maneviyatçı kesime sesleniyoruz, özellikle nafile ibadetlerini azaltsınlar  ‘daha çok süt bankası ifsadını nasıl önlerim ya da önleriz’  fiili duasını, cihadını yapsınlar. Hatta sohbetlerini bu ifsadı önlemek için insanları bilinçlendirmek yönünde yaparlarsa, Allah bilir; yaptıkları nafile ibadetlerden kat-kat sevap alacaklardır” ifadesinde bulundu.