Saadet Partisi Karaman Kadın Kollarının haftalık düzenledikleri toplantıda; “Birleşmiş Milletlerin 1999 yılında alınan kararı ile her yıl, 25 Kasım  ‘Kadına yönelik şiddete karşı uluslar arası dayanışma günü’ olarak ilan edilmiştir. Bu kapsamda tüm ülkelerde çeşitli etkinlikler düzenlenmekte, konu gündemde tutularak, tartışılması ve farkındalık oluşturması sağlanmaktadır.

İnsanlık tarihi incelendiğinde sahip olunan fiziki güç, kuvvet ve diğer birtakım sebeplerle kadının ikinci derece varlıklar olarak görüldüğü ve bu doğrultuda davranıldığı bilinmektedir. Bugünde kadın için durum farklı değildir. Kadına şiddeti hak sayanlar, töre cinayetleri, çocuk yaştaki gelinler, memleketimizin derin yaralarıdır. Kadına uygulanan şiddeti sadece fiziki şiddet ile de sınırlandıramayız. Yanı sıra psikolojik şiddet ve ekonomik şiddette kadınların büyük mağduriyetidir.

Ülkemizde eğitim seviyesi, yükselmesine rağmen kadına uygulanan şiddetin oransal büyümesi de bizi kaygılandırmaktadır. Anlaşılmıştır ki şiddete, sadece diploma ile çözüm bulmak, yeterli değildir. Çözümü; kadının, ailedeki ve toplumsal hayattaki yerine ait zihniyetin, kadına yönelik bakış açısının, Efendimizin bize bildirdiği referanslar çerçevesinde değiştirilmesinde görüyoruz.

Veda hutbesinde “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’a karşı sakınmanızı tavsiye ederim” demiştir.

“Sizin hayırlınız ailesine ve eşine en hayırlı olanınızdır”. Diye kadının İslâm’daki yerini ifade etmiştir.

Aslında bugün, her konuda olduğu gibi kadın hakları konusunda  da çağımız insanının, Kur’an’ın çağlar üstü anlayış ve görüşüne, Hz. Peygamber’in örnek ve üstün ahlâkına ne kadar da çok ihtiyaç var.

Herkes bilmelidir ki bugün, kadına uygulanan şiddetin en büyüğü “Savaş kadınlarının yaşadıklarıdır. “Bosna savaşında erkekleri öldürülen 20 binden fazla Müslüman kadının namusu kirletilmiştir. Ruandada aynı kaderi paylaşan kadın sayısı 15 bindir. Irak savaşında çocuklarından ayrılan, göçe maruz kalan, işkence gören, tecavüze uğrayan, kadın sayısı 1 milyondur. Erkekler savaşta bir kere ölmektedir. Savaş kadınları ise uğradıkları zulüm ve işkencelerle her gün bin kere ölmektedir.