Şahin, yaptığı açıklama da; “Bütçeler, bir ülkenin gelirlerini, giderlerini ve harcamalarını gösteren belgelerdir.  Öncelikle bir bütçe nasıl olmalıdır ve nasıl hazırlanmalıdır? Bütçe gelir ve giderlerin eşit olduğu, denk bütçe esasına göre yapılmalıdır. Bunun en güzel örneğini 54. Erbakan hükümeti döneminde gördük. 2012 yılı Akp bütçesine baktığımız zaman, bütçe giderleri 350.9 milyar TL,  bütçe gelirleri ise 329.8 Milyar TL oluyor. Aradaki 21.1 Milyar TL fark bütçe açığıdır.  Bu fark, bütçenin denk bütçe esasına göre yapılmadığını gösteriyor.  Bütçe açığını  kapatmak için  borç alınacak , alınan borç da faizli olacak. Böylece kronik sorun hale gelen borç-faiz-borç sarmalı devam edecek. Yani rantiye, ihya edilerek sömürü sürdürülmüş olacak.  
Bütçenin Faiz giderleri 50.3 Milyar TL , Yatırıma ayrılan miktar 27.9 Milyar TL dir. Faize ayrılan miktar nerdeyse yatırıma ayrılanın iki katı bu çok vahim tablodur. Memleketin iflasa gittiğini  gösteren tablodur. Bir diğer vahim tablo memleketin iç ve dış borcu dokuz yıllık Akp iktidarında sürekli artmıştır. Bu sebeble bu ülkede İnsanlar borçludur, Şirketler borçludur, Holdingler borçludur, Devlet borçludur. Borçlar devamlı artış göstermektedir. Örneğin; Eylül 2010 da 150 Milyar TL olan Tüketici Kredileri ve Kredi Kartları Borcu Eylül 2011 de, yani 1 yılda 208.8 Milyar TL ye yükselmiştir. Yine aynı tarihler arasında Kredi Kartları Borçları ise 40.4 Milyar TL den 51.8 Milyar TL ye yükselmiştir. 
Borçlandırma politikaları  bilinçli bir şekilde yapılıyor. Emperyalist  ülkeler gelişmekte olan ülkeleri ve geri kalmış ülkeleri kendi emirlerine itiraz etmemeleri için borçlandırırlar. Fransa bunun için güya Ermeni yasasını kabul etmiştir. Borçlanan halk da  ‘Aman istikrar bozulmasın, eğer istikrar bozulursa ekonomik durumum çok daha kötü olur, borçlarımı ödeyemem’ düşüncesiyle mevcut iktidara oy verir. Kısaca ; Borç alan emir alır.  Unutulmamalıdır ki, mevcut borçları azaltan tek Başbakan Erbakan dır.      
Borç konusunda önemli bir nokta Sayın Başbakan sürekli IMF ye borcumuzu şu kadar düşürdük, bu kadar düşürdük ifadesinde bulunuyor. Borç sadece IMF den ibaret değil. Toplam iç ve dış borcumuz Akp nin iktidara geldiği 2002 sonu itibariyle 230 Milyar Dolardan , 2011 ikinci çeyreği itibariyle 535 Milyar Dolara çıkmıştır.
Akp hükümeti, 2011 ,2012 ve 2013 için hazırladıkları Orta vadeli programda belirlenen Dış Ticaret verilerini ve Cari açığı tutturmaya gayret etti. Ama hedeflerin tutmayacağını anlayınca Ekim 2011 de hedeflerini değiştirdiler, revize ettiler. Dış ticaret açığını  72.5 Milyar Dolardan, 102 Milyar Dolara yükselttiler. Cari açık ise 42 milyar dolardan 72 milyar dolara revize edildi. Görüldüğü gibi öngördükleri hedefler tutmuyor sürekli açık  veriyorlar. Bunun sebebide Rant ekonomisinin uygulanmasındandır. Çare Reel ekonomiye yani üretim ekonomisine geçmektir. Reel ekonomiden, üretim ekonomisinden bahseden tek partide Milli Görüşün tek temsilcisi  Saadet Partisi dir” ifadesinde bulundu.