Karaman Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Av. İsmail Atakan Ünver yaptığı açıklamada;
7 Haziran seçimlerinde milletin verdiği mesajı anlamayanların ülkeyi sürükledikleri 1 Kasım seçimlerine yönelik kampanya döneminin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Kampanya döneminde 7 Haziran'dan bu yana yaşananları ve ülkenin bilerek ve isteyerek ateş ortamına sürüklenmesini sahada vatandaşlarımızla birlikte değerlendirdik. Aziz milletimiz her şeyin farkında... Milletimiz, ülkeyi kimin seçime sürüklediğini ve hangi gerekçelerle bunu yaptığını çok iyi tespit etmiş durumda. Milletimiz, koalisyonun kurulmasını kendisine ve ailesine dokunulmaması şartına bağlayarak engel olanlar ile bu dayatma karşısında siyasi irade koyamayanları da çok iyi bilmektedir. Milletimiz, halka hizmeti değil, kişisel çıkarları ve koltuk hırsları ile ülkenin geleceğini karartmaktan çekinmeyenleri de çok iyi değerlendirmektedir. Milletimiz,  7 Haziran'dan bu yana ülkenin hem terör belasının içine sürüklenmesine hem ekonomik anlamda istikrarsızlaşmasına sebep olanlara, anlamak istemedikleri seçim sonuçlarını 1 Kasım'da en iyi şekilde anlatacaktır.
13 yıl ülkeyi yönettikten sonra bugün ülkede istikrarsızlıktan bahsederek tek parti iktidarı isteyenler, kendi kendilerine muhalefet ettiklerinin de farkında değillerdir. Hatta ülkeyi 7 Haziran'dan beri yönetip, sonra da 7 Haziran'dan bu yana AKP iktidarda değildir diyecek kadar gülünç duruma düşecek kadar şaşırmış durumdadırlar. 7 Haziran'dan bu yana yaşanan tüm gelişmelerin sorumlusu AKP'dir. Zira AKP, Meclis Başkanlığı, Başbakanlık, Bakanlıklar ve Meclis çoğunluğuna sahiptir.  Eğer ülke hükümetsiz kalmış ise sorumlusu, saraya karşı hükümet olma iradesi gösteremeyen AKP ve onun meclis çoğunluğudur. Tek bir kişinin iradesine bağlı hareket eden hiç bir topluluğun siyasi anlamda bir örgüt olma özelliği taşımadığını söylemek için siyaset bilimci olmaya da gerek yoktur. Eğer siz en olması gereken yerde irade ortaya koyamayıp, tek kişinin iradesine mahkum oluyorsanız en basiti ile ülke yönetme ehliyetiniz yok demektir. Bu nedenle kendi kendine muhalefet eden, ülke çıkarının değil kişisel çıkarlarının ve hatta tek bir kişinin çıkarlarının takipçisi olanların bu ülkeye ve insanımıza vereceği hiç bir şey kalmamıştır. Seçmenle inatlaşanlar da en güzel cevabı sandıkta, yine seçmenden alacaklardır.  
Ülkenin güçlü bir hükümete ihtiyaç duyduğunda sorumluluktan kaçanların da kim olduğunu halkımız çok iyi değerlendirmiştir. Her şeye "hayır" anlayışının topluma hiç bir şey verme iddiasını taşımayanlara özgü bir tutum olduğu da halkımız tarafından çok iyi anlaşılmıştır. Sonradan bu tutumu değiştirme çabaları da yaraya merhem olmaktan uzaktır. Bu itibarla bu anlayış sahiplerinin de halkımızın teveccühüne mazhar olamayacakları sahada görülmektedir. Siyaset ülkeye ve halka hizmet edebilmek için iktidar olmak amacıyla yapılır. Eğer amacınız iktidar olmak ve hükümet etmek değil ise  halka vereceğiniz ve siyaseten kazanacağınız bir şey de yok demektir.
Gerek 7 Haziran öncesinde gerekse de 7 Haziran sonrasındaki duruşuyla seçim sürecinin parlayan yıldızı CHP'dir. Kişisel çıkar ve partisel çıkar peşinde koşmayan, ülkenin ve halkın çıkarını öne alarak "Önce Türkiye" anlayışı ile hareket eden CHP ve kadrolarına, halkımız, en yüksek düzeyde teveccüh göstermektedir. Emekçinin, emeklinin, çiftçinin, esnafın, gençlerin, kadınların ve çocuklarımızın dertlerini dert edinerek oluşturduğu seçim bildirgesi ve projeleri ile halkın ihtiyaçlarına çözümler sunan CHP, Karaman'da da seçimin fark yaratan partisi olmuştur. Projeleri diğer partiler tarafından taklit edilen, söylemleri kopyalanan, değerlerine ortak çıkılan bir ortamda seçime giren CHP, bazı şeyleri ilk söyleyen olmanın avantajını yaşamaktadır. Diğer partilerin bizim ve projelerimizin takipçisi durumuna düşmeleri halkımız adına bizi sevindirmiştir.  Doğruyu CHP söylem ve projelerinde bulmuş olmaları, bizim için ayrıca gurur kaynağıdır.
CHP İktidarında yoksulluk bitecek, halkımız refaha kavuşacak ve gelir adaleti sağlanacaktır. Emekliye her yıl iki maaş ikramiye vereceğiz, en düşük emekli maaşını 1.500 TL ye yükselteceğiz. Asgari ücret 1.500 TL olacak ve işçilerin sendikal örgütlenmelerinin önündeki engelleri kaldırıp, teşvik edeceğiz. Yoksul her aileye her ay 720 TL nakdi yardım sağlayacağız. Üniversite öğrencilerinin yurt sorununu 1 yıl içinde çözeceğiz. Sağlık hizmetlerini ücretsiz hale getireceğiz. Kendi işinde çalışanların ve çiftçilikle uğraşanların sosyal güvenlik primlerinin 30 yaşına kadar devlet tarafından ödenmesini sağlayacağız.  Dış politikada sürüklendiği açmazdan ülkemizi çekip çıkaracağız. Ulu Önderin "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesini yeniden hayata geçireceğiz ve tüm komşularımızla yeniden dost olacağız. Yurttaşlarımız arasındaki kutuplaşmayı sonlandırıp, ulusal birliğimizi yeniden tesis edeceğiz. Tüm yurttaşlarımızın birbirlerine yeniden kardeşçe bakmasını sağlayacağız. Akan kanı durduracağız, evlatlarımızın şehit olmasına sebep olan terör belasını ülkemizden defedeceğiz. Türkiye'yi içerde ve dışarıda yeniden itibarlı ve saygı duyulan bir devlet haline getireceğiz.
Karaman'ın kentleşme başta olmak üzere, eğitim, sağlık, sanayi çeşitliliği, nüfus, tanıtım ve temsiliyet sorunlarına çare üreteceğiz. Sanayimizi özel sektörü teşvik ederek, olmadığı takdirde devlet katkısı ile katma değeri yüksek ürünler üretebilir hale getireceğiz. Yapılacak yatırımlarla Karaman'ı cazibe merkezi haline getirip artış hızı düşen nüfusumuzu, yeniden artıya çevireceğiz. Pancar çiftçimizin kota sorununu, kotları kaldırarak çözeceğiz. Teşvik edeceğimiz tarımsal ürünleri bir yıl önceden açıklayarak çiftçimizin ertesi yıl hangi ürünü ekeceğini bir yıl önceden karar vermesini sağlayacağız. Karaman'ı, Konya'nın ve Konyalıların gölgesinden kurtarıp, kendi kaderini kendisi belirleyebilir hale getireceğiz.
Bu seçim döneminde AKP'nin 13 yıllık tek başına iktidar olma döneminin kapandığı ve bir daha böyle bir imkana kavuşamayacağı netleşmiştir. Tüm devlet olanaklarıyla ve kamu görevlileri ile seçmene yüklenen AKP, amacına ulaşamamaktadır. Oylarını bir türlü istediği noktaya çıkaramamaktadır. Bu da AKP'yi ve yandaşlarını daha da hırçınlaştırmaktadır. Bunun bir tezahürü olarak hırçınlaşan AKP, bir taraftan sözcüleri vasıtası ile halkımızı 3. bir seçim ile tehdit ederken; diğer taraftan medya kuruluşlarına baskı artmakta, bu baskılar medya kuruluşlarına el koyma noktasına kadar varmaktadır. Korkunun ecele faydasının olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Anlaşılan bunun AKP tarafından da anlaşılması için 1 Kasım akşamının beklenmesi ve sandık sonuçlarının görülmesi gerekecektir.
Karamanlı hemşerilerimiz de partimize ve adaylarımıza teveccüh göstermiştir. Projelerimiz ve çözüm önerilerimiz halkımız nezdinde karşılık bulmuştur. Adaylarımız, devlet tecrübeleri ve siyasi birikimleri ile halkımızın beğenisini kazanmıştır. Özellikle Taşeli yöresinde CHP, açık ara 1. parti konumuna yükselmiştir. Karaman Merkez'de de seçim kampanyamızın ve adaylarımızın etkisi ile birlikte, Genel Merkezimizin ve Genel Başkanımızın tutarlı ve "Önce Türkiye" diyen kararlı duruşu karşılık bulmuş, beğeni kazanmıştır. Tüm çevreler Türkiye'nin içinde bulunduğu ağır sorunların ve toplumsal kutuplaşmanın CHP iktidarı ile aşılabileceğinde hem fikir olmuştur. Halkımızın bu teveccühü,  CHP'ye 1 Kasım'da Karaman'da bir milletvekili kazandıracaktır.
Şimdiden sonuç ne olursa olsun, halkımızın tercihlerine saygı duyacağımızı açık yüreklilikle ifade ediyorum. Tüm siyasi çevrelerden de aynı saygıyı bekliyoruz. Seçim günü sandık güvenliğinin ülkenin her karış toprağında sağlanmasının bir zorunluluk ve devlet olmanın bir gereği olduğunu hatırlatırken; tüm hemşerilerime sağlık ve esenlikler diler, seçim sonuçlarının Karamanımız ve Türkiyemiz için hayırlı olmasını temenni ederim.”dedi.