Karaman Ülkü Ocakları üyeleri Başkan Burhan Abay öncülüğünde 3 Mayıs Türkçülük günü münasebeti ile Karaman Atatürk Parkında basın açıklaması yaparak, Karaman halkına ve Karaman esnafına Türk Bayrağı dağıttı.


Ocak Başkanı Burhan Abay açıklamasında;''
Hepimiz için büyük bir önem ve anlam taşıyan bu günde Aziz milletimizi, bu ülkeyi karşılıksız seven, yüce gönüllü dava arkadaşlarımı ve bütün Türk milliyetçilerini kutluyorum.
69 yıl önce bugün Türkiyemiz de bir direniş meşalesi yakıldı.Mücadeleler verildi çileler çekildi.Bütün bu acıların tek bir ortak noktası vardı oda TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN bu topraklardan silinmemesi için mücadele etmekti. Yıllardır hain odaklarının tek bir hedefi vardır,oda Türkiye Cumhuriyetinin yıkılması ve parçalanması oyunudur.
Dur durak bilmeden maddi,manevi değerlerimize saldıran emperyalistler, bu topraklardan DİNİMİZİ, DİLİMİZİ, KÜLTÜRÜMÜZÜ VE TÜRKLÜĞÜMÜZÜ silmek için uğraşmaktadırlar.
İçimizden satılmış,şahsiyetsiz kişilikleri kullanarak bu oyunu sahnelemektedirler.
İşte bu oyunlara karşı gelen,bütün maddi ve manevi gücüyle kendini siper eden Türk milliyetçilerine 1944 yılında,onları sindirmek için tutuklamalar yapıldı.
Tırnakları çekildi,Tabutluklar açıldı.İnsan dışı işkencelerden geçirildiler. Bu büyük insanlara bunları reva gören,gayrı milli ruhlu kişilerin tek amacı vardı bu işkencelerden sonra onların yılıp bu davayı gütmemeleri olacaktı.
Ama unuttukları bir nokta vardı.Kürşat yürekli,tunç bilekli yiğitlerin kalplerindeki iman aşkı , Türklük gurur ve şuuruydu.Yılmadılar mücadelelerine her zaman devam edip bu kutlu direnişi başlattılar.
Alpaslan Türkeş oldular kutlu direnişi devam ettirip Türkçülük-Turancılık ateşini Türk milletinin kalplerine nakşettiler.
Hüseyin Nihal Atsız oldular Türk Milliyetçiliğini Altay dağlarının eteklerine çıkardılar.
Nejdet Sançar oldular ser verdiler sır vermediler. Osman Yüksel olup Serden geçtiler,can verdiler.
Yıllar geçti aradan ve ortaya bir YİĞİT,bir BOZKURT çıktı.Bu kutlu günü yani 3 Mayısı ‘’ Milli Gün ‘’ ilan etti.işte bu şahsiyetli,bilge lider ALPARSLAN TÜRKEŞ idi.
Ömrünü bu yola verdi. Hiç bir zaman yılmadı.Tırnakları çekildi ,işkence gördü ,hapse düştü ama bir gün bile bu yoldan ayrılmadı.Tek bir düşüncesi vardı oda bu Milletin ve devletin bekaasıydı. Gelecek nesillere imanlı,kültürlü gururlu ve ülkücü bir Türkiye bırakmaktı. Millet sevdalısıydı,halk yanlısıydı. Halk adamıydı.

Ve 30 Nisan 1976 da Başbuğ Alparslan Türkeş şunları haykıracaktı :
‘3 Mayıs, bundan otuz iki yıl önce idealist ve vatanperver bir grubun o devrin dikta rejimine karşı başlattığı kutsal gayeli bir hareketin ilk adımıdır.
3 Mayıs, Türk milliyetçilerinin ‘yabancı kültüre’ ve ‘yabancı ideolojilere’ karşı başkaldırmasıdır.
3 Mayıs, ‘kendi milli kültürümüzü’ çağdaş gelişmelerle yeniden yoğurma hareketidir.
3 Mayıs, ülkücü hareketin dönüm noktasıdır.”
Konuşmamı Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle bitirmek istiyorum;
“Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk’ün varlığı bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek."

Basın açıklamasının ardından Ocak üyleri Halk ve esnafla sohbetler ederek, hal ve hatırları sordular. Ayrıca toplamda 1000 adette bayrak dağıtıldı.