Dinimizde her cuma günü perşembe gecesinden başlayarak çok önemli sayılır cuma gününü ibadetle geçirmemiz bizim manevi yönden tatmin olmamızı sağlamaktadır. Bazı günler vardır ki diğer günlerden daha hayırlıdır o günler tüm günahlarımız affolur. İşte o günlerden biride Receb ayının ilk cuma günüdür.(07.04.2016) . Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor.  Receb ayının ilk cuma gecesine Regaib gecesi (Regaib kandili) denir.

Regaib, arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be", kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Allahü teâlâ (c.c) bu gecede, Müminlere, ragibetler (ihsanlar, ikramlar) yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder.

 Regaib gecesi'nde yapılması gereken ibadetler :* Kur'ân–ı Kerim okunmalı,
* Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
   * Kaza, nafile namazlar kılınmalı,
 
* Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
 
* Geçmişin muhasebe ve murakabesi(gözden geçirme) yapılmalı ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
 
* Günahlara samimi olarak tevbe(inabede) ve istiğfar edilmelidir. Tövbenin üç şartı vardır: Birincisi: Şimdiye kadar yaptığı kötülüklerden dolayı ciddi pişmanlık duymak.
İkincisi: Kişinin içinde bulunduğu zamanını iyice değerlendirmesi, yani, kötü hallerinden sıyrılıp, güzel amellerle donanmasıdır. Üçüncü olarak, tövbe edenin bundan böyle eski kötülüklere dönmeyeceğine dair azm-u cezm etmesi/kesin karar vermesi.
* Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
 
* Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
 
* Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
 
* Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık(değer bilmek) ahlâkı yerine getirilmeli.
 
* Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
 
Peygamber Efendimiz(s.a.v.) “Bir kimse Recep ayında oruç tutsa, Allah Teâlâ tarafından üç türlü lütûf mazhâr olur. Bunlardan biri, Allah Teâlâ onun geçmiş günahlarının tümünü mağfiret eder. İkincisi, ondan sonraki hayatında da onu korur. Üçüncüsü, mahşer yerinde, susuzluktan emîn olur.” buyurduğunda, orada bulunanlardan bir yaşlı ve pîr-i fânî ayağa kalkıp;
“ -Yâ Rasûlallâh!.. Ben Recep ayının hepsini oruç tutamam dediğinde,  Peygamber Efendimiz:
“Sen Receb ayının birinci, onbeşinci ve sonuncu günleri oruç tut, hepsini tutmuş sevâbına kavuşursun. Çünkü sevaplar, on misli yazılır. Fakat sen, Receb-i şerîf’in ilk Cum’a gecesinde gâfil olma ki melekler o geceye Regâib gecesi demişlerdir. Zira o gece, gecenin üçte biri geçtikten sonra göklerde ve yerde bir melek kalmaz, hepsi Ka’be-i Muazzama ve etrafında toplanırlar.
Allah Teâlâ onların bu toplanmalarına muttalî olunca onlara hitâben: -Ey meleklerim, dilediğinizi benden isteyiniz!.. Buyurur. Onlar, -Yâ Rabbi!.. İstediğimiz, Receb ayında oruç tutanları mağfiret etmendir, deyip isteklerini arz ederler. Allah Teâlâ: -Ben Receb ayında oruç tutanları mağfiret ettim, buyurur.” dedi.
Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v)' ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.
RECEP ALLAH TEÂLÂ’NIN AYIDIR
Receb’in İlk Cum’a Gecesinde Allâh’ın Mağfireti Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurdular:“Receb, Allah Teâlâ’nın ayıdır. Şaban benim ayımdır. Ramazan benim ümmetimin ayıdır.”Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e; -Yâ Rasûlallah!.. Receb, Allah Teâlâ’nın ayıdır, ne demektir? diye sorulan suâle: -Receb, Allah Teâlâ’nın ayıdır. Çünkü Receb Hakk’ın mağfiretine mahsûs bir aydır. Bu ayda insanlar kan dökmekten men’ olunur. Bu ayda çarpışmaya izin yoktur. Bu ayda Allah Teâlâ, Peygamberlerin -aleyhimüsselâm- duâlarını kabûl etmiştir. Yine bu ayda Allah Teâlâ, evliyâsını düşmanlarının elinden kurtarmıştır.
 
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla darecebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demektir...Sabbe, Arapçada dökmek demek... Receb-ül esabb; Allah'ın rahmetinin cûşa gelip(çoşmak), ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara döktüğü ay demektir.
 
Arifler ve din âlimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa'ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor. Rabbim layıkıyla muvaffak eylesin.
 
"Receb ayı tevbe ayıdır." Yâni kul ne yapacak?.. "Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet..." diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girecek inşaAllah.
 
Allah'ın rahmeti, bereketi sizinle olsun, gönül güneşiniz hiç solmasın, yüzünüz aydın olsun, kabriniz nur dolsun, makamınız Firdevs, dualarınız kabul olsun. Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı, anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilimiz mübarek olsun.