Kazım Karabekir Paşa’nın askerlere öğrettiği beş bin yıllık Türk ata sporu ALPAGU yeniden hayat kazanıyor.

Kazım Karabekir Paşa tarafından güçlü, uyumlu, dinç ve akılcı olmaları için askerlerine öğrettiği ALPAGU sporunun yeniden yaygınlaştırılması için çalışmalar devam ediyor.

ALPAGU Federasyonu yetkilileri Karaman’da ki temsilciklerini ziyaret edip, sporculara seminer verdiler. Başkan Abdullah Canbulat ve Başkan Yardımcısı Av. Hakan Öz ve Karaman temsilcileri Celalettin Gözer gazetemizi ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgilendirdiler. Ziyarette Canbulat Türkiye’nin her ilinde faaliyet gösteren ALPAGU Federasyonu’nun, (GESKON) Gençlik ve Spor Konfederasyonu’na asil üyeliğine dahil olduğunu da ifade etti.

"YALNIZ ASKER" ANLAMINA GELİYOR

Federasyon başkanı Abdullah Canbulat, gazetemize yaptığı açıklamada, ALPAGU'nun adalet, liyakat, performans, akılcı, güçlü ve uyumlu kelimelerinin birleşmesinden oluştuğunu, "yalnız asker" anlamına geldiğini söyledi.

ALPAGU'yu yeniden öğreteceklerini belirten Canbulat, bu kapsamda federasyon kurduklarını, 81 kentte temsilciliklerinin olduğunu, ilk etapta seminerler düzenleyerek tanıtım yaptıklarını ifade etti.

Canbulat, ALPAGU'nun Türk sporu olduğunu, önce ülkede daha sonra tüm dünyada yaygınlaştıracaklarını vurgulayarak, "ALPAGU, beş bin yıl önce çok yaygın olarak yapılıyormuş. Özellikle dinç, güçlü olmaları için askerlere öğretilirmiş. Kazım Karabekir Paşa, askerlerine bu sporu öğretmiş. Zaman sonra kendi öz sporlarımız, bizden alınıp Kore tarafından isimleri değiştirilerek, ülkemize Doğu sporları olarak verildi. Biz de bu Doğu sporlarına karşılık, Türk sporlarımız neden olmasın dedik. Yıllarca müsabakalarda Kore bayrağına selam veriyoruz. Yıllardır Kore sporlarını yapıyoruz" diye konuştu.

Öz sporların başka ülkelere götürülerek, isimlerinin değiştirildiğini anlatan Canbulat, "Aba güreşimizi başkası yapıyor, Hum boksumuzu başkası yapıyor. Kendi ata sporumuzu başkaları yapıyor. Turon çok eskiden bizim ülkemizden alınmış, Kore'ye gitmiş. Tekvando olarak da bize geri dönmüş. Kobos, karate olarak bize dönmüş. Kuraş, judo olarak bize gelmiş. Yani bizdeki öz sporlarımız alınmış sonlarına 'do' eklenmiş kendi ülkemize Korece geri satılmıştır. Biz bunlara karşıyız. Biz öz sporumuzu yapacağız, bu işe gönül verdik. Bu sporu tekrar tüm dünyaya Türk sporu olarak yayacağız" dedi.

"BİZ ÇİN VE KORE'YE TÜRKÇE'Yİ ÖĞRETECEĞİZ"

Türkiye genelinde bine yakın ALPAGU sporcusunun olduğunun altını çizen Canbulat, şunları kaydetti:

"İnşallah bu sayıyı gün geçtikçe artırarak devam edeceğiz. Tüm Türk ülkelerine buradan sesleniyorum. Bizle beraber olsunlar, bu işin sonuna kadar gidelim ve kendi öz ata sporumuzu yapalım. ALPAGU sporunda her şey Türkçe. Kesinlikle Çince, Korece hiçbir kelime, anlam yok. Türkçe yapılan bir spor. ALPAGU sporu Türk arşivlerinden araştırılıp, Türk askerlerinin yaptığı bu sporu tekrardan kendi ülkemize kazandıracağız. Çinliler, Koreliler Türk dilini nereden bilsin ama bizler yıllardır Kore bayrağının önünde, Çin bayrağının önünde selam veriyoruz. Onların biz nasıl Çince, Korece sözlerini öğrendiysek, onlar da bizim Türkçemizi, örfümüzü, adetimizi, göreneğimizi öğrensin. Amacımız kültürle beraber ilerleyen bu sporu yaymak ve Türk gençliğine kendi sporlarını öğretmek."

Kısa bir süre sonra bu sporun bütün ülkeye yayılacağını ifade eden Canbulat, "ALPAGU ile gençlerimizi sigara, alkol ve uyuşturucudan uzak tutacağız. Son zamanlarda yaygınlaşan bonzainin etkisi altına girmiş gençlerimizi ALPAGU ile uzak tutacağız" diye konuştu.

ALPAGU'NUN OYNANIŞI

ALPAGU, 2 raunt halinde üç dakikada, 3 sitil olarak hafif vuruş, yarım vuruş ve tam vuruş şeklinde oynanıyor.

Tuğ müsabakalarında ise sporcuların kasklarının üzerine konulan tuğlaların düşürülmesiyle kazanılıyor.

Müsabakalarda kafaya tekme 3, göğüse tekme 2, göğüse yumruk 1, kafaya yumruk 2, belden aşağı 1 puan olarak değerlendiriliyor. Rakibe saygısızlık, rakibi küçümse ve hakeme itiraz edildiği taktirde ceza veriliyor.