HACIBABA Dağı gezi yazısı:
''HACIBABA Dağı kış zirvesi için tüm hazırlıklarımızı yapıp kramponlarımızı sivrilttik, en son kontrollerimizi cuma günü dernek binamızda bir araya gelip hazırladık. İbrahim hava durumunu ayrıntılı bir biçimde hazırladı, eray yakıt, yiyecek ve dagda kalacagımız evde yakacagımız yakıtlarımızın organizesini yaptı, Necati objektifini, kamerasını ve diger gereksinimleri hazırlamıstı çoktan, her şey hazırdı. Cuma günü güzel bir uyku çeken ekip cumartesi saat 10.30 da dernek binasında yeniden toplandı son ihtiyaclar alındı, ekibimizi 1 çuval kömür ve 1 çuval odunun yükü iyice ağırlaştıracağa benziyordu. Saatler ilerledi ve ekibimizi dernek arkadaslarımız Kızılyaka köyünden el sallayarak yolcu ettiler saat 14.15.

1 gün öncesinde yağan kar zemini iyice zorlaştırdığından ve yükümüzünde ağır olması dolayısıyla Kızılyakada manastır bölgesinden yukarıdaki yayla evinin bulunduğu yere yoğun toz kar zorluğunda hafif bir rüzgarın eşliğinde 2 saat 35 dakikada ulaştık. Necati Adana yolculugundan kalma yorgunlugundan olsa gerek epey sıkıntılı bir biçimde yayla evine ulaşmanın keyfiyle eve girer girmez uykuya dalmayı hesaplıyordu. Evdeki hesap çarşıya tabikide uymadı, ilk sürpriz evin soba kovasının demir ızgarası yoktu. Necati ve İbrahim ve eray el birliği ile buldukları tenekeyi ikinci bir kova gibi soba kovasının içine yerleştirirken, fedai hocada çoktan sofrayı hazırlamıştı. Soba tutuşturuldu, ve o yorgunluğun sıkıntıları yenen yemeklerin eşliğinde kendini rahatlığa bıraktı. Saatlerimiz 18.00 sürekli arayan arkadaşların araması ekibi daha da motive ediyordu. Hava git gide kötüleşirken sobanın keyfide yerine geliyordu. İbrahim soba ile irtibatını neredeyse tüm gece ekip sobadan zehirlenmesin diye hiç kesmedi . dışarıda müthiş tipi devam ederken birkaç kurt yayla evinin 50 metre yakınına kadar geldiler, Necati objektifine davrandı ama kadraja sığdıramadı, ışık yetersizdi, o tipide zaten dışarı çıkmanın anlamsızlığını da tüm ekip olarak tüm vücudumuzda soğukluk olarak sonuna kadar hissettik. Erkenden havanın düzelmesi umuduyla yatmıştıkki. Karaman dan arayan arkadaşların Karaman da kar yağışının yoğunlaştığını söylemesi moralimizi iyice bozmuştu. Ertesi günün açık ve güneşli olması hayaliyle uyku tulumlarımıza bürünüp yattık. Gece bir ara İbrahim karnı acıkanlar için sobada sucuk partisi verdi. Lezizdi. Sabah 06.00 tüm umudumuzla havaya baktık tipi ve kar yağışı. 6.15 hava aynı. Kahvaltı yapıyoruz yine tipi. 6.35 tipi sakinledi yola çıkıyoruz etraf kapalı ama hafif kar yagıyor hava aydınlık. 7.15 daha 200 metre bile yükselemedik, gece yasadıgımız tipi zemini cok doldurmus oldukca zorlanarak geldigimiz yerde yine hava muhalefeti. Aşağıya dönemiyecek kadar tipideyiz. Bir ağacın kuytusunda kendimize bir kar korunağı yapıyoruz, tipi geçer umuduyla yaklasık iki saat bekledik, ocagımız uyku tulumumuz bu kar korunagında bizi ısıtmaya yetide arttı bile. Yeniden yola koyuluyoruz saat 9.20 4 kazma 3 kramponumuz var . Necati buz bölgelerinde epey kayıyor ama yinede her kareyi fotograflamadan edemiyor. Eline saglık. Her yerde kurt izi tilki izi ilerde bir tavşan seke seke kayalık bolgeye giderken hepimiz onun yerinde olmak istedik boylesine rahat dik yokuşları s çizerek gitmek degilde bir tavşan gibi ışık hızında çıkmak birden zirvede olmak. Hava azizliğini yine ara sıra gösteriyor bizi uyarıyor dikkatli olmamız konusunda, iki zirvenin arasındayız, saatimiz 11.00 ara sıra küçük molalarla su ihtiyacımızı karşılıyoruz. Oldukça zorlu bir kulvar. Şimdi hacı babanın doğu yüzünün sırtından yükselmeye basladık Kazımkarabekir i yenice gördüğümüz yer, Karadağ bulutlar içinde hava yine aynı aşırı rüzgar ara sıra önde giden Fedai hocayı zorluyor, hepimiz tek bir izdeyiz, rüzgar sertleştikçe görüşümüz kapanıyor, eğim arttı ve riskli bölgede 2 kez kayan rehberimiz ipe girmemiz gerektiğini belirtiyor, sırtın her iki yarısıda balkon yapmıs durumda tam sırttan yükseliyoruz zirve önümüzde kocaman bir külah gibi yükseliyor, her yer beyaz hayatımın en güzel anı ve adrenalin hepimiz ara sıra kayıyoruz ama kazmalarımız ve kramponlarımız bizi tutmaya yetiyor, zirveye son 50 metre ….. işte karar anııı…. Zirveyi görüp dönmek işteee en acı ama en güzel şeyyyy zirve ye yakın kar çukurunu görebiliyoruz, zirveye son 50 metre kala zirveye giden yolun cok riskli olduğuna karar veren liderimiz son noktayı gösterdi, büyük bir sevinç  KARDOF bayrağımızı açıp sadece 3 dakika duruyoruz, geri dönüş yoluda bir o kadar çileli , yayla evine varır varmaz ( saat 15.30) eşyalarımızı topluyoruz bi şeyler atıştırıp Kızılyakaya doğru hareket ediyoruz. Bizi bekleyen arkadaşlarımız oldukça sabırsız biraz kestirme bir yoldan Kızılyakaya ulaşıyoruz saat 17.00 bizi karşılayan gurubun sıcaklığı neredeyse 2 gün boyunca yaşadığımız tüm soğuk anlarımızı aldı götürdü harika bir etkinlikti emeği geçen herkese teşekkürler. Zirvemizi KARDOF uyelerimize bizi karşılayan gurubumuza ve tüm doğa sporcularına armağan ettik. YAZAR: KAR PANTERİ (F)''.