Karaman da baharın son günleri yaşanıyordu. Sıcaklar artmaya başlamıştı. Yaz kavurucu sıcağıyla kapıda gibiydi. Hava tahminlerine göre sıcak bir yaz geçecekti yurt genelinde.

Zaman akşama yakındı. Güneş yavaş yavaş çekilirken Atatürk Parkında kalabalık bir hayli artmıştı. Yer bulan soluklanmak için hemen oturuyordu. Kimisi okuduğu gazetede haberlere göz atıyor , kimisi çevreyi inceliyor , kimisi de fırsattan istifade telefon görüşmesi yapıyordu.

Eli telefondaydı Murat’ın. Konuşuyor , uzun uzun anlatıyordu. Sesi çok yüksek olmasa da epey bir telefon görüşmesi yaptı. Heyecanlıydı. Her halinden belli oluyordu heyecanı . Siyah saçlarını yana taramıştı. Gri montu ile siyah kumaş pantolonu bir uyum içindeydi. Marka spor ayakkabısı ile giyimine önem verdiği her halinden belli oluyordu Murat’ın

Askerden yeni gelmişti. Makine mühendisliği okumuştu. Okuldan sonra askerliği bir an önce aradan çıkarmak istemişti. Ve nihayet o da bitmişti. Okul bitti , okul başladı diye düşünüyordu Murat.

Bir süre sonra bir amca oturdu Murat’ın yanına. Dürüp katladığı gazetesini açtı yavaşça. Okuma gözlüğünü çıkardı.  Acelesi yoktu. Gazetenin sayfalarını çevirdi usulca. Dinlenecek günün haberlerine göz atacaktı. Saçları yılların verdiği tecrübeyle ağarmıştı Hasan Amcanın. 

Her ikindi namazından sonra buraya gelir bir süre dinlenirdi. Bu arada aldığı gazetenin sayfalarını karıştırır , köşe yazılarını okur gündemi takip ederdi. Emekliydi. Yıllarca emek verdikten sonra işi çocuklarına devretmiş dinlenmeye çekilmişti. Ama yine de işletmeyi takip eder gelişmelere göre fikir verirdi çocuklarına.

Parkın çaycısı geziyordu bankları bir bir. Murat’ın önüne gelince durdu.

- Çay içer misin kardeş ? Yeni demledim. İkindi çayıdır bu

- Ver ağabey bir bardak içelim . Amca sen de alır mısın ?  diye sordu Murat.

Hasan Amca yavaşça döndü. Şöyle bir süzdü Murat’ı .

-      Alayım delikanlı derken yavaşça okuduğu gazeteyi katladı Hasan Amca.  

Yeni ve güzel bir sohbetin ilk adımıydı bu. Zaman ilerliyor , ikindinin serinliği hafiften çarpıyordu simalara. Karaman bir başka güzeldi dakikalar  akşama akarken…

devamı..