KMÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyeleri Kamil Ali Gıynaş ve Onur Aykaç ile Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğretim görevlisi Sıddık Yıldız’ın birlikte hazırladığı Tarih ve Şiirin İzdüşümünde Filistin (Kabalcı Yayınevi, 157 s.) isimli çalışma okurla buluştu.

2024 yılının son günlerinde çıkan kitap, “Filistin Tarihine Genel Bir Bakış”, “Seçili Şiirlere Dair Tematik Bir İnceleme” ve “Türk Şiirinde Filistin İmgesi” başlıklı bölümlerden oluşuyor. Tarih konulu bölümde yazar Sıddık Yıldız, Filistin’in tarihini özetliyor. İkinci bölümde ise Filistin, Kudüs, Gazze konularından yazılan yüzlerce şiir arasından seçilen 47 eserin tematik incelemesi yapılıyor. Son bölümde ise şiirler yer alıyor.

Şairler arasında Nuri Pakdil, Ali Bal, Ali Emre, Cahit Koytak, Hüseyin Akın, Mehmet Akif İnan, Mehmet Aycı, Turan Koç, Sezai Karakoç gibi bilinen isimlerin yanı sıra Fatih Öztürk, Rumeysa Özmen ve Uğur Taş gibi genç kalemler de bulunuyor.

Kitabı hazırlayanlar yapay zekâya da şiirler yazdırmış. “İsrail-Filistin meselesini konu alan ölçülü ve kafiyeli bir şiir yazar mısın?” komutunu yönelttikleri programlar üç şiirle esere katkı vermiş. Uygulamaların dilinden dökülen şu mısralar oldukça dikkat çekici:

Zeytin dalı yeşerir bir umutla

Direniş var, hep diri bu ruhlar

Yıkılsa da taş üstüne taş yine

Filistin’de düşler özgürce var (chatgpt)

Dinle ey dünya, bu sessiz çığlığı

Bir halkın özlemi, özgürlükte direniş

Filistin’in sesine kulak ver artık

Umudun yeşerdiği topraklarda bahar gibi (app.rytr.me)

Kitabın arka kapağına alınan şu satırlar, tarihe not düşülmesi bakımından önemli:

“Acının dili, dini, ırkı yoktur. ‘Kimlerdensin?’ diye sormaksızın her milletin acısına ortak olabilmek, derdiyle dertlenebilmek, gözyaşlarını dindirebilmek, hâsılı onlara ‘Yalnız değilsin!” diyebilmek bizleri gerçek manada insan yapar. Biliriz ki tarih boyunca arz ile arş arasında yapılmadık savaş, verilmedik mücadele ve bu süreçlerde yaşanmadık acı kalmamıştır. Lakin 21. yüzyılda taş ile tankın mücadelesinin âdil olmadığını da biliriz elbet. Filistin’de on yıllardır süregiden zulüm, ‘adalet’ kavramının çoktan unutulduğunun en net delilidir. Filistinli binlerce kadın, çocuk, yaşlı İsrail bombardımanında can verirken sözde uygar dünyanın üç maymunu oynadığını görmemek ne mümkün! İşte tam bu noktada şunu düşünerek biraz olsun teselli buluyoruz: İyi ki şiir var! İyi ki kalbi ve vicdanı olan şairler var! Herkes sussa da şairler susmaz; gördüklerini, duyduklarını, hissettiklerini mısralarına taşırlar. Belki de tarih kitaplarının yazamadıklarını onlar yazarlar.”

Editörlerin dediği gibi: İyi ki şiir var!

Bu güzel eseri hazırlayan hocalarımızı tebrik ederiz.