Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

İnşaat Mühendisleri Odası Karaman Temsilciliği olarak 06 Şubat 2023 günü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen deprem afetiyle yaşanan can kayıplarından büyük üzüntü duymaktayız. Depremler doğa olaylarıdır, ancak insan eliyle yapılmış yapılar nedeniyle afete dönüşmektedir. 17 Ağustos 1999 Marmara depremiyle yaşanan acıların tekrar hatırlandığı bu günlerde aradan geçen sürede gerekli dersi almadığımız açıkça görünmektedir.

Çok büyük bölümü deprem kuşağında bulunan ülkemizde yapıların ‘Deprem Yönetmeliği’ ve diğer yönetmeliklere, kanunlara, standartlara uygun ve güvenli bir şekilde tasarlanması ve üretilmesi zorunludur. Yapılar bilim, teknoloji ve mühendislik ilkeleri doğrultusunda taviz verilmeden yapılmalıdır. Ancak, başta deprem olmak üzere yaşanan doğal afetler imalat ve denetim konusunda bazı zafiyetler olduğunu göstermektedir. Yaşanan deprem ile ilgili veriler yer hareketinin ivme hızları ve yer değiştirmelerin çok yüksek olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte yönetmeliklere uygun olarak yapılan yapılar hasar almasına rağmen büyük oranda can kayıplarının önüne geçebilecektir.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasının hazırladığı ön değerlendirme raporunda da belirtildiği gibi eski binaların yanı sıra yeni binalarda da göçme olmasının birçok sebepleri var. Zemin problemleri, tasarım hataları, malzeme kusurları, sonradan yapıya müdahale v.s. Kusurların tespit edilip vakit kaybetmeden gerekli önlemlerin ciddiyetle alınması elzemdir, zira artık kaybedecek vakit yoktur.  Mevcut yapı stokunun özellikle deprem açısından risk taşıyan bölgelerde hızlı bir şekilde kontrol edilerek güçlendirme veya kentsel dönüşüm kapsamında uygun yöntemle güvenli hale getirilmesi gerekmektedir. Kentsel dönüşüm konusunda yapı sahiplerinin ekonomik çaresizliğine gerçekçi çözümler üretilmelidir. Yapılarda yumuşak kat olarak tabir edilen, zemin katta düzenlenen dükkânlarda duvar oranının çok az olması veya kolon kesilmesi gibi sebeplerle gerçekleşen durumlar, kısa kolon oluşturan düzenlemeler, zeminden nem alınması ile gerçekleşen korozyon etkisiyle taşıyıcı sistemin zayıflaması gibi birçok sebeple binalar riskli hale gelebilmektedir. İmar planları, yerleşime açılacak alanların ve kat adetlerinin zemin özelliklerine göre, ayrıca bitişik nizam yapılaşmanın yaratabileceği problemler de göz önünde bulundurularak tekrar gözden geçirilebilir. Şantiye şefliği konusunda gerçekçi düzenlemeler yapılarak işin gerçekten hakkıyla yapılması sağlanmalıdır. Müteahhitlik konusu tekrar ele alınarak ehil olmayanların sorumluluk isteyen bu alandan uzaklaşması sağlanmalıdır. Yetkin mühendislik uygulamasına geçilmeli böylece tecrübe ve bilgi bakımından uygun işlerde görev alınması sağlanmalıdır. Ayrıca yapının kullanım sürecinde çeşitli müdahalelerle taşıyıcı sistemin zarar görmesini önlemek de hayati önem taşımaktadır, bunun için de rutin denetimler yapılabilir.

Depreme engel olamayız ama projesinden imalatına, kullanımından afet anında yapılacaklara kadar hepimiz durumun ciddiyetine vakıf olup deprem bilincine sahip olmalıyız. Aksi takdirde yaşanan depremler can almaya devam edecektir. Kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.