Sürekli köşe yazarlarımızın da dile getirdiği ve kaleme aldığı; kendimize, kişiye, insana, topluma, çevreye diğer canlılara saygılı olmayı maalesef öğrenemeyeceğiz. Acaba, maneviyatımızda mı? Sıkıntı var yoksa bizler iletişim kurmayı beceremiyor muyuz.  Her zaman aynı şeyleri tekrarlıyoruz yok günümüz teknolojisi, yok bölgenin sert ikliminden, yok ekonomik sıkıntılarımız vb. birçok bahaneleri hemen üretmekte üstümüze yok.  Sebuhi Quluzade’nin dediği gibi “Bizi insan yapan saygı ve sevgimizdir” sözü bütün konumuzun özetini ortaya koymaktadır.

Lütfen! Bir duralım düşünelim biz ne yapıyoruz. Kendimizi sorgulayalım, buna zaman ayıralım. Hepimiz bir çaba içerisine girdik, para kazanacağız, güzel bir arabaya binmek, marka bir kıyafet giymek, kaliteli bir telefona sahip olmak vb. istediğimizden dolayı durup bir etrafımıza bakmıyoruz. Biz ne yapıyoruz arkadaşlar? Kapılmışız bir hengâmeye biz artık insanlığımızı unutur hale geldik. Komşumuza saygımız yok, arkadaşımıza saygımız yok, trafikte diğer araçlara ve yayaya saygımız yok, evladın anne babaya saygısı yok, akrabaya saygı yok, bir sokak hayvanına saygımız yok, çevreye saygımız yok… Bunu daha onlarca örnekle sıralayabiliriz. Toplumsal saygıyı nasıl elde edeceğiz.

Toplum olarak birçok nedenden dolayı hepimiz gerginiz, hepimiz asabiyiz en ufak bir durumda saldırmaya hazırız. Orantısız güç kullanıyoruz, kadınlara silah sıkıyoruz, hayvanlara işkence yapıyoruz. Bu öfke bu şiddet bu hırçınlık kime? Acaba kendimizle ilgili mi bir problemimiz var. Bunu nasıl aşacağız pekâlâ. Yukarıda da söylediğim gibi durmasını bilelim, kendimizi bir sorguya çekelim, bir şeyi yapmadan önce sonuçlarını düşünelim ve her şeyden önemlisi iletişime geçelim. En büyük eksikliğimiz iletişime geçememek konuşmayı bilmiyoruz. Trafikte her zaman bir kaza yaşanabilir, hemen arabada bulunan sopalarımıza sarılmaktansa, inelim araçlarımızdan konuşalım iletişimle sorunu çözelim. Yağmurlu bir havada yayalara yol verelim, su sıçratmayalım. Toplumsal düzenimiz için Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü unutmayalım “Saygı düzenin anahtarıdır.” Atatürk’ün bu sözünden de anlaşılacağı gibi saygı gösterirsek toplumda da bir düzen oluşacaktır bunu unutmayalım.

O an için moralimiz bozuk olabilir, ailemizle kavga etmişizdir, ruh halimiz sıkıntılıdır. Böyle bir süreçte hata yapılabilir, önemli olan karşıdaki kişinin bu durumu idare etmesi hoşgörülü olması olayları hiç büyütmeyecektir. Birimiz gerginken diğerimiz alttan alsın, hoşgörülü olsun. Özür dilemesini öğrenelim, inanın bunun faydasını göreceğiz, çünkü bir süre sonra olayın hiç de büyütülecek bir şey olmadığını göreceksiniz. Hz. Ali ne güzel söylemiş “Kötülüklerden çekinmek, iyilik kazanmaya çalışmaktan üstündür”

Yukarıda topluma karşı saygı eksikliğimizden bahsettik ama topluma karşı saygılı olmayı nasıl başaracağız.  Çözüm olarak benim aklıma gelenler; ibadet yaparak, çok kitap okuyarak, imanımızı kuvvetlendirerek, hocalarımızla sohbet ederek, bulunduğumuz ortamdan kısada olsa uzaklaşarak, iletişim yaparak, farklı insanlarla diyaloğa geçerek, empati kurarak, birbirimizle hediyeleşerek, gerekirse tıbbi yardım alarak, olayın sıcağı sıcağına geliştiği anda bir duralım derin derin nefes alıp verelim gözümüzü kapatalım vicdanımızın sesini dinleyelim, ön yargılı olmayalım, her hangi bir olumsuzluk anında oradan uzaklaşarak… Gibi birçok şey sayabiliriz. Bilmiyorum siz ne düşünürsünüz… Lütfen! Kendimizi kaybetmeyelim, kontrol bizde olsun başkasında olmasın “Topluma Saygı…”