Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu, referandum ile rejimin değil, sistemin değiştiğini belirterek, "Küreselleşen ve hızla değişen dünyada bizim sistemimiz aynı kaldı. Bu da artık halka hizmet etmiyor. Eksik kaldı, köhne bir yapı oldu" dedi.Referandum ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Azizoğlu, "Türkiye’de oluşturulan algı, sanki siyasi bir yapı oluşturuluyormuş gibi. Aslında siyaseten yapılan bir iş değil bu referandum. Bu tamamen sistemin değişmesi. Toplumlarda, sosyolojik olarak değişimler yaşarız. Bizim babalarımız, dedelerimiz hayatlarını daha farklı yaşarlardı. Sosyolojik bir evrim geçirdiler. Sonra bizim yaşamımız da sosyolojik bir evrimden geçti. Şimdi çocuklarımız sosyal ve toplumsal yaşantılarında sosyolojik bir evrim geçiriyorlar. Bu da küreselleşen ve hızla değişen dünyada bizim sistemimiz aynı kaldı. Bu da artık halka hizmet etmiyor. Eksik kaldı, köhne bir yapı oldu" ifadelerini kaydetti.15 yıllık AK Parti iktidarında, yargıda birçok değişim ve dönüşüm yaşandığını ifade eden Azizoğlu, "Askeri vesayet bitti. Siyasi irade diplomaside, halktan aldığı yetkiyi kullanarak değişim ve dönüşümleri hayata geçirdi. Bu sosyolojik değişim dediğim, toplumun her katmanını ilgilendiren referandumda da yine AK Parti’nin yapması gereken bir çalışma. Ana muhalefet partisi gibi cumhuriyetin temel taşlarından olan bir parti ‘hayır’ diyebilir, ‘evet’ de diyebilir. Demokratik sistemin içinde vardır. Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu ülkede demokrasinin temel taşlarından olan siyasi bir iradeyi tenzih ederek söylüyorum. ‘Hayır’ diyenlere baktığınız zaman bölücü, PKK’lı FETÖ’cü, DEAŞ’çı, Amerikancı yani şer odaklarının birleştiği bir yapıyla karşı karşıya kalıyoruz" dedi."Geçmiş dönemlerde 367 oylamasında Özal, diğer cumhurbaşkanları Demirel ve Sezer’in aldığı oydan çok daha fazlasını aldı" diyen Azizoğlu şunları söyledi:"AK Parti iktidarında ise Abdullah Gül yüksek oy aldı. Fakat ‘367 olmazsa olmaz’ denildi. İşte köhne sistem dediğimiz de bu. Sosyolojik olarak hızla değişen dünyada, sistemler de değişiyor. Rejimimiz tamam, ama bu sistemi değiştirmek gerekiyor. 367’den sonra halkın seçtiği cumhurbaşkanıyla parlamento arasında, başbakan arasında siyasi iradeyle cumhurbaşkanlığı makamı arasında sorun çıkmaması, hızlı karar alınması için böyle bir sistem değişikliği zaruriydi. Bana göre, işin güzel tarafı ise muhafazakar ve milliyetçi kesimin tamamına yakını dışında diğer gruplarda da referandumda ‘Evet’ oyu kullanacakların bulunmasıdır."