AYM’NİN YOK SAYILDIĞI BİR VASATA ULAŞTIK
2019 yılında Cumhurbaşkanınca açıklanan Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'nden sonra TBMM’de 7 yargı paketinin kanunlaştığını, bu kanunun ise 8'incisi olduğunu hatırlatan Ünver, “7 paket geldi ne oldu? Ülkede hukuk nereden nereye geldi, gelişti mi? Evrensel hukuka daha mı yaklaştı yoksa uzaklaştı mı?” sorularını sordu. TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Av. İsmail Atakan Ünver, “Hepimiz izliyoruz, görüyoruz ve yaşıyoruz. Bugün, Anayasa Mahkemesinin kararları uygulanmadı, iktidar bileşenlerince varlığının tartışıldığı hatta olmaması ve kaldırılması gerektiğinin söylendiği bir vasata ulaştık.” dedi.
AYM KARARLARININ ETRAFINDAN DOLANILIYOR
Yapılan çalışmanın, iktidarın Anayasa'ya uyum konusundaki hassasiyetinden kaynaklanmadığını, bu yönde bir çaba içindeymiş gibi görüntü vermek ihtiyacına matuf olduğunu ifade eden Ünver; “Aslında, özde hukukun varlığından, hukuk devletinden ve hukukun üstünlüğünden pek hazzetmediğinizi biliyoruz, o kadar ki kendi döneminizde atanan yargıçların bile kararlarına tahammülünüz yok. İptal edilmiş kanun hükümleri yeni düzenlemelerle Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçelerinin etrafından dolanarak yeniden kanunlaştırılıyor.” diye konuştu.
ANAYASA KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL
Anayasa’nın emredici hükümlerinin kimsenin umurunda olmadığını aktan Ünver sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Arkasına aldığı siyasi destekle Yargıtay "Ben Anayasa Mahkemesinden de Anayasa'yı yapanlardan da daha iyi bilirim bu işi. Her ne kadar Anayasa bana böyle bir görev vermese de ben siyasal durumdan vazife çıkarırım, Anayasa Mahkemesinin kararını tanımam ve uymam." diyor ve netice itibarıyla Meclis Başkanlığı da Anayasa Mahkemesinin kararına değil Yargıtay’ın kararına uyarak bir hukuk katliamına ortak oluyor. Bunlar oluyorken hukuk reformu, yargı reformu, yargı paketi konuşmak gerçekten zor."
MUHALİFLERE HUKUK SOPASI
“Üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” tanımının faşizan uygulamalara yol veren garip bir suç olduğunu dile getiren Ünver; “Hiyerarşi yok, üyelik yok, emir yok, talimat yok ama örgüt adına suç işlemek var. Kime göre? Cumhur İttifakı ve güdümlü yargısına göre. Burada suç değil, AKP'nin muhaliflere karşı gösterdiği hukuk sopası var. “İtiraz etmeyin, sesinizi çıkarmayın, yoksa sizi terör örgütleriyle bir gösteririm." sopası tüm muhaliflerin kafasına bundan sonra da inmeye devam edecek.” şeklinde konuştu.
HUKUK DEVLETİNDEN UZAKLAŞTIK
Ünver konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Bunca yargı reformu yapıldı, yargı paketi getirildi ama yargıdaki değişiklikler sonuçta bizi hukuk devletine daha çok yaklaştırmadı, bilakis uzaklaştırdı. Aslında yapmak istediğinizin de hukuk devletine yaklaşmak olmadığı ortada. Yapılan değişikliklerin sonuç verebilmesi için en önemli şey öncelikle hâkimin kafasındaki hukukun değiştirilmesidir. Hâkim, kafasındaki ya da kafasına sokulan hukuka göre karar vermeye devam ettiği müddetçe kanunlara ne yazarsak yazalım, yapılan değişiklikler iyi bile olsa bu yönde sonuç vermez. Nasıl vermez? İşte, Yargıtayın Can Atalay kararında olduğu gibi.”
ÖNCELİKLİ SORUN “ADALETİN TECELLİSİ”
Yargının öncelikli sorununun, geniş anlamda ceza yargılamalarıyla ilgili, ceza yargılamalarındaki haksızlıklarla ilgili, adaletin tecellisiyle ilgili, geç tecelli etmesiyle ilgili olduğunu ifade eden CHP Karaman Milletvekili Ünver; “İktidarın hukuk devletinin gereklerini yok sayarak, hukuku ve yargıyı hep kendi isteğine göre şekillendirme yönündeki siyasal tercihi bugün vatandaşlarımızı hukuksal anlamda güvencesiz bırakıyor. Evrensel hukuktan kopmuş, demokrasi iddiasından vazgeçmiş, demokrasiyi sadece seçimlerde az ya da çok oy almaya indirgemiş, fırsat bulduğunda onu da yok sayan bir anlayışla ve o anlayışın tahakkümündeki yargı eliyle askıya alınmış özgürlüklerin kavgasını milletimizle birlikte vermeye çalışıyoruz.” dedi.
YARGIYA BAKIŞIN DEĞİŞMESİ LAZIM
Fatih Sultan Mehmet’in “Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür, adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür.” sözlerini hatırlayan Ünver konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Eğer demokrasiden bahsedeceksek, hukuk devletinden bahsedeceksek, yargıya bugünkü bakışın değişmesi lazım. Yargı gerçekten işlevine uygun şekilde devleti oluşturan üç temel erkten biri olarak görülmeli ve yargı makamları evrensel hukuka uygun şekilde görevini tarafsız ve bağımsız olarak yapabilmelidir.”