Aman dikkat! Son günlerde yağışlı havanın etkisiyle, gece karanlığında, şehir içindeki yollarda garip gölgeler ve ışıklar beliriyormuş. Komşum söylemişti de, inanmamıştım. Ta ki bugün kendi gözlerimle görünceye kadar.

İlk önce gözlerime inanamadım, gecenin karanlığında, yağan yağmurun sisli perdesi arkasında, ışıklar saçan bir cisme omzunu dayamış, paçaları dizlerine kadar sıvalı bir çok garip karartı gördüm. Önce korktum, malum korku filmlerinin kaçınılmaz sahnelerinden birisini yaşıyorum sandım. Aman Allah’ım bu da nesi? Hareket ediyorlar! Garip cisimlere biraz daha yaklaşınca o sis perdesi aralandı ve korku yerini acıma duygusuna bıraktı. 

Aslında o anda korkulacak bir şey yokmuş. O gizemli gölgeler su birikintisinde kalan araçlarını sudan çıkartmaya çalışan zavallı vatandaşa aitmiş. Işıklar da artık çalışmayan ve dünya kadar masraf çıkaracak arabalarına. Anladım ki asıl korkulması gereken o gölgeler değil, bu şehrin geleceğiymiş. 

Hani bir söz vardır ya. Hepimiz çok iyi biliriz. Zira bu sözü iki ayda bir düzenli olarak su faturalarımızın üzerinde görmekteyiz: “Suyun değeri, kuyu kuruyunca anlaşılır.” Bununla beraber bir diğer söz de vardır ki o da şöyledir: “Alt yapının değeri, sağanak yağmur yağınca anlaşılır.” 

Belki bu ikinci sözü ilk defa duyuyor olabilirsiniz ama bence yapılan bu yeni yollardan sonra bu sözü artık kulağınıza küpe etseniz çok iyi olacak. Zira bir gece karanlığında, yağmurun sisli perdesi ardındaki gölgeler ve ışıklı cisimler olma ihtimaliniz bir hayli yüksek.

Şimdi benim anlamadığım bazı durumlar var. Aklımın ve mantığımın almadığı durumlar. Nasıl oluyor da daha birkaç ay önce yapılan mis gibi yollarda her yağmur sonrasında göletler oluşuyor? Acaba asıl amaç, kışın yağan yağmur ve kar suyunu yollardaki göletlerde biriktirip, yazları sıcak ve kurak geçen Karaman’a yapay deniz getirmek mi? Yoksa bu yollar yapılırken bazı durumlar gözden mi kaçırılmış anlayamadım.

Ya da biz her ay 15 Türk Lirası katı atık bedelinden hariç (ne için tahsil edildiğini hala anlayabilmiş değilim), 2-4 Türk Lirası arasında da atık su ücreti veriyoruz diye bizim evlerimizdeki atık sular düzenli olarak kanalizasyona dökülüyor da, yağmur nedeniyle oluşan atık suların ücretini karşılayacak bir muhatap bulunamadığı için mi yollarda biriktirilme girişiminde bulunuluyor?
Sözün özü, günün özlü sözünde yatıyor sanırım. “Suyun değeri kuyu kuruyunca anlaşılırsa, sağlam altyapının değeri de sağanak yağmur yağınca anlaşılır.”
Alper Yusuf KÖROĞLU
Öğretim Görevlisi