Yeşilyurt Belediyesi tarafından ’Yeni Türkiye ve Mehmet Akif’ konulu bir söyleşi düzenlendi.Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan söyleşi öncesi konuşan Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, "Belediyecilik sadece imar ve fiziki düzenlemeden ibaret değil. Şehirlerimizi kültür, sanat, spor ve birçok alanda fiziki gelişimi ile dengeli bir şekilde yapmamız gerekiyor. Yeşilyurt Belediyesi olarak kültürel faaliyetlerimiz düzenli bir şekilde devam ediyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzle ortak projelere imza atıyoruz. Çer-Çöp Projesi, birinci sınıf öğrencilerine satranç takımı dağıtımı ve Yeşil Konaklarımız da yapmış olduğumuz uygulamalar bunların bir devamı şeklindedir" dedi.BÜYÜK BİR GÜÇ OLMA YOLUNDA İLERLEYEN ÜLKEMİZİN ÖNÜNÜ KESMEK İÇİN BÜYÜK OYUNLAR OYNANDI"Gazeteci Yazar Turgay Güler, mazlumlarının sesi olan uzun adam ve onun liderliğinde büyük bir güç olma yolunda ilerleyen ülkemizin önünü kesmek için büyük oyunlar oynandığını belirterek "Bizim davamız, Türkiye davasından ayrı bir dava değildir. Bizim tarihimiz boyunca özü ve ruhu değiştirmeye, Türkiye’yi bu dava yürüyüşünden koparmaya yönelik girişimler olmuştur” dedi.Yeni Türkiye’de devlet ile milletin istikametini örtüştürmenin gayreti olduğunu anlatan Güler, şöyle konuştu: “Türkiye’nin ulusal güvenliği tehdit ediliyor. Gezi olayları ile hedeflenen Tayyip Erdoğan’ın karizmasının çizilmesi ve akabinde erken seçim hesapları darbe ile sonuçlanacak bir süreçti. 17-25 Aralık bir darbe girişimiydi.”MEHMET AKİF, DÜŞÜNCE VE DUYGULARINI ŞİİRLE İFADE EDEN BİR İNSANDIProf.Dr. Mehmet Çelik ise, "Kendi milli marşını yazan şairini sürgüne gönderen tek ülkeyiz" ifadesini kullandı.Mehmet Akif’in Türkiye’de en çok tanınan kişilerin başında geldiğini dile getiren Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mehmet Akif, Türkiye’de en çok tanınan kişilerin başında gelir. Sokağa çıktığımızda kime sorsanız İstiklal Marşımızın yazarı der. Milli şairimizdir, safahat eserinin yazarıdır der. Aruz veznini en iyi kullanan yazarlardan biridir, der. Dindar bir şairdir. Bir fikir adamı, aksiyon, dava adamı, bir ızdırap adamı der. Özellikle Anadolu, şeyhülislam fetvasına karşı Akif ne diyecek diye ona bakardı. Güçlü bir şair olarak onu tarif etmek onu anlatmaz. Düşüncelerini ve duygularını şiirle ifade eden bir insandı. O sıkıntı ile şöyle bir şiir yazayım şu mısrasında şöyle bir sanatı kullanayım da nasıl şiir yazılırmış görsünler, derdinde hiç olmadı. O bir mütefekkir, dava adamı, ümmetin vicdanı ve kalbiydi. Birinci Dünya Savaşı özellikle Çanakkale ve milli mücadeleye ait bütün belgeleri yok etseniz. Safahat ve Mehmet Akif’ten o dönemin bütün ızdırablarını yazabilirsiniz."