“Adam vardır adamların   nakşıdır
Adam vardır eşek andan yahşıdır”
Bu mısraları yıl 1994 Amsterdam Hilal vakfı Mescid-i Aksa cami başkanlığını yaptığım yıllarda, Avrupa Ülkücü Türk Federasyonumuzun değerli din görevlisi, emekli Samsun müftüsü Zübeyir KOÇ hocamız lokantamın hatıra defterinin başına yazmıştı, hiç unutamam.
Aynı yıllarda kendisiyle kutsal toprakları da kalabalık gençler kafilesi ile ziyaret etmiş, sohbeti hoş, yüzü nurlu, Beş ayrı makamda teravih namazı kıldırmasıyla cemaatı bol, adam gibi adamdı. Aramızdan ayrılalı beş yıl oldu, Allah rahmet eylesin.
Konumuz adam olmak.
Toplumun geneli tarafından yaşamı, ahlakı, tavır ve davranışları beğenilip kabul görmüş kişilere adam gibi adam demekteyiz.
Toplum yani bizler bu gibi değerleri taşıyan insanlardan feyiz alırız, onlar ki bazen kilimler üzerindeki nakış, bazen insanların yüzündeki ben gibidirler. Bakıpta görmek isteyen herkes bunu görebilir, görmek istemeyenler ancak art niyetli bakar körlerdir. 
Karasakal hocamızı da burada anarak bir sohbetinde “ şıhım Ayasofya camisini daha önce hiç görmemiş biri mimar, biri çoban iki insanı gezdirip sonra sorsan, mimar ne mükemmel bir mimari yapı der, çoban da kışın karda fırtınada içine davarları doldursan ne olur amma der” işte fark burada.
Küçükken bizlere sorulurdu, büyüyünce ne olacaksın? Adam! Adam olacağım.
Bazen büyüklerimizin bizim durumumuza bakarak, “daha adam olabilmen için 40 fırın dolusu ekmek yemen lazım. Bazen de tamam şu olmuşsun, bu olmuşsun ama adam olamamışsın denerek o kişiyi gelecekte daha iyiye, daha mükemmele, mesleğinin dışında görülen eksik ve noksanlarını tamamlama amacı güdülerek söylenirdi.
Senden adam olmaz!
Biz seni adam olsun diye okuttuk

Şimdi soruyoruz gençlerimize veya çocuklarımıza ileride ne olacaksın, doktor, öğretmen, avukat, mühendis vb. Tamam bunların hepsinden mutlaka olmalıyız, hem de daha iyisi olmalıyız ama adam olmak için ne yapmalıyız.
Eski hikaye, babasını makamına zorla getirten birine babasının; oğlum ben sana şu olaman demedim sadece adam olaman dedim dediği gibi.
 Günümüzde yaratılanı yaratandan ötürü sevmeliyiz deyimi sadece dillerde kaldı.
Adam olmanın  diğer bir yolu da sevgiden, hoşgörüden, tevazudan geçer,  Günümüzde Hz Mevlana’nın “yaratılanı yaratandan ötürü sevmeliyiz” deyimi sadece mesajlarda yada dillerde, gönüllerde, tamam da bunun gerçek yaşamda uygulamasını tam kaç kişide görebiliyoruz acaba.
Toplum nezninde her insanın adamlıkta elbette bir yeri vardır. Adam gibi adam olmanın ölçüsü de  mal, mülk, şan, şöhret, makam ve mevki ile değil, insanların genelinin senin için verdiği değer yargılarının, ahlak notlarının toplamıyla ölçülmesidir.
O zaman!
Kimseye kalıbına bakıp ta adam saymayalım.

Celal ARSLAN
19 Aralık 2018 Günümüzde yaratılanı yaratandan ötürü sevmeliyiz deyimi sadece dillerde