Şehit ve Gazi Aileleri Derneği’nde açıklamalarda bulunan AK Parti İl Başkanı Abidin Çağlayan İYİ Parti yönetimine yüklenirken Şehit ve Gazi yakınlarının daima yanlarında olduklarını vurguladı.

“DÜNYA VAR OLDUKÇA HÜRMET GÖRECEKLER”

İl Başkanı Çağlayan: “İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Bingöl'de esnafı ziyaret ettiği sırada tepkisini dile getiren  şehit yakını Tahir Gümren, yanına gelip  uzaklaştırmaya çalıştığı esnada şehir yakını Tahir Gümren’in boynunu sıkıp, ayaklarını tekmeleyen ve ortaya çıkan görüntülerde Türkkan'ın şehit yakınana "Senin bacını s..." dediği olaydan dolayı Ak Parti Karaman İl Başkanlığı  olarak üzüntümüzü beyan etmek için Karaman Gaziler ve Şehitler Derneğini, Şehit Nihat Akman annesi Ayşe Akman, Şehit Mehmet Ali Yayla annesi Şerife Yaylalı, Şehit Selami Kan annesi Gülizar Kan, Şehit Ramazan Koraşoğlu eşi Dürdane Koraşoğlu ve kızı Kader Yıldırımı ziyaret ediyoruz.  1997 yılında, 17 yaşındaki kardeşi İsa, Bingöl’de PKK terör örgütü ile girdiği çatışmada havan topu ile şehit edilmiştir. Abisi Tahir Gürmen şehit olan kardeşinin günlerce ayaklarını aramış. Şimdi kalkmış hadsizin biri ayakları öpülesi birinin en kutsallarına küfredebiliyor. Kim olursanız olun, hangi görevi yaparsanız yapın konu şehit yakını ve gazilerimiz olunca haddinizi bileceksiniz. Onlara yüzünüzü ekşitemezsiniz. Saygısızlık yapamazsınız. Varlığınızı onlara borçlusunuz. Edepsizlik aklınıza bile gelmesin. Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz öyle önüne gelen hadsizin ayar vereceği, haklarında ulu orta konuşacağı kişiler değillerdir. Milleti ve devleti için hayatlarını ortaya koyan şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz, bu dünya var olduğu müddetçe saygıyla anılıp hürmet göreceklerdir. Bu böyle biline” dedi.

 “GEREKEN CEVAP VERİLMELİ”

İl Başkanı Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vatan’ın birliği ve bütünlüğü için canlarını defa eden şehitlerimiz, geçmişten beri bağımsızlık savaşımızda bizler için büyük bir anlam ifade etmektedir. Vatan sevgisi öylesine söylenmiş bir söz değildir. Tarihimiz bu konuda birçok destanlar ve nice kahramanlık öyküleriyle doludur. Türk Milleti hiçbir zaman bağımsızlık uğruna savaşmaktan vazgeçmemiş milleti için şehit olmayı kendine borç bilmiştir. Bu sebeple şehitlerimizi hiçbir zaman unutmamalı onlara olan saygımızı yakışır bir şekilde yerine getirmeliyiz. Şehit ve şehit yakınlarına saygı ve hürmet beklerken haddini bilmez, insanlıktan çıkmış, bu milletin ve toprağın en ufak bir özelliğini bünyesinde barındırmayan bazı şahıslar utanmadan sıkılmadan bu ülke için varlığını ortaya koymuş değerlerimize ağza alınmayacak küfürler edebiliyor. Bu şahıslar, bu haddi, bu hakkı nereden buluyorsunuz? Bu cesareti nereden alıyorsunuz? Dayandığınız yer neresi? Alçaklığın sınırını mı denemeye çalışıyorsunuz? Utanmazlık perdesini mi yırttınız? Dünyanın hiçbir ülkesinde milleti ve ülkesi için varlığını ortaya koymuş insanlara ve onların yakınlarına karşı hadsiz ve alçakça tavır sergilenemez ve söz söylenemez. Yaptığı affedilmez hata için şehit yakınından, ailesinden, milletten özür dilemesi ve utanması gerekirken bir de kalkmış şehit yakınını provokatörlük yapmakla suçluyor. Küfürden sonra yaptığı açıklamadan anlaşıldığı üzere, Lütfü Türkkan hâlâ mecliste kalmaya, vekillik yapmaya, siyasette olmaya devam etme niyetinde. Kendisi gereken adımı atmayacağına göre, iş şahsın partisi İYİ Parti’nin yönetimine düşüyor.  Kurulduğu günden beri vatan millet hassasiyeti taşıdıklarını, milliyetçi ve mukaddesatçı bir müktesebattan geldiklerini, şehit ve gaziler konusunda tavizsiz olduklarını belirten partinin yönetiminden beklenen Lütfü Türkkan’a gereken cevabının sadece grup başkanvekilliğinden alınması yetmemesi lazım. Yok biz bunu taşırız diyorlarsa diyecek bir şey yok demektir. Hayrını görsünler. HDP ile yürütülen iş birliği sürecinde belki lazım olabilir.”