Baştuğ açıklamasında; “Ramazan Ayı; Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona "On Bir Ayın Sultanı" denilmiştir.

Dini Hayatımızda çok önemli bir yeri olan, yardımlaşma ve dayanışmanın arttığı, sevginin, saygının, sabrın ve kardeşliğin daha da güçlendiği, birlik ve beraberliğin bir kat daha pekiştiği bir aydır.

Ramazan ayı fazilet bakımından nice güzelliklerin bahşedildiği mübarek bir zaman dilimidir. Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır; “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delili olarak kendisinde Kur'an indirilen aydır…"

Sevgili Peygamberimiz (S.A.V.) Ramazan ayı ile ilgili olarak; “Bir kimse, inanarak ve sevabını yalnızca Allah'tan bekleyerek, Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmuştur.

Bu ay önemli ibadetler içermektedir. Bu ibadetler, Ramazan Ayı, Kuran’ın inmeye başlaması, orucun bu ayda tutulması, Peygamber Efendimizi Hz. Muhammed’in Kuran’ı Cebrail ile karşılıklı okuması, teravih namazlarının kılınması, zekatların bu ayda verilmesinin tercih edilmesi, sadaka ve fitrelerin verilmesi gibi ibadetlerdir. Bütün bunlar dini açıdan nasıl bir önem taşıyorsa, bireysel ve toplumsal açıdan da bir o kadar önem taşımaktadır. Asıl olan bütün bu güzellikleri nasıl bu ayda yoğun yaşıyorsak, sadece bu ayda değil, ömrümüzün her anında bu şekilde yaşamamız gerektiğini de bilmeliyiz.

Her zaman olduğu gibi bugünde insanlığın en büyük sorun yaşadığı alanlar, sosyal ve toplumsal birlikteliktir.

İnsanlar arasında sevgi, saygı ve hoşgörü çok önemlidir. Bahsetmiş olduğum bu değerler toplumsal huzur, güven ve barışın ana unsurlarıdır. İslam öyle güzel bir din ki işte bu güzellikleri içinde barındırıyor. Ancak kaçımız bu değerler doğrultusunda ilerliyoruz. En önemli kısım burası, işte bu değerlerin güçlü olduğu bir alan ve ortamlarda hayat daha huzurlu ve güvenlidir, zayıf olduğu ortam ve alanlarda ise hayat; endişeli, huzursuz ve güvensizdir.

Bizlerinde son zamanlarda huzurlu ve güvenli günler geçirdiği söylenemez, bunu da her geçen gün ülkemizde yaşadığımız olaylar ile görüyoruz. Ülkemizde ve dünyada kin ve nefret tohumlarını ekenlerin, huzursuzluk ve savaş ortamını hazırlayanların, insanların arasına nifak ve fitne ateşi ataların, ikilik çıkaranların, bu yaşananlardan kendine çıkar sağlayarak gücü eline almak isteyenlerin, yok olmasını sağlayacak olan da Ramazan Ayının getirmiş olduğu manevi ortamdır.

Gönüllerin merhamet dolduğu, en katı yüreklerin bile iman ateşi ile ısındığı, sevgi ve saygının esas olduğu, Müslümanlara bahşedilmiş en güzel hediyelerden biri olan bu ayın bütün milletimiz için hayırlara vesile olmasını, artık huzurlu ve güvenli günler geçirmemiz dileğiyle.”