Suci açıklamasında; “15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından tam 4 yıl geçti. Sözlerime başlarken Aliya Izzetbegoviç’in bir sözünü hatırlatmak istiyorum. Bilge Kral Aliya ‘Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.’ Diyor. Bu sözden yola çıkarak bizde milletimizin asil varlığına kast eden darbeleri unutmamamız gerekir. Unutursak darbeler tekrarlanır. Hele ki 15 Temmuz hain darbe girişimini hiç unutmamamız gerekir. 15 Temmuz hain darbe girişimi ülkemizi bir işgal girişimidir. Çanakkale’de başarılı olamayanlar, aziz milletimizi esaret altına alamayanlar 15 Temmuz’da içimizden kotardıkları ruhlarını satmış uşaklarıyla bir kez daha denediler. Ancak aziz milletimizin destansı bir direnişi ile karşılaştılar. Hüsrana uğradılar. Vazgeçtiler mi? Elbette ki hayır. Vazgeçmediler. Aziz milletimizi İslam yurdu olan Anadolu coğrafyasından söküp atabilmek için her yolu denediler ve denemeye de devam ediyorlar. Edecekler. Ancak şunu unutmasınlar ki aziz milletimizin her bir ferdi canını ortaya koyarak, şehadeti başının tacı yaparak bu alçakça yapılan girişimlere asla fırsat vermeyecektir. Kendi halkı üzerine milletin parasıyla alınan tankları sürmek, milletin parasıyla alınmış uçaklarla kendi halkının üzerine bombalar yağdırmak ve hele millet iradesinin tecelligahı olan millet meclisini bombalamak dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir alçaklıktır. Bu millet tarihinde çok alçaklık gördü ancak böylesi bir alçaklığı hiç görmedi.

15 Temmuz sıradan, basit bir darbe girişimi değildir. Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olmuş olsaydı bugün tam bağımsızlığımızın sembolü olan Ayasofya Camisi asli fonksiyonuna kavuşturularak ibadete ebediyen açılamazdı. 15 Temmuz hain darbe girişiminin başarısız olması bugün Ayasofya Camisinin yeniden ibadete açılmasının önünü açmıştır. Direniş, Ayasofya Camisini yeniden ibadete açılmasını adeta muştulamıştır.

Ne yaparsak yapalım batının bize bakışını ve önyargılarını değiştiremeyiz. Fırsat buldukları anda aziz milletimizi ortadan kaldırmak için her şeyi yapacaklardır. 40 yıldır PKK terör örgütünü besleyerek, finanse ederek, silah sağlayarak yaptıkları bu değil mi? 60 yıldır Avrupa Birliği kapısında bizi adeta aşağılayarak bekletmeleri bu yüzden değil mi? Artık onlara şirin görünmeyi bir tarafa bırakalım. Biz kendi özümüze döndükçe, güçlendikçe saygınlığımız artacaktır.

Ayasofya Camisi’nin yeniden ibadete açılması kararı bizim saygınlığımızı artırmıştır. Hele ki 60 yıldır kapısında beklediğimiz/bekletildiğimiz Avrupa Birliği’nden artık vaz geçtiğimizi açıklamamız bizim saygınlığımızı daha da yüceltecektir. İnsanlığı uçurumun kenarına getiren ve uçurumdan aşağı sürükleyen batının muhteris anlayışıdır. Doymak bilmez iştahıdır. Sözde demokrasi nutukları atan bu iflah olmaz batı anlayışı bütün darbelerin arkasında durmuştur. Mısır ve Libya bunun en yakın örnekleridir. Demokrasi batının çıkarları için kullandığı bir paravandır.

Darbelere ve arkasında duranlara lanet olsun.

Bu vesile ile 15 Temmuz direnişinde hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Aziz şehitlerimizi asla unutmayacak ve unutturmayacağız” dedi.