Dünyada sayısız çeşidi bulunan sumak ağacı, Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgelerinde dağlık alanlarda bolca yetişiyor. Karasal iklime sahip Karaman'ın hemen kuzeyinde sönmüş volkanik Karadağ'da da endemik bir sumak türü bulunuyor.

Yüzlerce yıldır köylülerin kendi kullanımları için topladığı Karadağ sumağı artık özellikle kadınlar için bir iş kolu haline geldi. Kadınların topladığı sumak, işlendikten sonra tüketicilere sunuluyor.

Karadağ'ın çevresindeki Madenşehri köyünün muhtarı Durmuş Ali Demir AA muhabirine, köylerinin yüzlerce yıllık bir tarihe sahip olduğunu söyledi.

Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı izlerinin görülebildiği köyün eşsiz bir doğaya sahip olduğunu ifade eden Demir, "Dağda hiçbir su kaynağı yok. Bununla birlikte her türlü sebze ve meyve sulanmadan yetişebiliyor. Ilıman iklimlerde yetişebilen bitkileri görmek mümkün. Bunlardan en önemlisi sumak." dedi.

"SUMAĞIN İŞLENMESİ DE TOPLANMASI GİBİ OLDUKÇA ZAHMETLİDİR"

Köyün üstündeki dağlık alanda doğal olarak yetişen sumağın Karadağ'a has bir endemik tür olduğunu belirten Demir, şunları kaydetti:

"Sumak bizim köyümüzün dışında Karadağ'ın çevresindeki Üçkuyu köyünde de bulunuyor. Sumak doğal olarak yetişen çalı şeklinde bir bitki. Dünyada birçok çeşidi var. Fakat bizim bölgemizde yetişen sumak, bin 200 ile bin 700 rakımlarda yetişebilen, kışın soğuktan etkilenmeyen bir tür. Sumak ağustos aylarının başından eylülün ortalarına kadar toplanır. Özellikle kadınlar toplayıp, sofraya gelecek şekilde işlerler. Bunun çeşitli evreleri var. Önce bitkinin ucundaki kırmızı taneler toplanır. Toplanan sumak tohumları, damlarda güneşte kurutulur, savrulup temizlenir. Sonra taş dibeklerde 2 saat kadar dövülüp, kabuğu çekirdeğinden ayrılır. Tekrar elenir ve kalan kısım sofralarda kullandığımız sumaktır. Sumağın işlenmesi de toplanması gibi oldukça zahmetlidir."

 "COĞRAFİ İŞARET ALMAK İSTİYORUZ"

Bu sumağın hak ettiği değeri görebilmesi için coğrafi işaret alması gerektiğinin altını çizen Demir, "Bu sumak türü endemik, buraya özgü. Yapılışı geleneksel. Dövdüğümüz dibeklerimiz bile yüzlerce yıllık taş dibekler. Köylülerimiz bu sumaktan gelir elde ediyorlar ama yeterli değil." diye konuştu.

"ÖZELLİKLE YURT DIŞINDAN GELEN VATANDAŞLAR BOLCA ALIYORLAR"

Dağlardan her yıl sumak toplayan Gülşen Tanrıverdi (62) ise geçmişte ekip biçtikleri tarlaların zaman içinde sumak ormanına dönüştüğünü söyledi.

Köyde bolca sumak yetiştiğini anlatan Tanrıverdi, şöyle devam etti:

"Buradan sezonu geldiği zaman sumakları topluyorum, kurutup dövüyoruz. Dağlık alanda çok var. Ben çok fazla yapamıyorum ama köyümüzde yapanlar var. Belli bir piyasası yok. Ben kilosunu 80 liraya satıyorum. Onu da herkese satmıyorum. Eşe dosta, çocuklarımıza da dağıttığımız oluyor. Köyümüze gezmeye gelenler, buranın sumağını bilenler gelip alıyorlar. Özellikle yurt dışından gelen tatilciler bolca alıp götürüyorlar. Yaşı genç olanlar bolca toplayıp satıp aile bütçelerine katkı sağlıyorlar."