Yapılan yazılı açıklamada;

“Dünya Mimarlık Günü, 1985 yılından bu yana her sene Ekim ayının ilk Pazartesi günü, BM Dünya Konut Günü’ne paralel olarak kutlanmaktadır. Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) her yıl, farklı bir tema oluşturarak mimarlığın toplumun gündemine getirilmesini ve farkındalık oluşturulmasını amaçlamaktadır. 2020 yılının teması ise; "Daha iyi bir kentsel geleceğe doğru." şeklinde açıklanmıştır.

Karaman Mimarlar Odası olarak bu yıl ki temayı değerlendirmeyi amaçlarsak; içimizde bulunduğumuz küresel salgın krizi hepimizin sosyal yaşam biçimini değiştirdi. Geçen yıllara göre evlerde daha çok zaman geçirdik, iş yerimiz de farklı mesai şekillerinde çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz, hayatımızda yeni bir kavram olan ‘sosyal mesafeyi’ koruyabileceğimiz ve açık alanları olan büyük ölçekli mekanları daha fazla tercih ettik.

Pandemiden dolayı sosyal yaşamın değişmesi ile mekanlardan beklentilerimiz de değişti. Geçtiğimiz yıllarda “ihtiyaç doğrultusunda” küçük ölçekli mekanlarda kullanışlı ve minimalist çözümler üretmek ön plandaydı. Ancak pandemi sürecinden itibaren belki de çözümler daha büyük ölçekli ve daha çok açık alana sahip olan mekanlar şeklinde olacak. İnsanlar belki de konut sahibi olurken; temel günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği ve yatırım amaçlı m2’ler değil, daha çok egzersiz, eğlenme vb. gibi ihtiyaçlarını da karşılayabileceği geniş ölçeklerde ki konutları tercih etmeye yönelecekler. İhtiyaçlara yönelik tasarlanan, yapılaşmalar da bizi daha iyi bir kentsel geleceğe doğru taşıyacak. Peki bu değişimlere yönelik, salgın yayılımını önlemeye yardımcı olabilecek ve sürdürülebilir kentlerin mekanlarını kimler tasarlayacak? Tabi ki mimarlar!

Mimar kimdir ne iş yapar?  Osmanlıcada yazılışı: mi'mar. İmar eden, hüner sahibi, sanatkar şeklinde tanımlamışlar. Mimarlar sadece günümüz perspektifini oluşturmaktan ziyade geleceği şekillendiren meslek grubudur. Bir sözde de dediği gibi ‘’Mimarlık olası gelecek yaratmaktır.’’ Ancak günümüz koşullarına baktığımızda mimarlık hayal gücünden, üretme kaygısından uzaklaştırıp tek tipleşmeye itilmiştir.  İnsanlar mekânsal arayışlar yerine kütlesel mekanlara yöneltilmiştir.    

Mimar, ihtiyacını duyduğumuz mekanları tasarlayan ve oluşturulabilmesi için gerekli olan çeşitli disiplinleri (makine mühendisi, inşaat mühendisi, elektrik mühendisi, peyzaj mimarı, harita mühendisi, jeoloji mühendisi, iç mimar ) organize eden, hem estetik hem de fonksiyonel mekanlar üretilmesini sağlayan kişidir. Bir mimarın, bu organizasyonu sağlayabilmesi ve alt disiplinler ile iletişim kurabilmesi için kendi bilgisi ve mesleki yeteneğinin dışında bu disiplinler ile ilgili de bilgiye sahip olması gerekmektedir. Mimarlık, mekanları tasarlama durumudur. İnsanların yaşamasını kolaylaştırmak ve mekan ihtiyacını karşılamak için gerekli alanları, işlevsel gereksinmeleri teknik ve ekonomik olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla inşa etme sanatı ve bilimidir.

Peki mimarın görevi neleri kapsar; mimar yeni veya ileri mimari kuram ve yöntemleri geliştirir,

inşaat alanlarını denetler, inşaatın modeli ile diğer yönleri hakkında tavsiyelerde bulunur ve müşteriler ile fikir alışverişi yapar. Binaların tasarımını yapar, bunların inşaatı ve rehabilitasyonu için planlar ve ayrıntılı çizimler hazırlamak ayrıca maliyet, stil, zamanlama talimatlara uygunluk, vb. hususlarında projelerin uygunluğunu sağlamak için gerekli bağlantıları yapar. Binaların iç mekanlarının kalitesi ve işlevi konusundaki problemler için en iyi çözümleri bulur ve belirler, ayrıca gerekli çizim, tasarım ve planları yaparak, talimatlara uygunluğu sağlamak için inşaatı denetler. Kentleşme alanlarının gelişimini koordine eder ve planını yapar.

Türkiye'de yapı alanında yapılan en büyük yanlış, mimarlık işini proje ve kontrollük olarak (sözleşmelerine varıncaya dek) ayırmak olmuştur. Böylece mimarın elinden tasarımı alınıp, bu tasarımın uygulamasını denetleme işi verilmeyebilmiştir. Tüm bu kaygılar arasında mimarlık meslek ve meslek çalışanları insanları yaşanılabilir mekanlar sunmaya çalışmaktadır.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk de mimarlık ile ilgili: “Sanat güzelliğin ifadesidir… Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık… olur.” demiştir.

İnsanlık var olduğu sürece ihtiyaçları doğrultusunda mekanlara yeni çözümler arayacaktır. Çözümü ise mimarlar bulacaktır. Yaşam kalitemizi yükseltmek, sağlıklı yarınlar ve daha iyi bir kentsel gelecek için mimarlara ihtiyaç vardır. Mimarlar günümüz kutlu olsun!”