DİNİMİZİN İNSAN SEVGİSİNE BAKIŞI

İslam’ın insan sevgisine gösterdiği yaklaşım birçok konunun temelini oluşturmuştur. Hoşgörü, vefa merhamet, dürüstlük, toplum düzeni, yardımlaşma konuları ele alın aldığımızda bunların insan sevgisine dayalı olduğunu fark ederiz.

Sevgi öylesine güçlü bir duygudur ki, insanın davranışlarına yön verebilir. Sevgi gözüyle baktığımızda daha anlayışlı ,hoşgörülü ve yapıcı bir tavır sergileriz. Örneğin sevdiğimiz bir insanın davranışları gözümüze daha bir güzel görünür. Hata işlediğinde daha anlayışlı olmaya çalışır hatta affedici olmamız daha kolaylaştırmaktadır. Hayatımıza sevgi penceresinden bakmayı bakabilirsek ,yaşamımızın negatif yönlerini pozitif hale getirmemiz kolaylaşacaktır.

İnsan sevgisi çağlar boyunca birçok esere konu olmuş bu konuyu eserlerinde ana tema olarak işleyen İslami ve edebi büyüklerimiz olmuştur. Bu konu da en çok bilinen isim Yunus Emre’dir şüphesiz. Yunus Emre eserleri ile çok güzel mesajlar vermiştir. Özellikle insan sevgisini Hak sevgisine açılan kapılardan olduğunu belirtmiştir.’’ Yaratılanı severiz Yaradan dan ötürü ‘’sözleriyle en anlamlı şekilde dile getirmiştir. Burada verilen mesajı incelediğimizde Rabbimize olan sevgimiz o kadar kayıtsız ve şartsız ki Onun var edip yarattıklarını sevmemek imkânsız hâl almaktadır gönlümüzde. Özellikle de en güzel şekilde yarattığı insanı sevmek önem kazanmaktadır.

Bu ölçüleri insan ilişkilerimizde temek koymayı başardığımızda önemli bir adım atmış oluruz. Tabi ki bu birkaç kişinin yapması ile değil, herkesin benimsemesi ile faydalı olacaktır. Bunu başarmak için hepimize görevler düşmektedir elbette. Öncelikle dinimizin insan sevgisine verdiği önemi anlamalı ve ona göre davranışlarımıza yön vermeliyiz. Bizim hedefimiz dinimizin ölçülerini uygulamaktır çünkü. Uygulamak içinse öncelikle idrak etmeli ,benimsemeli ve hayat geçirmeliyiz. Bizler mümin olarak insan sevgisini o kadar güzel yansıtmalıyız ki bu tüm insanlığa örnek teşkil etmelidir. Çünkü dinimiz iyilik ve güzellikleri Müslüman olmayanlara da uygulamayı buyurmaktadır. Bizler farkımızı burada göstereceğiz ki Müslüman olmayan insanlar da dinimizin güzelliklerini anlasınlar ve Allah yolunun en doğru yol olduğunu bizlerden görmelerine vesile olmuş olalım.

İnsanları günümüzde karşısında ki kişilerde içtenlik samimiyet ve dürüstlük aramaktadır. Çıkar ilişkileri güdülerek yapılan samimiyetsiz tavırlar bir süre sonra fark edilerek kişileri sizden uzaklaştıracaktır. Sevilmek için önce sevmeyi öğrenip başarmamız gerekmektedir. İçimizden kin, nefret ve çıkar ilişkilerini ne kadar uzaklaştırırsak iyiliklere o kadar yer açılmış olacaktır. Sonuçta dünya geçici bir yer. Nasıl ki bizden öncekiler için geçici olduysa bizden sonra ki insanlar için de devam eden bir yolculuk mekanı  özelliğini taşımaktadır. O zaman paylaşamayacağımız ve bize bâki kalacak bir şey yok. Sadece güzel ameller bize ahrette eşlik edecek bunu hiç unutmamak gereklidir. Bir insanın bırakacağı en güzel miras Allah yolunda attığı adımlar, insanlığa fayda getirecek işler ve kimsenin kalbini kırmadan Rabbimizin rızasını kazanmaya çalışmaktır.

Birbirimizi Allah için sevelim. Dünya hırslarını bir kenara bırakalım. Kötü düşüncelerin kalbimizi karartmasına izin vermeyelim. Bu düşüncelerle hareket ettiğimizde üzerimizden ne kadar büyük yüklerin kalmış olduğunu fark edeceğiz. Bunun başta kendimize yapacağımız en büyük iyilik olduğu da muhakkaktır.

 İnsan sevgisi Allah sevgisine giden yolda ki en önemli adımdır. Bu konu da en güzel örneğimiz Peygamber Efendimiz s.a.v dir. Rabbimizden kendinden önce ümmetinin kurtuluşunu dilemiştir. Böyle bir Peygamberin ümmetine de tertemiz ve Allah sevgisi ile aydınlanmış kalpler yakışacaktır.