‘Hangi çağda ve nerede olursak olalım toplumda en önemli konunun, o toplumun sosyal ve ekonomik durumunun ahlakla bütünleşerek yükselmesi olduğunu’. savunan Güngörer mesajında şu ifadelere yer verdi:

Sanat ve ticareti ahlakla yoğuran ahilik kültürü, Türkler dışında hiç bir ulusta yoktur. Türklerin yılardır tarih sahnesinde oluşunun önemli bir sebebi de kültür değerlerini korumalarından ileri gelmektedir. Bu kültür değerlerinden biri de Ahilik Kültürüdür. Türklerin kur¬dukları en köklü, en etkili sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel teşkilat, Ahiliktir. Büyük Türk ekonomisti, sanat ustası Nasırüddin Ahi Evren Mahmud B. Ahmed; ahlâk, konukseverlik, yardımseverlik ve sanatın karışımı olan ahiliği örgütleyerek onu, o denli saygın bir duruma getirmiştir ki, bugünün sanat ve meslek sahip¬lerinin çok önemli dersler alacakları bir olgu haline gelmiştir. Ahilik Kültürü Türklere; şehirciliği, sanat ve ticaret işlerinde var olmayı, iş güç sahibi olmayı öğrettiği gibi, esnaf ve sanatkârlara, karşılıklı güven ve da¬yanışmayla, ekonomide söz sahibi olmayı sağlamıştır. Ahilik, kişiye mesleğinde ve ahlakî davranışlarında yüksek fazilet ve say¬gınlık verdiğinden, uzun yıllar Anadolu’da sanat ve ti¬carette bulunan meslek kuruluşlarını ayakta tutabilmiş ve bugünkü durumuna gelmesine katkı sağlamıştır.

Türk toplumunun pek çok yönüne ve geniş bölü¬müne yüzlerce yıl düzen vermiş, yönetmiş olan teşkilatın ahlakî ve insanî boyutlarından çok örnekler almamız gerekir. Ahiliğin meslek ahlakını, hakseverliğini kendimiz için izlenecek bir yol bilirsek, diğer uluslardan saygı görür, güven içinde yaşayabiliriz. Fırsat düşkünü, vurguncu, haksız kazanç yolu¬nu tutarsak kısa süre içinde çok para kazanabiliriz fakat bu kazancın hayrını göremez, onu rahat rahat kullanamaz ve de vicdanen rahat olamayız. Bu tür faaliyetlerin güveni de sarstığından ekonomimize de zarar vermesi kaçınılmazdır.

Tarih boyunca Türkler daima iyiyi güzeli aramışlar ve bulduklarında da tereddüt etmeden almışlardır. Tarihi araştırmalarda o dönemde insan haklarına saygı, kadının toplumdaki saygın yeri, misafirperverlik, tehlikeye karşı birlik oluşturmak, dayanışma, yardımlaşma gibi birçok insani değerlerin mevcut olduğunu görüyoruz. Ahilik anlayışı, toplumda yaşayan fertleri birbirine yaklaştırarak, aralarında dayanışmanın kurulmasını amaç edinmiştir. Bir toplumda birlik ve dayanışmayı sağlayan en önemli unsur müşterek değerlerin korunması ile mümkündür. Türklerin Anadolu'da bin yıldan beri varlığını sürdürmelerindeki sır Ahilik anlayışı içerisinde bu değerlere saygı göstermeleridir. Ahiler yeniliğe açık insanlar olup, halka sanat, meslek ve genel bilgiler öğretmek için var güçleriyle çalışmışlardır.  Ahilik sivil toplum kuruluşlarının en eski modelidir. Ahiler, daima toplum yararına hizmet vererek; çevrelerindeki yoksulların, kimsesizlerin her türlü gereksinimlerini vakıflar kurarak gidermeye çalışmışlardır. Ahiliğin kardeşlik ve dayanışma gibi temel olgularını kendilerine prensip edinen esnaf ve sanatkarlarımız; 'elini, kapını ve sofranı açık tut' öğretisini yaşam felsefesi kabul etmiş, muhtaç ve ihtiyaç sahibi olanların her zaman yanında yer almıştır.

Yüzyıllar boyunca ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan birlik ve beraberliğimize önemli katkılar sağlayan Ahilik teşkilatı; dünya kültürüne ve ticaret literatürüne ülkemizin bir markası olarak geçmiş, bugün modern dünyada ticaret ahlakı, müşteri memnuniyeti, kalite standardı olarak ifade edilen birçok kavram, Ahilik teşkilatı çatısı altında asırlar öncesinde Anadolu topraklarında var olmuştur. Ahilik felsefesi, dünyamızda ilerleyen ve gelişen toplumların modeli olmuştur ve toplumların yükselmesinde Ahilik ilkelerinin, önemli rol oynadığı açıkça ortadadır.

Bu vesileyle Anadolu'nun manevi mimarlarından Ahi Evren Veli'yi rahmetle ve minnetle anıyorum ve 2017 yılı 30. Ahilik Kültür Haftası’nın birlik ve beraberlikle, kardeşliğimize, ülkemize ve bütün insanlığa güzellikler getirmesini diliyorum. Bütün Karaman Halkına ve atalarının mirasına sahip çıkan esnaf ve sanatkarlarımıza saygı ve sevgilerimi sunuyorum.