Şahin; Dezavantajlı; doğuştan veya sonradan; bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal hayata uyum sağlama ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım veya rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişidir.

Ülkemizde “Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın” iki binli yılların başında yapmış olduğu araştırma neticesinde açıkladığı ilk ve tek dezavantajlı istatistiğine göre, nüfusumuzun %12.29 ‘u yani takriben 9,5 milyonu engelli olarak sayılmaktadır. Tıbbın hızla gelişmesine rağmen buna karşılık doğum öncesi bilinçsiz hamilelik dönemi, doğum sonrası gerekli tetkiklerin ve aşı takviminin takibinde ihmalkâr davranışlar, trafik, iş kazaları, terör ve benzeri sebepler göz önüne alındığında yukarıdaki oranın hızla artış gösterdiği hazin bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dezavantajlı olduğu için hiç kimse toplumdan dışlanmamalı, aksine özründen dolayı hiçbir imkân ve fırsatlardan yoksun kalmamasına özen gösterilmelidir. Bu maksatla atılacak her adım, dezavantajlı vatandaşlarımızın öz güvenlerini güçlendirecek ve hayata daha sıkı bağlanarak toplumda üreten bir birey olmalarını sağlayacaktır.

Saadet Partisi olarak en önemli özelliklerimizden birisi, dezavantajlı vatandaşlarımıza yapılacak olan hizmetleri göstermelik ve yapıyor gözükmek için değil, insani ve manevî değerleri önde tutmamız, dolayısıyla özümseyerek yapmamızdır. 

Bu bağlamda; Milli Görüş Partileri olarak bugüne kadar parlamentoda olduğumuz sürelerde gerek muhalefet gerekse iktidar dönemlerimiz de, her alanda olduğu gibi “garson devlet” anlayışıyla, genelde tüm insanlığa, özelde de engelliler konusunda sayısız hizmetler ortaya koyduk.

1992 yılında Parlamentoda bulunan Refah Partisi, TBMM’sine araştırma önergesi vererek, “dezavantajlıları araştırma komisyonunun”  ve “Dezavantajlılar Bakanlığının” kurulması hususu ilk defa gündeme getirmişti. Böylece söz konusu komisyonun çalışmalarıyla; eğitim, istihdam, sağlık, fiziksel çevrenin düzenlenmesi, sosyal ve kültürel problemlerin yanı sıra bakım ve rehabilitasyon hizmet ve çözümü hususundaki konuların meclisin gündemine taşınması sağlanmıştır.

Refah Partisi,1996 yılında 54.Hükümeti kurarak merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Başbakanlığında 3 Aralık 1996 tarihinde TBMM’yi, özel gündemle toplayarak kanun hükmünde kararname yetkisi almış ve 571-572-573 sayılı kanun hükmünde kararnameleri çıkarmak suretiyle şimdiki adı “Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü” olan o zaman ki adıyla “Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuştur.

Bu süreçte;
İstihdam oranının %2’den % 3 ‘e çıkarılması, dezavantajlı araç ve gereçlerinin gelir durumuna bakılmaksızın sosyal dayanışma fonundan ihtiyaç sahiplerine verilmesi, imar kanunundaki değişiklikle binaların fiziksel yapısının dezavantajlıların kullanımına uygun hale getirilmesi, belediyelerin ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak çevrenin iş gücü ihtiyacına göre engellilere yönelik mesleki kursların açılması, buna bağlı olarak iş eğitim merkezleri ve yaşam evlerinin açılması, toplu ulaşım araçlarının dezavantajlıların kullanımına ve ulaşabilirliğine uygun olmasını sağlanması ve bu araçlardan ücretsiz veya indirimli faydalanılması,

aile danışma ve rehabilitasyon merkezlerinin kurulması ve bu merkezler aracılığıyla dezavantajlı çocukların kendi kendine yeterli seviyeye getirilmesi,
okul eğitimine hazırlanması ve aile içi uyumu sağlanması, ve bunlar gibi daha birçok alanda o güne kadar olmayan haklar ve hizmetler verilmesini sıralayabiliriz.

Bütün bu yaptıklarımız ve bugüne kadar yapılanlar nihayi çözüm olmadığına inanıyor bu nedenle Milli Görüş felsefesiyle Saadet Partisi olarak bundan sonra da Parlamentoda temsil hakkına sahip olduğumuz takdirde de her sahada olduğu gibi bu alanda da büyük bir hassasiyetle çalışacağımızı ifade etmek istiyoruz.

Dezavantajlıların toplumun önemli ve saygıdeğer bir bölümünü teşkil ettikleri göz önünde bulundurularak, çalışacakları iş sahalarının hazırlanmasına, insanca yaşama şartlarına kavuşturulmalarına, her türlü tesis ve alt yapıda kendileri için gereken kolaylık sağlayıcı yatırımların yapılmasına özel bir itina gösterilecektir.

Ayrıca, dezavantıjlıların engelinden dolayı ihtiyaç duydukları her türlü araç ve gerecin, külfetsiz bir şekilde karşılanması için kolaylık sağlanacaktır. Bunları üreten tesislerin kurulması ve gelişmesi teşvik edilecektir.

Dezavantıjlılığa yol açan sebeplerin ortadan kaldırılması hususunda Sağlık Bakanlığının gerekli ve yeterli çalışmaları yapması, bunun Devlet Politikası olarak sürdürülmesine özel önem verilecektir.

Ağır dezavantajlılar için “Kerim Devlet Anlayışı” esas alınarak hizmetler yürütülecek, tüm dezavantajlılara gelir durumlarına göre belli oranlarda maddi destek sağlanıp, ağır dezavtajlı’ya sahip ailelere devlet tarafından yerinde bakım ve tıbbi hizmet verilecektir.

Engellilere verilen hizmetler ile ilgili yerel yönetimlere özel yetkiler ve imkânlar sağlanacaktır.  

Başta ibadethaneler olmak üzere, binalara kolayca girmeleri, ibadetlerini yapmaları, hutbe ve vaazlardan yararlanabilmeleri için gereken her türlü tedbirin alınmasına ve şartların sağlanmasına özel bir itina gösterilecek; dezavantajlılarla ilgili hizmetlerin, yurt çapında aksamadan yürütülmesi için denetleme ve izleme çalışmalarına da önem verilecek ve gereken her türlü tedbir alınacaktır.

Dezavantajlıların Doktora yapmaları dâhil, yüksek seviyede eğitim görmeleri ve sonradan da çalışarak hizmet etmeleri için gereken tedbirlerin alınmasına özel bir itina gösterilecektir.

Tüm bu hizmetler yönetmelik ve genelgelerle değil kanunlarla hükme bağlanacaktır.

Dezavantajlıların, bu toplumun engelli olmayanlar gibi her türlü hak ve eşitliklere sahip olduğunun bilincinin devlet politikası olarak benimseyip, toplumun da bu anlayışla hareket etmesini sağlayacak atılım ve projeleri hayata geçirmeyi kendimize görev addediyoruz.

Eğer bir devlet, dezavantajlılara gereken önemi vermiyorsa, onlarla yeterince birlikte olamıyorsa, “medeni devlet” olması mümkün değildir.

Onun için her birimiz, bu alanda üzerimize düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek zorundayız.

3 Aralık Dünya Dezavantajlılar Günü münasebetiyle, öncelikle kalplerimizdeki engelleri kaldırarak,

“Dezavantajlı vatandaşlarımızın hayatlarına 5 dakika empati yapmaya davet ediyoruz. Çünkü “HAYAT BİRLİKTE GÜZEL.” dedi.