Meme kanserine dikkat çekmek amacıyla yapılan yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Her 5 kişiden birinin yaşamı boyunca kansere yakalandığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu sebeple kansere karşı erken tanı ve sağlıklı yaşam kurallarına uyulması toplum için büyük önem taşımaktadır.
İçinde bulunduğumuz Ekim ayı, Türkiye’de ve Dünya’da meme kanserine dikkat çekmek ve erken teşhisin önemini hatırlatmak için farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Kanser türleri arasında en çok meme kanseri görülmektedir, bununla beraber en yüksek tedavi başarısı da meme kanserinde elde edilmektedir.
Her yıl 2,3 milyon kişiye meme kanseri tanısı konulmakta ve 685 bin kadın meme kanserinden yaşamını yitirmektedir. Her 8 kadından biri yaşam boyunca meme kanserine yakalanma riskine sahiptir. Bu sebeple meme kanseri ile ilgili bilgili ve bilinçli olmamız gerekmektedir.
Türkiye'de her 5 meme kanseri tanısı konulan kadınlardan biri 40 yaş altındadır. Özellikle genç nüfusun farkındalığının artırılması elzemdir. Erken tanıda hastaların yüzde 90'ı iyileşmektedir. 20-40 yaş arası olanların ayda bir kendi kendine kontrol yapmaları ve iki yılda bir meme muayenesi yaptırmaları, 40 yaş üzerindeki vatandaşlarımızın ise ayda bir kendi kendine kontrol yapmaları, yılda bir meme muayenesi yaptırmaları ve iki yılda bir mamografi çektirmeleri erken teşhis için çok önemlidir.
Tüm kanserlerde olduğu gibi, sağlıklı yaşam kurallarına uyarak kanseri engelleyebiliriz. Sigara kullanmamak, Akdeniz diyetiyle beslenmek, alkol kullanmamak, sağlıklı kiloda kalmak, annelerde 1,5 - 2 yıl emzirmek, haftada 150 dakika egzersiz yapmak gibi basit kurallarla neredeyse kanser türlerinin 3'te birine yakınını önleyebilme ihtimalimiz bulunmaktadır.
Küresel düzeyde her yıl 12 milyondan fazla insanın kanser olduğu bir dönemde, sorumluluklarımızın bilincinde olarak kansere karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Çünkü biz farkındayız, hep birlikte kanseri yeneceğiz.

MEME KANSERİ HAKKINDA BİLGİ NOTU
Ekim ayı Türkiye’de ve Dünyada meme kanserine dikkat çekmek ve erken teşhisin önemini hatırlatmak için farkındalık ayı olarak belirlenmiştir.
Meme Kanseri taramasında 2007 yılından bugüne kadar yaklaşık 3 milyon kadınımıza tarama yapılmış bunlardan 20 bini erken teşhis edilmiştir.
Meme kanseri memedeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkar. Meme kanserinin neredeyse tamamı kadınlarda görülürken erkeklerde de meme kanseri vakaları mevcuttur. Meme kanseri ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan kanser türüdür.
Meme kanserine zemin hazırlayan risk faktörleri iki ana grupta yer alır.

Yaşam şekliyle ilişkili değiştirilebilecek risk faktörleri şunlardır:

• Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak
• Yeterli fiziksel aktivite yapmamak
• Hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak
• Doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanmak
• Menopoz sonrası hormon tedavisi almak
• Alkol kullanmak
• Tütün ve tütün türevlerini kullanmak
Meme kanserinde değiştirilemeyecek risk faktörleri ise şöyledir:
• Kadın olmak: Kadınlarda erkeklerden 100 kat daha fazla meme kanseri görülmektedir.
• Yaş almak: Yaş arttıkça meme kanseri riski artmaktadır.
• Belirli kalıtsal genlere sahip olmak (özellikle BRCA1, BRCA2 gibi)
• Ailede meme kanseri öyküsünün olması: Birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş, kız çocuk) meme kanseri görülmesi, riski arttırmaktadır.
• Kişinin bir memesinde kanser olması: Diğer memede ve aynı memenin diğer bölgelerinde de kanser görülme riskini arttırmaktadır.
• Yoğun meme dokusuna sahip olmak
• Memede iyi huylu oluşumların (fibroadenom gibi) olması
• Erken adet görmeye başlamak (özellikle 12 yaşından önce)
• Menapoza özellikle 55 yaşından sonra girmek
• Göğüse radyoterapi almış olmak

Meme Kanserinin Belirtileri
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi, memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir. Ayrıca ele gelen yumru (kitle) olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler de meme kanserinde görülebilmektedir:
• Memede ya da meme ucunda ağrı,
• Meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl),
• Meme ucunda çekilmeler,
• Memede portakal kabuğu görünümü,
• Meme derisinde tahriş,
• Tek taraflı meme ucunda akıntı- özellikle kanlı akıntı,
• Koltuk altında yumru (kitle),
• Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği,
• Meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma

TANI

Meme kanseri ileri dönemlere gelene kadar belirti vermeyebilir. Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavinin başarıya ulaşma ve hayatta kalma şansını arttırmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Erken tanı için aşağıdaki yöntemler uygulanmaktadır:
• 20-40 yaş arası: Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalıdır. Meme kanseri belirtilerden biri görüldüğünde vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır. Ayrıca iki yılda bir doktorda meme muayenesi olunmalıdır.
• 40-69 yaş arası; Ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı, yılda bir doktorda meme muayenesi olunmalı ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir.

KORUNMA

Tüm kanserlerde olduğu gibi; sağlıklı (sebze ve meyveden zengin) beslenme alışkanlıkları, haftada en az 150 dakika orta düzeyde (en az 10 dakika tempolu yürüyüş, bisiklete binme gibi) ya da hafta da en az 75 dakika ağır düzeyde (en az 10 dakika koşma, yüzme gibi) fiziksel aktivite yapma, sağlıklı kiloda olma ve bu kiloda kalma meme kanseri riskini azaltmaktadır. Aile hekimine danışılarak sağlıklı kiloda olunup olunmadığı öğrenilebilir. Özellikle 1,5-2 yıl emzirmenin de anneyi meme kanserinden koruduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır.
Yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğu bilinen bir gerçektir.”