Karaman'da Sivil Toplum Platformu tarafından Tren Garı Kavşağı'nda yürüyüş düzenlendi. Burada bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar, 2.İstasyon Caddesinden 15 Temmuz Aktekke Demokrasi Meydanına kadar “Kudüs İçin Özgürlük Yürüyüşü” yaptı.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Grup adına açıklama yapan Karaman Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Yunus Özdemir, “Amerika Birleşik Devletleri'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını, İslam'ın ilk kıblesi, kadim Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma girişimini kabul etmemiz mümkün değildir. Bu girişim bizim için yok hükmündedir. ABD bu girişimiyle BM'yi, BM kararlarını ve uluslararası hukuku açıkça hiçe saydığını göstermiş; bölgedeki ihtilafın çözümünde bir arabulucu değil açıkça bir taraf olduğunu ilan etmiştir. Kudüs'ün, gerek Birleşmiş Milletler gerekse uluslararası antlaşmalarla garanti altına alınmış statüsünü değiştirecek her türlü adımdan özenle kaçınılması gerekirken, üstelik BM Genel Kurulu'nun ve İslam İş Birliği Teşkilatı'nın Kudüs konusundaki son kararları ortadayken, ABD'nin hayata geçirdiği bu sorumsuz ve hukuksuz girişim Ortadoğu'da kan ve gözyaşını artırmaktan, kaosu derinleştirmekten başka bir amaca hizmet etmeyecektir. Geçtiğimiz aylarda İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda alınan kararlara rağmen hakları ihlal edilen Filistinli kardeşlerimizin, onurlu davalarını savunurken İsrail'in eli kanlı katilleri tarafından şehit edilişini içimiz kan ağlayarak medyada takip ettik. İsrail'in, şu ana kadar 55 Filistinli kardeşimizin şehadeti ve yüzlerce masum kardeşimizin yaralanmasıyla sonuçlanan eylemlerini lanetliyoruz. ABD ve İsrail'in, coğrafyamızın gözbebeği ve barışın şehri olan mukaddes Kudüs'ü kana bulamasını, uluslararası hukuku vahşice çiğnemesini en güçlü şekilde lanetliyoruz. Terörist İsrail'e, böyle devam etmesi halinde, eninde sonunda akıttığı masum kanlarında boğulacağını bir kez daha hatırlatıyoruz.”

“CANIMIZI, MALIMIZI BU AZİZ EMANET İÇİN VERMEYE HAZIRIZ”

Özdemir, Kudüs'ün özgürlüğü için can vermeye hazır olduklarını dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Biz öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, biz öyle bir milletiniz ki, biz öyle bir ümmetiz ki tarihin hiçbir döneminde rahat bir yaşam sürmedik. Dün Bağdat'ı yakanlar, Halep'e kuşatanlar bugün de Kudüs'e göz diktiler. Dün olduğu gibi bugün de Kudüs'ün üstünde uçuşan akbabalar var. Ve dün olduğu gibi bugün de Kudüs'ün özgürlüğü için can vermeye hazır, Hz.Hamza misali aslanlar var. Kudüs zulümle ilk kez tanışmıyor. O Haçlı Seferlerinde dünyanın göremeyeceği zulümlere şahitlik etti. Ama Rabb'im Selahattin'i gönderdi ve Kudüs'ün göz yaşlarını sildi. Bugün de Kudüs ağlıyor ve biz tıpkı Hz.Hamza misali can vermeye ve Selahattin Eyyubi misali Kudüs'ün gözyaşlarını silmeye hazırız. Kudüs'e göz dikenler bilsinler ki Kudüs bizim gönlümüzdedir. Sabrımız taştığında ona dikilen gözlere bu dünyayı dar ederiz. Onlar gibi zalim Biz Avrupalıların, Amerikalıların dedelerinin Haçlı Seferlerinde yaptıkları gibi masumları katletmedik. Biz Kudüs'ü canımızdan aziz bildik. Bugün de Kudüs canımızdan azizdir ve canımızı, malımızı bu aziz emanet için vermeye hazırız.

Müslümanlar olarak, Kudüs'ün namusunu korumak, tarihin bize yüklediği mukaddes bir sorumluluktur. Ümmetin onuru Kudüs'ün, bu tarz oldubittilerle işgal girişimine karşı Selahaddin Eyyubi gibi dimdik duracağız. Unutulmamalıdır ki bölgenin huzur ve istikrarı, ancak, Kudüs'ün çok kültürlü çoğulcu yapısı korunduğu, Kudüs barışa ve özgürlüğe kavuştuğu zaman sağlanabilir. ABD'nin içerisine düştüğü bu akıl tutulması ve izansız yaklaşım, ABD'yi dünya kamuoyunda ve devletler arenasında yalnızlığa mahkûm ederken; işgal ve terör devleti İsrail'in zulmüne ve işlediği suçlara da ortak etmiş; dökülen binlerce masum Filistinli'nin kanında ABD'nin de dahlini doğurmuştur. Bir kez daha güçlü bir şekilde haykırmaktayız ki: "İsrail dünyanın gözü önünde apaçık bir soykırım gerçekleştirmektedir. Buna asla sessiz kalmayacağız. Kudüs Müslümanların kırmızıçizgisi, insanlığın kadim silüeti, bağımsız Filistin Devleti'nin başkentidir. Filistin ve Filistinliler asla yalnız değildir. Karaman ve bütün Türkiye bütün halkıyla ve yöneticileriyle beraber, Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde mazlumun yanında durmaya, hakkın, adaletin ve vicdanın yılmaz savunucusu olmaya devam edecektir." Kudüs bize kalan ve bizim de yarınlara taşımakla mesul olduğumuz şandır, şereftir, emektir, cesarettir, sadakattir, imandır. Birileri Kudüs'e dair hesaplar yapıyor. Onu hayallerindeki devletin başkenti ilan etmenin, coğrafyamızı kaosa sürüklemenin hesabını yapıyor. Kudüs bizim gönlümüzün başkentidir ve bu yolda ödenmesi gereken bedel neyse ödemeye hazırız. Sizin kirli oyunlarınız olsa da biz en iyi plan yapanın Allah olduğuna iman etmişiz. Tarihte yanlış hesaplarınız Bağdat'tan dönmüştü. Bugün de hesaplarınız boşa çıkacak ve yarın tıpkı tarihte olduğu gibi yine kaçacak delik arayacaksınız.”