12 Mart İstiklal Marş’ının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma etkinlikleri kapsamında çevrimiçi düzenlenen panele Rektör Prof. Dr. Namık Ak, üniversite personeli ve öğrenciler  katıldı.

Uygulamalı Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Mercan'ın başkanlığında Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alaattin Uca ile Edebiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Fatih Özdemir ve Dr. Öğr. Üyesi Mert Öksüz'ün konuşmacı olduğu panel, Rektör Prof. Dr. Namık Ak'ın açılış konuşması ile başladı.

"AKİF'İN EN GÜÇLÜ YÖNÜ YILMAZ BİR DAVA ADAMI OLMASI VE DAVASINA BAYRAK OLAN ŞAİRLİĞİDİR"

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi olarak İstiklal Marşı'nın kabulünün 100. yılı nedeniyle mühim bir program gerçekleştirdiklerini vurgulayan Rektör Namık Ak, "Bildiğiniz üzere bu yıl, TBMM tarafından 24 Aralık 2020 tarihinde 5649 sayılı Kanun'a geçici bir madde eklenerek İstiklal Marşı Yılı olarak kabul edilmiş ve bu yıl yurt çapında düzenlenecek etkinliklerin teması 'On Kıta Bir Vatan, İlelebet İstiklal' olarak belirlenmiştir. KMÜ olarak Edebiyat Fakültemiz öncülüğünde düzenlenen, İstiklal Marşımızın yazılma süreci ve Mehmet Akif Ersoy'a ilişkin sunumların yapılacağı panelimizin oldukça yararlı geçeceğine inanıyor; panel başkanımız ve konuşmacılarımıza şimdiden teşekkür ediyorum." dedi.

Rektör Namık Ak konuşmasının devamında Mehmet Akif'in yaşamına değinerek onun milletimizin topyekûn Kurtuluş Savaşı’na katıldığı zorlu dönemde elini taşın altına koyarak karış karış yurdu gezdiğini ve halkı Milli Mücadeleye karşı bilinçlendirdiğini söyledi. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen milli marş yarışmasına katılması istenmesine rağmen yarışma için belirlenen 500 liralık ödül nedeniyle buna katılmayı önce reddettiğini, ardından buna ikna edildiğini ifade eden Rektör Namık Ak, Mehmet Akif'in yarışma ödülü olan 500 lirayı Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar'ül Mesai Vakfına bağışladığını dile getirdi.

Rektör Namık Ak, son olarak Mehmet Akif Ersoy'un çok yönlü kişiliğine değinerek şunları söyledi: "Bir vatan aşığı ve dava adamı olan Mehmet Akif Ersoy; şair, muallim, vaiz, hafız, Kur'an mütercimi, veteriner hekim, sporcu ve siyasetçi özellikleriyle çok yönlü bir kişilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak onun en güçlü ve sağlam yönü kuşkusuz yılmaz bir dava adamı olması ve davasına bayrak olan şairliğidir. Mehmet Akif, örnek şahsiyeti ve başta İstiklal Marşımız olmak üzere ölümsüz dizeleriyle hepimizin hayatında derin izler bırakmıştır. O, ‘Çanakkale Şehitlerine’ isimli şiirinde "Asım" olarak nitelendirdiği Müslüman Türk gencine önemli bir vasiyet bırakmıştır. Onun dizeleriyle ifade edecek olursak Asım’ın nesli diyordum ya, nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Mehmet Akif’in gerek kişiliği gerekse milli davasıyla özellikle geleceğimizin teminatı olan gençlerimize örnek olması temennisiyle, İstiklal Marşımızın kabulünün 100. yılını bir kez daha kutluyor, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u saygı, rahmet ve şükranla anıyorum."

Açılış konuşmasının ardından Panel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Mercan, Mehmet Akif Ersoy'un insanlık abidesi bir kişilik olduğuna vurgu yaparak, "O, sözünde duran, haksızlıklara göz yummayan kale gibi kişiliğe sahip birisiydi. Bizler Akif'in kişiliğini ve yaşamını örnek alarak hayatımıza uygulamalıyız." dedi.

Panelde ilk olarak söz alan Dr. Öğr. Üyesi Mert Öksüz, Mehmet Akif Ersoy'un hayatı ve kişiliği üzerine konuşarak, "12 Mart 1921 yılının üzerinden tam olarak 100 yıl geçti ve biz hala 100 yıl sonra bile Mehmet Akif'i saygıyla anıyor ve onunla ilgili düşünüyoruz. Çünkü o, tarihimizde dönüm noktalarında yer alan kişilerdendir. O, gerek kişiliği gerekse yaptığı işlerle anmaya devam ettiğimiz ve edeceğimiz önemli bir şahsiyet. Mehmet Akif; eğitimci bir babanın oğlu olmasının yanında samimi, dürüst, eleştirilere açık, gururlu, Arapça ve Fransızcayı çok iyi konuşan ve birleştiren, çıkarları uğruna kimseye yaklaşmayan, hak edene hak ettiği değeri veren birisi. Bu değerleri uygulamak cesaret ister." şeklinde sözlerini noktaladı.

Panelde Doç. Dr. Alaattin Uca ise 'İstiklal Marşı Meclis'te Nasıl Kabul Edildi' konu başlığında bir sunum yaptı. Doç. Dr. Alaattin Uca, "19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışıyla Milli Mücadele başladı. 6-11 Ocak 1921 tarihlerinde Birinci İnönü Savaşının kazanılmasıyla bu mücadelenin başarıya ulaşacağı umudu daha da arttı. İşte o günlerde bu umudu ve Milli Mücadelenin ruhunu yansıtacak bir milli marşa ihtiyaç duyuldu. Milli Eğitim Bakanlığı hemen harekete geçerek bir yarışma düzenledi. Kabul edilecek şiirin şairine verilecek ikramiyeden dolayı tereddüt eden Mehmet Akif Bey, bu paranın bir hayır kurumuna verilebileceği hususunda ikna edilerek onun da bir şiir yazması sağlandı. Yarışmaya gönderilen toplam 724 şiirden 7 tanesi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından seçildi. Milli Eğitim Bakanı bu 7 şiir arasında en çok beğendiği Mehmet Akif’in şiirini 1 Mart 1921 günü Meclis'te okudu ve oyunu belli etti. Kendisinin bu şiiri seçtiğini, fakat milletvekillerinin istedikleri şiiri tercih edebileceklerini söyledi. Aradan 11 gün geçtikten sonra 12 Mart 1921’de bu konu yeniden Meclis'in gündemine getirildi. Mehmet Akif'in şiiri tekrar okunarak oya sunuldu ve büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Milli Eğitim Bakanı bu marşı Meclis kürsüsünden bir kez daha okudu. Milletvekilleri sürekli alkışlar arasında onu ayakta dinlediler. İstiklal Marşı böylece kabul edilmiş oldu. Kendisi de milletvekili olan Mehmet Akif Bey ve Meclis'in o günkü oturumuna katılan bütün milletvekillerinin katkılarıyla Türk Milleti İstiklal Marşı'na kavuşmuş oldu." dedi.

"İSTİKLAL MARŞI'NDA HEM ÇÖKÜŞ, HEM DİRİLİŞ, HEM DE DİRENİŞ ANLATILIYOR"

Panelde son olarak söz alan Dr. Öğr. Üyesi Fatih Özdemir ise 'Safahat ve Çözüm Önerileri' hakkında konuşarak Mehmet Akif'in şiirleri üzerinden İslam dünyası ile ilgili tespit ve çözüm önerilerini sundu. Dr. Öğr. Üyesi Özdemir, "İslam dünyasının parçalanmasının acısını yaşayan Mehmet Akif Ersoy, Safahat'ta yaşadığı dönemin tarihi ve sosyal olaylarını iyi değerlendirerek çözüm önerileri sunuyor. İstiklal Marşı'nı, Türk milletinin sorunlarını anlatan ve özetleyen büyük ve teşvik edici bir metin ve bir çözüm özeti olarak değerlendirebiliriz. İslam dünyası bütün medeniyetlerin bilim ve felsefe mirasını içselleştirerek bir medeniyet kurmuştur. İslam dünyasında daha sonra duraklama ve çöküş görünüyor. Safahat'ı incelersek çağın şairi Mehmet Akif gerileme, yıkılış, çöküş sürecini anlatıyor ve direnmeyi öneriyor. Toplumsal çöküş karşısında hastalığı teşhis ediyor ve olumsuzlukları, özellikle de tembelliği, bilim ve sanattan uzaklığı tedavi etmek istiyor. Şiirleri ile düşüncelerini ve çözüm önerilerini büyük bir estetik içerisinde açıklıyor. İstiklal Marşı Safahat'ın özeti niteliğinde olup İstiklal Marşı ile hem çöküş, hem diriliş, hem de direniş anlatılıyor." dedi.

Panel katılımcıların sorularının cevaplandırılmasının ardından sona erdi.