KMÜ İslami İlimler Fakültesi Din Bilimleri Anabilim Dalı Arş. Gör. Talha Fortacı’nın verdiği konferansa fakülte personeli ve öğrenciler katıldı.

Arş. Gör. Fortacı, “Batı’da doğuyla ilgili çalışmalar bundan birkaç asır evvel başladı. Yapılan bu araştırmalar doğrultusunda doğu toplumlarının geleneksel yapıları, kültür ve medeniyetleri, sosyolojik durumları ve dini inançları en ince ayrıntısına kadar incelendi. Özellikle İslam dini üzerinde yoğunlaşan araştırmalar, Müslüman toplumların daha iyi tanınmasına olanak sağladı. Ne yazık ki bizim kendi coğrafyamızla alakalı dini, kültürel ve sosyal konularda yaptığımız akademik faaliyetler oryantalist çalışmalara kıyasla çok sönük kalmış durumda. Bu açık yavaş yavaş kapatılmaya çalışılsa da hâlâ istenilen seviye yakalanamadı. Avrupa’nın ve Amerika’nın birçok üniversitesinde bulunan İslam dinini araştırma enstitülerine benzer olarak, bizde de Hristiyanlığı, Yahudiliği ve diğer dünya dinlerini araştırma merkezlerinin kurulması elzem hale geldi.“ şeklinde konuştu.

Nesturilik’in kurucusunun Nestorius olduğunu belirten Arş. Gör. Fortacı, ”Nesturilik, beşinci asırda ortaya çıkmış ve tarihsel süreç itibariyle birçok toplumu etkilemiş bir Hıristiyan mezhebidir. Nesturilik, özellikle Orta Asya topraklarında çeşitli Türk topluluklarının ilgisini çekerek 1600-1915 yılları arasında Osmanlı coğrafyası içerisinde etkili azınlıklardan biri oldu. Nesturi Kilisesi, Hıristiyanlık tarihinde çok önemli bir yere sahiptir ve Osmanlı topraklarında üç asırdan daha fazla bulunmuştur. Bu sebeple günümüzde de varlığını devam ettiren bir mezhep olarak Nesturiliğin her yönüyle bilinmesi önem arz etmektedir.” dedi.