Şeker, mesajında şu ifadelere yer verdi; “Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı en kalbi duygularım ile kutluyorum.

Kâbe-i Muazzama’nın yeryüzündeki şubeleri camilerimiz, birlik ve beraberliğimizin sembolü, dinimizin ve istiklâlimizin simgesidir.

Cami ve mescitler, Yüce Kitabımız Kur’an Kerim’in ifadesiyle “Beytullah” yani “Yüce Allah (C.C)’ın Evi”dir. Bu durumda camiye giden mü’min kardeşlerimiz camii şerifte Yüce Allah (C.C)’ın misafiri olarak bulunmaktadırlar.

Hayatımızda bu kadar kıymetli olan ve buralarda bulunmakla şereflendiğimiz hayatımızın vazgeçilmezi Camilerimiz, dil, renk, ırk ve kültür farkı gözetilmeksizin bütün mü’minleri tevhit inancı etrafında toplayarak; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirmektedir.

Camilerimiz, Kadın-erkek, çocuk, genç-ihtiyar, zengin-fakir, amir-memur bütün insanların dua ve ibadetlerini topluca Yüce Allah (C.C)’a arz ettiği, gönüllerin huzur bulduğu, elem ve sevinçlerin paylaşıldığı kutsal mekânlarımızdır. Camiler, aynı zamanda eğitim ve öğretimin yapıldığı birer ilim ve irfan yuvalarıdır.

İki cihan güneş Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’in hayatında camiler; Müslümanların bir araya gelerek sorunlarını, sıkıntılarını konuştukları ve toplumdaki sorunların çözümü için çarelerin arandığı istişare meclisleri olarak değerlendirilmiştir.

Aydınlatıcı, uzlaştırıcı, bütünleştirici görev anlayışı ile görev yapan, dini konularda halkımızı aydınlatmakla birlikte aynı zamanda sosyal sorunlara çözüm aramak gibi çok önemli bir vazifeyi de yerine getiren, cemaatin derdiyle dertlenen, üzüntüleriyle üzülen, sevinçlerine ortak olan ve herkesi sevgi ve şefkatle kucaklayan Din Görevlilerimizin gayretleri her türlü takdirin üzerindedir.

Büyük bir özveri ile bu kutsal görevlerini ifa eden tüm din görevlilerimize şükranlarımı sunar. “Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı en kalbi duygularım ile kutlar, bu haftanın ülkemiz, milletimiz için hayırlı ve başarılı hizmetlere vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ederim.” dedi.