Öğrenme, insanların dünyaya geldikleri andan itibaren kullanmaya başladıkları Allah (c.c.) tarafından bahşedilmiş bir kabiliyettir. Yaşantı sonucu davranışta meydana gelen nispeten de değişen öğrenme eylemi hayat boyu devam eden bir süreçtir. Öğrenme sayesinde hem yaşantımızı kolaylaştıracak kabiliyetleri kazanırken hem de çevremize uyum sağlamayı başarmış oluruz.

Öğrenmeyi etkileyen çeşitli faktörler vardır. Bunlar; Davranış, İçgüdü, refleks, performans gibi aktivitelerin birleşmesi sonucu meydana gelir. Davranış, insan organizmasının gözlemlenebilen veya gözlemlenemeyen etkinliklerinin toplamıdır. Davranışların bazıları doğuştan gelebilmektedir. Göz bebeklerinin şiddetli ışıkta küçülmesi, az ışıkta büyümesi gibi hareketler geçici davranışlara örnektir bu refleks davranış kapsamındadır. İçgüdüsel davranışlar türe göre kendine özgü davranışlardır. Bunlar doğuştan gelen ve kendi türümüze ait davranışlardır. Refleks doğuştan gelen dıştan gelen uyarıcılara vücudun verdiği tepkidir. Performans ise öğrenilen davranışların uygulanmasıdır.

Görüldüğü gibi öğrenme belli bir zaman dilimi ile sınırlı olmayan sürekli devam eden bir süreç içerisindedir. İnsan beyni öğrenmeye her zaman açıktır. İnsanın kendini geliştirmesi için ihtiyaç duyduğu en önemli şey öğrenmedir. Öğrenme süreçlerimizi daha verimli hale getirmek için eğitim doğrultusunda hareket etmek doğru bir yoldur. İnsanların gelişim süreçlerine göre öğrenme ihtiyacı da artmaktadır. Çocukluk çağı, gençlik dönemi, erişkin bir birey olunan dönem ve yaşlılık dönemlerinde dahi öğrenmeye ihtiyacımız devam etmektedir. Öğrenme ile edindiğimiz bilgilerle yaşantımızın önemli kesitlerinde başarı sağlamamız muhtemeldir. Okul hayatımızı, meslek hayatımız da öğrenme ile aldığımız eğitim bizi üst seviyelere ulaştıracaktır.

Öğrenme eyleminin önemli bir yönün de beynimizi aktif tutmasıdır. Yeni bilgiler edinmek yeni düşünce yollarını açarak olaylara çok yönlü bakma yetisi kazanmamızı sağlayacaktır. Böylece öğrenme döngüsü hayatımızın her safhasında devam edecektir.

Dinimiz de öğrenme ve eğitim konusuna büyük önem vermiştir. Peygamber Efendimize gelen  ilk vahiy mealen ‘’Oku, yaratan Rabbi’nin adıyla, O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku Rab’bin nihayetsiz kerem sahibidir ki, O kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini o öğretti. (A’lak Suresi 1-5)  Dinimiz, düzgün şekilde öğrenmek hepimizin üzerine görevidir. Peygamber Efendimiz İlim öğrenmek her Müslüman’a farzdır buyurmuşlardır (ibn Mace)Dinimizce yapılması gerekenler, yasaklanan şeyler ve Rabbimizin rızasına bizi ulaştıracak şeyleri anlamak için araştırarak anlamamız öğrenme sayesinde gerçekleşecektir.

Tarihe baktığımız da ilim ve eğitime önem veren toplumlar hep ilerlemişlerdir. İlim ve teknolojiden yoksun toplumlar ise ilkel ve geri kalmışlıkla mücadele etmeye mahkûm olmuşlarıdır. Kitabımız Kuran-ı Kerim o kadar üstün bir kitaptır ki her çağda bizleri aydınlatacak seviyededir. Bilimin yeni bulduğu buluşlardan bile Kur’an-ı Kerim’ de bahsedilmiştir. Bizlerin Kur’an-ı okuyup araştırmaması büyük bir kayıp olacaktır.

Peygamber Efendimizin beşikten mezara kadar ilim öğreniniz Hadis i Şerifini yaşantımızda uygulamak bizleri iyiye güzele doğruya götürecek manevi bir kılavuz olacaktır. Gayret bizden Tevfik Allah( c.c ) tandır. Rabbimiz ilmimizi artırsın inşallah.