Şeker mesajında şu ifadelere yer verdi: “Dil, bir milletin varlığını ve devamını sağlayan en önemli ortak değerdir, milletlerin geçmişten devraldıkları en büyük ve en önemli mirastır. Milli kimliğin ve kültürün asli unsuru olan dil, kültürü ve kültür unsurlarını geleceğe ve yeni nesillere aktaran taşıyıcıdır. Milli değerlerimizin ve kültürümüzün korunarak, nesilden nesle aktarılmasında en etkili araçlardan biri olan dilimiz hiç kuşkusuz, en önemli kültürel mirasımızdır.

741 yıl önce Karamanoğlu Mehmet Bey yayınladığı "Bugünden sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır" ünlü fermanı ile dilimizin Anadolu’da köklü bir çınar haline gelmesini sağlamış, dilimizin Anadolu’da ve yeryüzünde ebediyen yaşamasında öncü olmuştur. Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan halka halkın diliyle seslenmiş, dilimizin korunmasına, gelişmesine ve bu günlere gelmesine çok önemli katkı sağlamışlardır. Türkçemiz,  aydınların konuşma ve yazı dili olmuş, halkımız her zaman Türkçe konuşmuş, ninnilerini ve ağıtlarını Türkçe söylemiştir.

Yeni sözcükler üretmeye imkân sağlayan, saydam bir yapıya sahip düzenli ve kurallı bir dil olan Türkçemiz; kelime dağarcığı, kullanıldığı coğrafya ve konuşan nüfusun büyüklüğü bakımından da dünya dilleri arasında da en itibarlı diller arasında yer almakta, insanlık tarihinin en köklü en kadim dillerinden biri olarak kabul edilmektedir. Dünyanın her ülke ve şehrinde mutlaka Türkçe konuşan birileri bulunmakla birlikte Türkçe, tarihte Türk Devletlerinin kurulup hüküm sürdüğü tüm coğrafyada, Balkanlarda, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde, Ortadoğu’da; İran, Çin, Afganistan gibi ülkelerde yoğun ve kalıcı olarak kullanılmaktadır.

Atayurt’tan Anayurda, geçmişten geleceğe kimliğimizin ve kültürümüzün devamını sağlayan en önemli değerimiz ve zenginliğimiz olan Türkçemiz, Karamanoğlu Mehmet Beyin  tarihi fermanı ile Anadolu topraklarında köklü bir çınar haline gelirken, Yunus Emre berrak dili, Türkçeyi kullanmadaki gücü ve dehası ile bu ulu çınara can suyu vermiş, Türkçemiz onun elinde yüksek bir edebi ve felsefi anlatım gücü kazanmıştır. Şiirlerinde Allah aşkını ve insan sevgisini işleyen, sevgi, hoşgörü temeli üzerine inşa ettiği felsefesiyle bütün insanlığı kucaklayan Yunus Emre, duru ve temiz Türkçesiyle bugün de birçok şair ve yazara ilham kaynağı olmaktadır. Türkçemizi yüksek kültürümüzün nişanesi kılan Yunus Emre ve onun gibi birçok gönül erimize, şairlerimize, yazarlarımıza, mütefekkirlerimize minnet borçluyuz.

Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Etkinlikleri vesilesi ile Türk diline büyük hizmetlerde bulunan Karamanoğlu Mehmet beyi, ecdadımızı, güzel dilimizi kültürümüzün nişanesi kılan Yunus Emre ve onun gibi birçok gönül erini, şairlerimizi, yazarlarımızı, mütefekkirlerimizi ve bütün edebi şahsiyetleri minnet, rahmet ve şükranla yad eder, tüm Karamanlı hemşerilerimi en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum" dedi.