Önce buna karar verebilmemiz için ‘’topluluk’’ ve ‘’millet’’ kavramlarının tanımlarını iyi bilmeliyiz;
Topluluk: Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimseler, aynı yerde bulunan insan kalabalığı, biyolojideki tanımı ise aynı türden canlıların bir araya gelmesiyle oluşan küme. Abdülhak Şinasi Hisar: ‘’ Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirir’’ demiştir.
Topluluk kelimesinin günümüzde birçok faklı anlamlarda kullanmaktayız. Anlamlarından bir tanesi de müzik eserlerini birden fazla ses veya sazla seslendirmek için oluşturulan grup. Mesela Necati Cumalı: ‘’ Çok sayıda amatör topluluk sahneledi Nalınlar’ı’’ demiştir.
İnsan topluluklarında niyet, inanç, kaynakları, tercihler, gereksinimler ve risk gibi olgular topluluğun birliği üzerinde belirleyici etkiye sahip olabilmektedir.
Millet: En basit tanımı ile çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus.
Ernest Renan’ın 1882’de verdiği bir seminerde ‘’Millet olabilmenin iki şartı vardır: Birincisi, geçmişteki kazanımları ve kaybedişleri beraber hatırlamak, galibiyetleri beraber yüceltmek, mağlubiyetleri beraber unutmak, milli bir hafıza yaratmaktır. Burada bir parantez açmak istiyorum; Yahya Kemal Beyatlı’nın Madrit Büyükelçiliğimizi yaptığı yıllarda nüfusumuz 14-15 milyon kadarmış. Bir vesile ile kendisine ülkemizin nüfusu sorulduğunda: ‘’Türkiye’nin nüfusu 50 milyondur.’’ diyerek cevap vermiş. Orada bulunanlar bu cevaba şaşırmışlar tabi ve hayretlerini gizlemeyerek: ‘’Bu nasıl olur’’ demişler. Bunun üzerine Yahya Kemal şu izahı yapmış: ‘’Bunda şaşılacak ne var ki? Biz ölülerimizle birlikte yaşarız’’ demiş.
Renan’ın İkinci şartı ise, millet diyeceğimiz bu kolektif hafızaya sahip topluluğun devamının istenmesi bunun gün be gün yeniden yaratılan ve mecazi olarak imzalanan bir toplu anlaşma haline gelmesidir.’’ Bence Renan’ın dediklerine göre: Kendisini millet olarak hisseden her topluluk millettir. Yani aynı milletten olmak için aynı etnik kökenden gelmek değilde aynı ‘’ülkü’’ etrafında toplanmak gerekir.
Topluluk kelimesi ile millet kelimesin ayıran candamar ‘’ülkü gayesi’’dir. Mesela İngiltere, Amerika ve Avusturya aynı dili konuşmalarına rağmen bir millet değillerdir. Her biri ayrı bir milleti teşkil etmektedir. Daha anlaşılır bir örnek vermek gerekirse; aile olabilmenin şartlarından birisi de aynı çatı altında birlikte bir şeyler paylaşmaktır. Bir evin içinde herkes birey olarak birbiri ile iletişim olmadan yaşıyorlarsa biz buna aile demiyoruz.
Sizce Türk Topluluğu mu, Türk Millet’i ifadesi mi?
Biz bir milletiz! Hem de dahili olmaktan gurur duyduğum ‘’Türk Milleti’yiz!’’Ulu Önder Atatürk’ün ifadelerinde ki millet biziz. Hatırlayalım mı? ‘’ Türk milletinin karakteri yüksektir; Türk milleti çalışkandır; Türk milleti zekidir.’’ Biz hem Akdeniz’li hem de Karadeniz’li olup ikisininde bütün hususiyetlerini ruhunda barındıran bir milletiz…
Yazıma Mehmet Akif Ersoy’un bir sözü ile son vermek istiyorum; ‘’Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz’’. Sağlıklı günler diliyorum…